11 Aralık 2024 Çarşamba / 10 CemaziyelAhir 1446

Erdoğan'dan BDP'ye: İşte şimdi tam CHP oldunuz

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 'Bakın dün BDP'nin eşbaşkanı çıktı; bölücübaşının heykelini dikeceklerini söyledi. İşte bunlar sadece böyle beton dökerler. Kalp, taştan olunca ruh da işte böyle beton hayali görür. Dünyanın her yerinde diktatörlerin heykelleri yıkılırken bunların aklı sadece heykel dikmeye yetiyor. Bunu defalarca söyledim. BDP, Doğu'nun Güneydoğu'nun CHP'si olma yolunda emin adımlarla ilerliyor'dedi.

14 Kasım 2012 Çarşamba 07:00 - Güncelleme:
Erdoğan'dan BDP'ye: İşte şimdi tam CHP oldunuz
Erdoğan, 'Saddam'ın Stalin'in, Lenin'in, Tito'nun, Esed'in heykelleri tek tek yıkılıyor. Hiç merak etmeyin, bunların heykelleri bu topraklarda kendilerine kaide bile bulamaz. Her biri birer medeniyet şehri, her biri birer tarih şehri olan Doğu'nun Güneydoğu'nun şehirlerindeki o manevi atmosfer, bunların hayallerindeki o heykeli daha yapılmadan paramparça edecek güce, kudrete sahiptir'dedi.

CHP patolojik vaka

Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 60 yıl öncesinin anlatılmasını 'patolojik vaka' olarak değerlendirdiğini belirterek, 'Patolojik vaka, çocukluğundan bahsetmek, anne babayı yadetmek değildir. Patolojik vaka, kendi geçmişinden bahsedememek, o konuya hiç ama hiç girmemektir' dedi. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun ne kendi kişisel tarihi ne de CHP'nin tarihiyle ilgili konuşmadığını ifade eden Erdoğan, 'Zira her ikisinde de Dersim var. Her ikisinde de Dersim ile yüzleşmek zorunda. Zalim CHP ile mazlum Dersim arasında bir tercih yapmak zorunda ama bunu yapamıyor. İşte asıl patolojik vaka budur' değerlendirmesinde bulundu.

AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlenen Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'na katılan Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, 30 Eylül'de 4. Olağan Büyük Kongre'yi yaptıklarını, Kızılcahamam'da Kasım ayının başında İstişare ve Değerlendirme toplantısı için bir araya gelindiğini hatırlatarak, artık çok daha yoğun bir şekilde hizmetlere ve geleceğe odaklandıklarını kaydetti.

'Bugün artık yenilenmiş, tazelenmiş, hücrelerini yenilemiş, gençleşmiş daha da gençleşecek bir AK Parti var. 14 Ağustos 2001'de kurulurken var olan heyecanı, umudu bugün daha da çoğaltmış, geleceğe çok daha umutla bakan bir AK Parti var' diyen Erdoğan, hem AK Parti'nin hem de AK Parti hükümetlerinin Türkiye siyasal tarihinde silinmez izler bıraktığını dile getirdi.

Erdoğan, 'Partimizin kuruluşunun üzerinden 11,5 yıl geçse de, iktidar sorumluluğu altında 10 yıl geçmiş olsa da bugün yeni bir gündür, yepyeni bir gündür. Bugün yeni bir başlangıçtır ve biz sanki herşey bugün başlıyormuş gibi bir heyecan, azim, kararlılık içindeyiz. Böyle olmak zorundayız. Yaptıklarımızı millet zaten takdir ediyor. Türkiye'ye kazandırdıklarımızı tarih zaten sayfalarına kaydediyor. Bugün biz geçmişe değil geleceğe yüzünü dönmüş, yarınlara bakan, ilhamını geçmişten alıp geleceği inşa eden bir anlayışın içindeyiz. Böylece geleceği farklı bir şekilde inşa etmenin gayretini gösteren bir partiyiz' diye konuştu.

Ulu bir çınar gibi toprağın üzerinde boy verirken kökleriyle de toprağa sıkı sıkı sarılan bir parti olduklarını ifade eden Erdoğan, 'Biz bu milletin partisiyiz ve bu millet nevzuhur bir millet değildir. Bu millet tarih sahnesine dün çıkmış bir millet değildir' dedi.

