25 Nisan 2024 Perşembe / 17 Sevval 1445

'Çekilmezlerse devam ederiz'

Başkan Erdoğan, harekata 120 saatlik ara verildiğini hatırlattı, “Salı akşamına kadar silahlar toplanacak, teröristler bölge dışına çıkacak. ABD sözünü tutmazsa çok daha kararlı bir şekilde devam ederiz” dedi.

19 Ekim 2019 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
'Çekilmezlerse devam ederiz'

Türkiye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde yabancı medya temsilcileriyle bir araya geldi, sorularını cevapladı. Barış Pınarı Harekatı’na giden süreçte yaşananları anlatan Erdoğan, harekatın bir-iki günlük bir oluşum olmadığını geriye doğru 4-5 yılı bulduğunu söyledi. Erdoğan şu mesajları verdi: 

TAVIRLARI DEĞİŞTİ: Barış Pınarı Harekatı’na başlayıp kısa sürede birkaç noktadan 30 kilometre derinliğe ulaşınca bir anda Amerika ve Avrupa başta olma üzere, birtakım ülkelerin tavrı değişti. Türkiye’nin harekatı başarıyla tamamlayacağı anlaşılınca tepkiler akıl ve mantık sınırlarını zorlayan bir düzeye yükseldi. 

NOT ETTİK: Sivil kayıplarımız için bizi arayan olmadı. Ancak töreristleri korumak için harekatı durdurmamızı isteyen pek çok batılı lider oldu.  Bu iki yüzlülüğü tarihe kara bir not olarak düştük. Türkiye’ye karşı küstahça terör örgütü deztekleyenler kayıpların asıl sorumlusudur.   

120 SAAT SÜRE: Amerika 120 saatlik sürenin sona erdiği salı akşamına kadar bize verdiği sözleri tutabilirse güvenli bölge konusu çözülmüş olacaktır ama bu söz bilaistisna yerine getirilmemiş olursa 120’nci saatin sona erdiği dakika, Barış Pınarı Harekatımız kaldığı yerden çok daha kararlı bir şekilde devam edecektir. Temenni ediyorum ki 120 saat içerisinde bu işi tamamlamış olalım      

GÜVENLİ BÖLGE: (YPG Ayn El Arab ve Kamışlı’dan da mı çıkacağına dair soruya) Bizim görüşmemiz  mevzi, lokal bir yer için değil. Bu görüşmemiz Ayn-El Arab’dan Irak sınıra kadar olan bölüm. Yani 440 kilometre, derinlik olarak da 32 kilometrelik bir bölge. Güvenli bölge denilen yer Tel Abyad ve Rasulayn arası değil. Bizim görüşmelerimiz 32 kilometre derinlik ve 440 kilometre uzunluğu kapsıyor. Güvenli bölge dediğimiz budur. 

PUTİN’LE GÖRÜŞME: Kamışlı’da Rus askerleri var, rejimin askerleri de değişik yerlerde. Salı görüşeceğiz, Putin ile de bunları neticeye kavuşturacağımıza inanıyorum. Ve böylece ABD, Rusya, rejim ve bunun dışında belki koalisyon güçlerinin de dahliyle burada neticeye varır, bölgeyi huzur bölgesi haline getiririz. 

ANLAŞMA ABD İLE: (Bir terörist elebaşının sözlerinin hatırlatılması üzerine) Siz herhalde hala Tayyip Erdoğan’ı tanımadınız. Tanımış olsanız, bu soruyu bana sormazsınız. Ben bir terörist başının ne söylediğiyle ilgilenmem. Bu anlaşma bir terör örgütüyle değil. Amerika ile. Ben bir terör örgütünün kaçkınını kalkıp da karşıma alıp konuşmam, muhatap almam.      

BATI’YA TEPKİ: (Bazı NATO müttefiklerinin harekatı kınaması: Terörle mücadelede haysiyetli duruş, dik duruş gerekir. ‘Terörle mücadele’ diyeceksin, silahları göndereceksin. Şu anda koalisyon güçlerinin hepsinin terör örgütünün elinde silahları var. Bunları biz nereye koyacağız? Almanya’nın da İngiltere’nin de Fransa’nın da var. Hem terörle mücadele hem teröristlere silah desteği... Böyle olamaz. Aralıkta NATO Zirvesi’nde tüm üyelere düşüncelerimi ifade edeceğim.      

SDG ALDATMACA: Suriye Milli Ordusu’nun hassasiyetleri var. İsmi üzerinde, milliliğini hassasiyetle koruyor. Ama Suriye Demokratik Güçleri, PYD ve YPG’nin üzerine giydirilmiş bir deli gömleğidir, sadece bir aldatmacadır. Kamufle etmeye de biz gelmeyiz, çünkü hepsini çok iyi tanıyoruz. YPG, DEAŞ’ın kaldığı bazı açık hava cezaevi türü yerleri yakarak, yıkarak oralardan DEAŞ’lıları serbest bıraktı. 750 Kadar DEAŞ’lının 195’ini yakaladık. Batı medyasında yeri yok. 

DEAŞ’LILAR: Kimler var serbest bırakılan DEAŞ’lıların içinde?150 kadar maalesef Türk var. Bunun dışında da 500 civarında değişik ülkelerden Fransa, Hollanda, Almanya, buralardan terör örgütünün içinde olanlar var. Bu ülkeler bu terör örgütünün içinde olan DEAŞ’lıları ülkelerine kabul edecekler mi? İçişleri Bakanıma da söyledim, ‘Bu ülkelerde muhataplarınla görüş, bu DEAŞ’lıları biz kendilerine verelim, buyursun alsınlar. Nasıl yargılarlarsa yargılasınlar.’ Bu 150 Türk DEAŞ’lıyı biz yargılayacağız. Onlar da onları yargılasın.  

