AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, partisinin grup toplantısında konuşma yaptı.
Davutoğlu, Diyarbakır'da yaptığı "Güzel Kürtçemizi de öğrenmek istiyorum" açıklamasını eleştiren MHP lideri Bahçeli'ye yanıt vedi.
"Kimse bize milliyetçilik dersi vermeye kalkmasın" diyen Davutoğlu, "Al bayrağı her yerde biz dalgalandırdık. Hadi Diyabakır'a gelmedin bari televizyondan seyret" diye konuştu.
Grup toplantısındaki konuşmadan satır başları şöyle:
Kim ne ayrımcılık yaparsa yapsın, onların karşısında duracağız. Mİlletin birliği demeye devam edeceğiz. Nasıl dualar ortaksa semboller ve sloganlar da ortaktır. Durmak bize yakışır mı? Avrupa'daki Türkler ayaktayken bize oturmak yakışır mı?
Al bayrağı her yere götüren sadece AK Parti'dir. Kimse bize milliyetçilik dersi vermeye kalkmasın. Cumhurbaşkanı Somali'ye gidiyor ben Avrupa'ya gidiyorum eleştiriler geliyor. Al bayrağı her yerde biz dalgalandırıyoruz. Rahatsız olmuşlar.
Bayrağımızdaki hilali kaldırmak istediler, kendi iktidarlarında yaşandı. Biz ise Diyarbakır ve Batman'da albayrağı semalara taşıdık. Bu konuda kimse bizimle yarışmaya kalkmasın. Diyabakır'a hadi gelmedin bari televizyondan seyret. Batmanlı genç kızların AK parti bayraklarıyla nasıl koridor oluşturduğunu görmedin.
Diyarbakır'daki konuşmamdan hem MHP hem HDP hem de CHP rahatısz oldu. Doğru yolda olduğumuzun işareti budur.
"HDP o bölücü anlayışın artık zemin kaybetmeye başladığını görmekten rahatsız. MHP de Kürtçe üzerinden sanki Türkçe'ye sahip çıkıyormuş gibi davranarak bazı yerleri tahrik ediyor. Kimse bize Türkçe dersi vermesin, biz Karamanoğlu Mehmet Bey'in diyarındanız. O Türkçe'yi biz biliriz, biz konuşuruz, dünyaya biz yayarız."
"İster Arapları istismar eden IŞİD terör yapsın, ister Kürtleri istismar eden PKK terör yapsın; hepsine karşı çıktık, karşı çıkmaya devam edeceğiz."
"MİT TIRLARINA OPERASYON YAPILIRKEN NEREDEYDİN?"
Halka sahip çıkmamız onların istismar edenlere sahip çıkmamız anlamına gelmez. Bayırbuckak Türkmenlerine yardım götüren MİT TIR'larına operasyon yapılırken neredeydin? Bizim Ortadoğu anlayışımız yeni bir kardeşlik coğrafyasıdır. Biz Ortadoğu'daki kardeşlerimizin davasına sahip çıkmaya devam etme konusunda kararlıyız. Onlar bölmeye biz birleştirmeye devam edeceğiz.
"BİRGÜN AB BİZE TEKLİF EDECEK"
AB bizim için nihai hedeftir. Türkiye birgün mutlaka AB üyesi olacaktır. Türkiye Avrupa tarihinin bir parçasıdır. Eskiden Türkiye ekonomisinin zayıf olduğu konuşuluyordu. Şimdi ne kadar güçlü olduğu konuşuluyor. 12 yıl önce ekonomimiz zayıf olduğu için almıyorlardır, şimdi güçlü olduğu için almıyorlar. İster alsınlar ister almasından biz güçlü olmaya devam edeceğiz. Üye olsak da olmasak da biz tarihi yürüyüşümüze devam edeceğiz. Birgün AB bize üye olmamız için teklif edecek.
Londra ve Davos'ta gördüğüm manzara son derece olumlu. Londra ve İstanbul borsaları anlaşma imzaladı. 3 yıl içinde İstanbul borsası dünya indekslerinde 30 kademe birden yükseldi. İhracatımız arttı, dış ticaret açığımız, enflasyon ve faiz düşüyor. Yurtdışı temaslarımızda görüdğümüz şudur; Türkiye en fazla yatırım çekecek ülkelerin başında gelecek.
"KISKANMASINLAR"
Cumhurbaşkanımızın Bakanlar Kurulu'na ihtiyaç hissettiğinde başkanlık yapması anayasal bir yetkidir ve daha önceki cumhurbaşkanları tarafından da kullanılmıştır. Şimdi de bizim kurucu genel başkanımız olan cumhurbaşkanımızın bize bu kadar yakın bir temas ve çalışma temposu içinde olmasından daha doğal bir şey yok. Kıskanmasınlar. Kimse herhangi bir şekilde Cumhurbaşkanımızla benim ya da Bakanlar Kurulu arasında anlaşmazlık çıkacağı ve buradan hareketle siyasi kriz çıkacağı, onlara alan açılacağı beklentisi içerisine girmesin.
Biz onların bildiği devlet adamları değiliz. Biz dava ahlakını ve devlet geleneğini aynı kararlılıkla sürdürürüz. Cumhurbaşkanımızla yaptığımız Bakanlar Kurulu toplantısı tam bir istişare ve fikir zenginlği içerisinde cereyan etmiştir. Ama bütün hesap sorma ve sorumluluk anlamında muhatap Bakanlar Kurulu'dur. Bu konuda da ola ki, olmaz ama, eleştirilecek bir husus olursa hiçbir şekilde cumhurbaşkanımızla ilzam edilemez. Hesap verecek olan biziz. Cumhurbaşkanımızla istişare ederek bu kararlı yola devam edecek olan biziz.
MECLİS'TEKİ YÜCE DİVAN OYLAMASI
Soruşturma Komisyonu Raporu, TBMM Genel Kurulu'nda teyit edildi. Bu ne anlama geliyor 17 Aralık, 25 Aralık operasyonlarının bir darbe teşebbüsü olduğunun genel kurulumuzca da tescil
edildiği anlamına geliyor. Birincil mahmekede alınan takipsizlik kararının genel kurumuzca da tescil edildiği anlamına geliyor.
TBMM'nin kararında siyasi bir taraf yoktur. Burada AK Parti kanuna uygun davranmıştır. Diğer partiler ihsas-ı reyde bulunarak suç işlediler. Genel Kurul'da çıkan bu karar ortak aklı temsil ediyor. Son 1.5 yıldır böyle bir koalisyonla mücadele içindeyiz. AK Parti'ye zarar vermek için bütün şer odakları yan yana. Grubumuz içinde bir ihtilaf olduğu konusunda kimse düşünce içerisinde olmasın. AK Parti grubu bu ihanetlerin bir darbe teşebbüsü olduğunu ortaya koydu."