-'Patolojik vaka, kendi geçmişinden bahsedememek'-

Selçuklunun, Osmanlının mirasını, kültürünü, birikimini, tecrübesini devralmış bir millet olunduğunu anlatan Erdoğan, 75 milyonun her ferdinin bu şuuru taşıması ve geleceğe özgüvenle yürümesi gerektiğini belirtti.

Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

'Biz hiçbir konuda komplekse, eziklik hissine kapılamayız. Yeri gelmişken şu hususu da ifade etmek durumundayım; önceki gün Rize'de üniversitede düzenlenen törende Rizeli çocukların, Rizeli gençlerin, tüm Türkiye çocuklarının, Türkiye gençlerinin geçmişte çektikleri eğitim çilelerini dile getirdim. Bizim bir çocuk olarak yaşadıklarımızı, anne babalarımızın yaşadıklarını, kendilerinden dinlediklerimizi dile getirdim.

CHP Genel Başkanı nedense bundan çok rahatsız olmuş. Belli ki Rizeli çocukların, Türkiye'nin çocuklarının o çilesinin o yoksulluğunun, yoksunluğunun sebebinin CHP olduğunu biliyor ve bundan alınganlık gösteriyor. 60 yıl öncesi anlatılınca bunu kendisi patolojik vaka olarak değerlendiriyor. Patolojik vaka, çocukluğundan bahsetmek, anne babayı yadetmek değildir. Patolojik vaka, kendi geçmişinden bahsedememek, o konuya hiç ama hiç girmemektir.

Dikkat edin CHP Genel Başkanı ne kendi kişisel tarihini ne de CHP'nin tarihini konuşamaz. Zira her ikisinde de Dersim var. Her ikisinde de Dersim ile yüzleşmek zorunda. Zalim CHP ile mazlum Dersim arasında bir tercih yapmak zorunda ama bunu yapamıyor. İşte asıl patolojik vaka budur. CHP Genel Başkanı Dersim ile CHP arasında bir reddi miras tercihi yapmak zorunda kalmış ve Dersim'i reddetmiş, üzerine örtmüş, onu unutmuştur. Ama onunla da devamlı geçinmektedir.'

-'Asla böyle bir köksüzlük içinde değiliz'-

Daha önceki bir genişletilmiş il başkanları toplantısında Dersimli Seyit Rıza'yı anlattığını anımsatan Erdoğan, şöyle konuştu:

'Büyük bir vakarla ipe götürülürken Seyit Rıza şunu söylemiştir; 'Evladı Kerbelayık. Bihatayık. Ayıptır, günahtır, cinayettir'. Seyit Rıza idamından 70 yıl sonra bile hatırlanırken o dönem zalimlerle işbirliği yapan Seyit Rıza'nın kardeşinin oğlunu hiç kimse hatırlamıyor. İsmini hiç kimse bilmiyor. CHP Genel Başkanı bir Seyit Rıza olmak yerine, Seyit Rıza'nın en azından izinden gitmek yerine işte o işbirlikçilerle hareket etmeyi, Dersim'in üzerine örtmeyi tercih etmiştir. Ortada bir patolojik vaka varsa o da işte budur.

Biz asla ve asla böyle bir köksüzlük içinde değiliz. Hatası, sevabıyla Selçukludan bugüne kadar tarihimize, ecdadımıza sahip çıkarız. Hatalarla yüzleşir, sevaplarımızla da iftihar ederiz. İşte bu hareketin CHP'den ayrıldığı en temel fark budur. Onlar 50-60 yıl öncesini konuşmayı patolojik vaka olarak görürken, biz 1071 ruhunu 2071'e taşımanın azmi ve gayreti içindeyiz. Farkımız budur.'

-'Ne yazarsanız yazın'-

'Yol açmak' bahanesiyle başta İstanbul olmak üzere birçok şehirde tarihin yok edildiğinin altını çizen Erdoğan, 'Şehirlerin ruhuna dokunmanın vebalı çok ağırdır. Biz şu anda milletçe maalesef bu vebali taşıyoruz. Bu vebaldan kurtulmak için Taksim'de olduğu gibi yıkılan tarihi yeniden ayağa kaldırmanın mücadelesini veriyoruz' şeklinde konuştu.