12 GÖZLEM NOKTASI: Güvenli bölge’de 12 gözlem noktası planlıyoruzuz. Biz sadece bu güvenli bölgeyi güvenlik altına almayı hedefliyoruz. Bizim böyle sürekli, hayat boyu bu terör örgütleriyle uğraşacak halimiz yok. Zaten ülkemizdeki terör örgütleri bize yetiyor ama Suriye’de de rejim bu terör örgütleriyle zaten mücadelesini verecek.

NEZAKETSİZ MEKTUBU UNUTMAYACAĞIZ

Bu görüşmenin olduğu gün ABD Başkanı Trump’ın siyasi ve diplomatik nezaketle bağdaşmayan bir mektubunun medyada yer aldığını söyleyen Erdoğan, “Elbette bizler bunu unutmadık. Unutmamız doğru değil ama bizim karşılıklı olan sevgi, saygımız da bunları sürekli gündemde tutmaya müsaade etmiyor. Bu konuyu bugünkü meselemiz ve önceliğimiz olarak da görmüyoruz. Vakti, saati geldiğinde bu konuyla ilgili olarak gerekenin yapılacağının da bilinmesini istiyoruz” diye konuştu.    

ERDOĞAN TRUMP’LA GÖRÜŞTÜ: ORTAK ÇABAMIZI SÜRDÜRELİM

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump ile telefonda görüştü. Erdoğan, Twitter hesabından ABD Başkanı Trump ile telefon görüşmesine ilişkin paylaşımda bulundu. Erdoğan, şunları aktardı: “ABD Başkanı Donald Trump ile gerçekleştirdiğimiz telefon görüşmesinde ikili meselelerin yanı sıra Fırat’ın doğusunda kurulması planlanan güvenli bölge hakkında fikir alış verişinde bulunduk.   Görüşmemizde köklü ve sağlam temellere dayanan Türk-Amerikan ilişkilerini güçlendirmek için attığımız karşılıklı adımlardan duyduğum memnuniyeti kendileriyle paylaştım. Başta Suriye’nin kuzeyinde tesis edeceğimiz güvenli bölge çalışmaları olmak üzere bölgemizin huzur, refah ve istikrara kavuşması için ortak çabalarımızın sürmesini temenni ediyorum.”    

TRUMP: TERÖRİZMİ YENELİM

Trump da görüşmeye ilişkin Twitter hesabından paylaşımda bulundu.  Erdoğan’ın kendisine Twitter üzerinden yazdığı, “Sayın Başkan, insanlığın baş düşmanı terörizmi yendiğimizde daha fazla can kurtarılacak. Bu ortak çabanın bölgemizde barışı ve istikrarı destekleyeceğinden eminim” mesajını alıntılayan Trump”Terörizmi yenelim” ifadesini kullandı. Trump, mesajında “Şimdi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile konuştum. Bana (Suriye’nin kuzeydoğusunda) küçük çaplı keskin nişancı ve havan saldırısının hızlıca yok edildiğini söyledi. O, ateşkesin ya da duraklamanın işe yaramasını çok istiyor”dedi.  

444 KM'LİK HATTA 32 KM DERİNLİKTE

Başkan Erdoğan, cuma namazını kıldığı Dolmabahçe Bezm-i Alem Valide Sultan Camisi’nden çıkışı sonrasında soruları cevapladı. ABD ile heyetler arası görüşmenin neticesinde de belirlenen 13 maddelik ortak bildiriyi hep birlikte dünya kamuoyuna açıkladıklarını dile getiren Erdoğan, 120 saatlik sürecçin işlediğini belirterek şunları söyledi: “Terör örgütü YPG’nin güvenli bölge olarak belirlediğimiz bölgeyi terk etmesi söz konusu. Bunun da zaten Trump’ın da ifade ettiği gibi 20 mil, bir rivayete göre 22 mil ama biz 32 kilometre olarak zaten bunu ifade etmiştik. Bunun yanında uzunluk itibarıyla da 444 kilometrelik bir uzunluk ki bu en batıdan en doğuya böyle bir durum var. Bu süreci de ağırlıklı olarak Türkiye’nin riyasetinde ve birlikte bir dayanışma içerisinde yapma sözlerini de aldık. Salı günü de günü birlik Putin ile ayrıca bir görüşmem olacak. Ben Putin ile yapılacak görüşmeyi de adeta yine bu sürecin bir ayrı unsuru olarak kabul ediyorum. Bu görüşmelerle birlikte bölgeye de barışı, Barış Pınarı’yla inşallah getirmiş oluruz diyoruz.”  Sahadan gelen ilk bilgilerinin sorulması üzerine de Erdoğan, Milli Savunma Bakanı Akar’dan terörstlerin çekilmesinin başladığına dair bilgi aldığını söyledi. Erdoğan “Bizim oradaki güvenlik güçlerimiz alanı terk etmeyecek. Bizimkiler yine orada kalmaya devam edecekler ki gerçekten bu terör örgütü alanı terk ediyor mu etmiyor mu bunları göreceğiz” ifadelerini kullandı. Erdoğan, güvenli alanın hangi bölgeyi kapsadığına ilişkin soru üzerine, “32 kilometre derinlik, 444  kilometre uzunluk. Şu anda uygulamayı bir görelim. Bunun sınırı doğuda Irak sınırıdır” dedi. Erdoğan Süleyman Şah Türbesi’nin eski yerine götürülmesinin de söz konusu olmladığını söyledi.