Bölgede dengeler değişiyor: Türkiye ile uzlaşmak zorundalar

Türkiye'nin Suriye ve Irak'ın kuzeyindeki terör unsurlarını hedef alacak muhtemel kara harekâtı gündemdeki sıcaklığını koruyor.

20 Kasım'dan bu yana Suriye ve Irak'ın kuzeyinde devam eden yoğun hava akınları ve topçu atışlarının ardından Türkiye'nin yakın bir zamanda Suriye'nin kuzeyinde PKK/PYD'ye karşı yeni bir kara harekâtı düzenleyeceğine dair büyük bir beklenti içine girildi.

Milli Güvenlik Kurulu toplantısı sonrası yapılan yazılı açıklamada da, Suriye'ye kara harekatı vurgusu yapılarak, "Hiçbir terör örgütünün varlığına müsaade edilmeyecektir" denildi.

Diğer yandan Türkiye'nin Rusya-Ukrayna Savaşı ile son dönemlerde uluslararası sistem içerisinde daha da belirgin hale gelen diplomasi trafiği dikkat çekici düzeyde ilerlemeye devam ediyor.

Batı Bloku ile ilişkilerini güçlendiren Türkiye, Orta Doğu'da da yeni bir dönemin kapısını araladı.

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Suudi Arabistan ve Mısır ile ikili ilişkilerini güçlendirmek adına bir dizi görüşme gerçekleştiren Ankara, son olarak Suriye ile normalleşme açıklamalarıyla komşuyla ilişkilerde de yeni bir kapı araladı.

Uzmanlara göre, Ankara'nın kazanmış olduğu diplomatik başarıların, Türkiye'nin haklı güvenlik endişeleri neticesinde Suriye'ye düzenlemeyi planladığı harekatta çarpan etkisi göstermesi mümkün.

Tüm bu gelişmeler ışığında 24 TV'ye konuşan akademisyenler, Türkiye'nin muhtemel Suriye harekatını ve başta Suriye olmak üzere bölge ülkelerdeki yeni dinamiklere ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.

"KARA HAREKATI YAKIN BİR ZAMANDA GERÇEKLEŞEBİLİR"

Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Giray Saynur Derman, Türkiye'nin Suriye'ye muhtemel kara harekatına ilişkin, "Bu harekâtın yakın bir zamanda gerçekleşeceğini düşünüyorum. MGK'daki kapsamlı bildiriler burada yapılacak bir kara harekâtını işaret ediyor." dedi.

Suriye'deki bölgesel dinamikleri de değerlendiren Derman, "Suriye şu anda içi boşaltılan bir ülke konumunda. Buradaki boşluğa bir takım örgütler yerleştirildi. Türkiye çok güçlü bir devlet. Devlet aklıyla yönetiliyor. Türkiye üzerine oynanan büyük oyunlar hiç önemli değil." ifadelerini kullandı.

Bölgedeki dinamikleri yorumlayan Stratejist Aydın Babai ise, "Hiç şüphesiz Türkiye'ye karşı en tehlikeli ülke Rusya'dır. Fakat Rusya, Suriye'nin üzerindeki muhkem etkisini kaybetmek üzere. İran bu boşluğu doldurma vazifesi üstlenmiş durumda. " dedi. Muhtemel Esed görüşmesiyle ilgili de değerlendirmelerde bulunan Babai, "Türkiye'nin geri göndermek istediği Suriyeli sığınmacıların, Suriye devleti tarafından pek kabul görmediğini düşünüyorum. Ufukta bir Ankara-Şam ilişkisi görmüyorum." şeklinde yorumladı.

"RUSYA, SURİYE'DE TÜRKİYE İLE UZLAŞMAYA ÇALIŞACAKTIR"

Bölgede çok ciddi bir satranç oyunu oynandığının altını çizen Dumlupınar Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Barış Adıbelli, ABD ve Rusya'nın Suriye stratejisine dair değerlendirmelerde bulundu.

Adıbelli, "İmkân olsun ABD Hizbullah ile dahi masaya oturmaya hazır bir ülke. Pragmatizm ABD'nin bir numaralı dış politika stratejisidir. Rusya ise son zamanlarda Suriye'deki hakimiyetini yavaş yavaş küçültmeye yönelik adımlar atıyor. Zira görünen o ki savaşın seyri Ukrayna lehine değişiyor. Özellikle önümüzdeki birkaç hafta içinde. Ukrayna'da zayıflayan Rusya, Suriye'de Türkiye ile uzlaşmaya çalışacaktır." dedi.

"S-400'Ü SONUNA KADAR KULLANIRIZ"

Türkiye'nin bölge stratejisinin ne olması gerektiğine dair yorumda bulunan Adıbelli, "S-400'ü kullanabileceğimiz ciddi bir tehdit ortamı doğarsa ne Yunanistan'ı ne de NATO'yu dinleriz. Meşru müdafaa hakkımızı kullanarak S-400'ü sonuna kadar kullanırız." şeklinde konuştu.

Star Gazetesi