Tarihi Taksim Kışlası'nı aslına uygun olarak yeniden inşa etmenin CHP ve CHP zihniyetindekileri rahatsız ettiğini ve bu zihniyetin kalemşörlerinin de bunu yazmaya başladıklarını anlatan Erdoğan, 'Ne yazarsanız yazın. Biz Taksim'i tekrar tarihiyle, tekrar ruhuyla buluşturuyoruz, buluşturacağız' ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin her yerinde tarihle moderni birbirine zarar vermeyecek ve paralel şekilde imar etmenin mücadelesinde olduklarını vurgulayan Erdoğan, Taksim Meydanı'nda trafiğin alta alınmasının bile aynı zihniyeti rahatsız ettiğini söyledi. Meydanı, meydan gibi yaşatmanın derdinde olduklarını belirten Erdoğan, 15 milyonluk bir şehrin meydanının, tarihten alınan hazla ve güçle trafiği yer altına alarak 'Taksim Meydanı' olarak ortaya çıkacağını söyledi.

Gençlik döneminde Beyazıt ve Sultan Ahmet meydanlarında 200-300 bin kişiyi toplayarak miting yaptıklarını belirten Erdoğan, şimdi böyle bir miting yapmanın mümkün olmadığını dile getirdi.

Artık oraların meydan değil, turistik güzergahlar haline geldiğini belirten Erdoğan, 'Onun için de şimdi AK Parti iktidarı yerel yönetimiyle İstanbulumuza Anadolu ve Avrupa yakasında iki büyük meydan kazandırmanın adımlarını attı, bunun çalışmalarını başlattı' şeklinde konuştu.

Erdoğan, 'Artan nüfusa rağmen, değişen ekonomik ve sosyal şartlara rağmen özümüzle, kökümüzle, ecdadımızın tasavvuruyla örtüşen bir şehircilik anlayışını yeniden hakim kılabiliriz. AK Parti olarak biz işte bunun mücadelesini veriyoruz. Büyükşehirler Yasası'nı da Meclis'ten onun için çıkardık' dedi.

-'İşte şimdi tam CHP oldunuz'-

'Dün BDP'nin eş başkanı çıktı, bölücü başının heykelini dikeceklerini söyledi. İşte bunlar sadece böyle beton dökerler. Kalp taştan olunca ruh da işte böyle beton hayalini görür' değerlendirmesinde bulunan Erdoğan, dünyanın her yerinde diktatörlerin heykeli yıkıldığını söyledi. Erdoğan, sözlerini şöyle südürdü:

'Bunların aklı sadece heykel dikmeye yetiyor. BDP Güneydoğu'nun CHP'si olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Baskı yapmada CHP'den hiç farkları yok, susturmada CHP'den hiç farkları yok, öldürmede, sindirmede CHP'den farkları yok. Tarihi bir tespitle bunu söylüyorum; farklılıklarda, farklılıklara tahammülsüzlükte, tek tip insan özleminde CHP'den hiçbir farkları yok.

İşte şimdi heykel olayına da girdiler, fark tamamen ortadan kalktı. Diyarbakır, Hakkari, Batman, Van pislik içinde yüzüyor, sokaklarda kanalizasyon akıyor, bunlar bölücü başının heykelini dikmekten bahsediyor. İşte şimdi tam CHP oldunuz. Şimdi hiçbir farkınız kalmadı. Kusura bakmayın, bu millet yeni bir CHP zulmüne, yeni bir faşizm dalgasına asla ve asla geçit vermez.'

Saddam'ın, Stalin'in, Lenin'in, Tito'nun, Esed'in heykellerinin tek tek yıkıldığına işaret eden Erdoğan, 'Hiç merak etmeyin. Bunların heykelleri bu topraklarda kendilerine kaide bile bulamaz. Her biri birer medeniyet ve tarih şehri olan Doğu ve Güneydoğu'nun şehirlerindeki o manevi atmosfer, bunların hayallerindeki o heykeli daha yapılmadan paramparça edecek güce, kudrete sahiptir' ifadelerini kullandı.

Erdoğan, muhalefet partileri faşizmde birbirleriyle yarışırken, kendilerinin hizmet üretmeye, 2023 hedeflerini gerçekleştirmeye ve 2071 hedeflerinin temellerini atmaya devam ettiklerini söyledi.