Brunson tehditlerine hiç prim vermedik

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, ABD’li papaz Andrew Brunson’ın serbest bırakılması için yapılan “tüm dayatmalara, tehditlere, haddini aşan tüm ifadelere” başta Başkan Erdoğan  olmak üzere, hiçbir makamın prim vermediğini söyledi. Çelik, Adana’da  terörden 3 yıl hapis cezasına çarptırılan ve tutuklu bulunduğu süre gözönüne alınarak tahliye edilen Brunson için ABD Başkanı Trump ve yardımcısı Pence’in attığı tweet ve mesajları hatırlattı. Çelik şunları söyledi: 

TUTUMUMUZ ORTADA

“Orada belli bir saat verilerek, ‘şu gün şu saate kadar bırakılmazsa şu tavırları koyacağız, ilişkilerin arasına bir takım engellerin çıkartılması için çeşitli politikalar üreteceğiz, yaptırımlar ortaya koyacağız’ diye pek çok açıklama yapıldı. İki bakanımıza dönük bir karar aldılar. Tabii bu dayatmalar karşısında, Türkiye’nin herhangi bir şekilde onların verdiği takvimle hareket etmesi söz konusu değildi. Başkanımızın baştan beri tavrına dikkat edildiği zaman, hiçbir şekilde bu dayatmalara prim vermeyen, bu dayatmaları  önemsemeyen ve kurumların takvimlerine uyması konusundaki iradelerinin korunması şeklinde bir tutum aldığı ortadadır.”     

Brunson’ın ABD’nin baskıları sonucu serbest bırakıldığı iddialarının haksız olduğunu kaydeden Çelik, şu ifadeleri kullandı: “Bu dayatmalar neticesinde bu karar ortaya çıktı diyenlerin dikkat etmesi gereken şey şudur; Türkiye tehdit edilmeye kalkışıldığında, bunların hiçbirine Cumhurbaşkanı tarafından prim verilmedi. Türkiye bir takım çıkarlar neticesinde bu dayatmalara teslim olmamış, tam tersine milli onur, milli haysiyet ve milli çıkarları temelinde tutumunu sürdürmüştür. Dayatma diyenlerin, bu takvimi gözden geçirmesi gerekir. Eğer dayatmalarla bir karar alınacak olsaydı o sözlerin söylendiği zamanlarda bu yapılırdı. Türkiye’yi Cumhuriyet tarihinde karşı karşıya kalmadığı kadar ağır bir ekonomik saldırı ortaya koydular ve bunu alenen yaptılar.”      

ABD İÇ SİYASETİ

ABD yönetiminin Brunson konusundaki tutumunu eleştiren Çelik, “Bunu teolojik bir siyasete dönüştürmeye çalıştıkları,kendi iç politikaları çerçevesinde bunu kullandıkları çok açıktır. Amerikan yönetiminin de şunu anlamış olması gerekir; ne Türkiye’nin Başkan ne Türkiye’nin kurumları ve hükümeti, hiçbir şekilde bu dayatma diliyle muhatap olmaz, bu haddini aşan dile herhangi bir prim vermez” ifadelerini kullandı.