TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu bünyesindeki 28 Şubat-27 Nisan Alt Komisyonu, gazeteci Rıdvan Akar ve Hasan Cemal'i dinledi. Rıdvan Akar, komisyona yaptığı sunumda, darbeler karşısında basının önemli sorumluluğu olduğunu belirterek basının genellikle darbecileri destekleyen daha sonra ondan beslenen bir tutum içine girdiğini söyledi.
Darbelerin yaşanmaması için, öncelikle toplumun artık darbelerden medet ummayacak hale getirilmesi gerektiğine işaret eden Akar, bunun da eğitimle sağlanabileceğini ifade etti. Bu kapsamda TSK'nın eğitim modelinin de sorgulanması gerektiğini kaydeden Akar, kendisini devletin sahibi gören bir eğitim modeli içinde yetişen askerde, darbecilik duygu ve düşüncesi oluştuğunu vurguladı.
Rıdvan Akar, 28 Şubat sürecine ilişkin hazırladığı belgeselde yayımlanmayan bir belge ya da bilgi olup olmadığı yönündeki soru üzerine, dönemin önemli bir isminin kamera kaydı dışında verdiği bir bilgiyi paylaşabileceğini söyledi. Akar, 'İsmini veremeyeceğim bu kişi, 28 Şubat'ta, tankların kışladan çıktığı bilgisinin kendisine ulaştığını, bunun üzerine telefonla dönemin Genelkurmay Başkanı'nı aradığını anlattı. Uzun bir konuşmadan sonra Genelkurmay Başkanı'nı ikna etmiş ve tanklar geri dönmüş' diye konuştu.
Bunu üzerine Komisyon Başkanı Nimet Baş, 'Bunu Sayın Demirel'e sorabilir miyiz?' diye sordu. Akar'ın, 'Evet sorabilirsiniz' yanıtını vermesi üzerine Baş, 'Tamam, cevabımı aldım' dedi.
"AÇIK DARBE İSTEYENLER BAŞARISIZ OLUNCA.. "
Hasan Cemal de 28 Şubat sürecinin, askerin siyasete acımasız müdahalelerinden biri olduğunu, bu süreci aklamanın inandırıcı olamayacağını ifade etti.
28 Şubat sürecinde medyanın demokrasi adına kötü bir sınava verdiğine işaret eden Cemal, bunun söz konusu süreçte belirleyici unsurlar arasında olduğunu dile getirdi.
28 Şubat'ta 'açık darbe' isteyenler ile 'muhtıra' isteyenler olduğunu belirten Cemal, 'açık darbe' isteyenlerin başarısız olduğunu kaydederek, '28 Şubat sürecinde açık darbe isteyenler başarısız olunca, AK Parti'den sonra, 'Sarıkız', 'Ayışığı', 'Balyoz', 'Ergenekon' gibi yeni darbe tertipleri oluşmaya başladı' dedi.
'Açık darbe'nin önlenmesinde 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in rolünün göz ardı edilmemesi gerektiğini dile getiren Cemal, askerin nizamiyeden dönmesinde Demirel'in önemli bir unsur olduğunu kaydetti.
'Asker sorunu'nun henüz çözülmediğini belirten Cemal, bu konunun çözüme ulaştırılması için Anayasal ve yasal düzenlemeler yapılması, asker ve sivilde demokrasi kapsamında kafasal değişikliğin gerçekleştirilmesi gerektiğini söyledi.
CHP'Lİ ÖZTÜRK İLE HASAN CEMAL ARASINDA DARBE POLEMİĞİ
Hasan Cemal, 1960'lı yıllarda darbe konusunda tutumuna ilişkin öz eleştiri yaptığını ve bu öz eleştiriyi bir kitap yazarak kamuoyu ile de paylaştığını anımsattı.
CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk de 'Madem darbe tertipçiliği yaptığınız o zaman neden yargılanmıyorsunuz?' diye sordu. Bunun kişisel bir eleştiri olduğunu belirten Cemal ise 'Siz beni 1969-70-71 dönemi ile ilgili eleştiriyorsunuz. Ben Halk Partisi'ndeki darbeci damarı burada konuşmaya başlasam, sizi çok üzebilirim' dedi. Bunun üzerine tepki gösteren Öztürk, Cemal'in, kendisini, partisinin üzerinden eleştirmesini doğru bulmadığını vurgulayarak, 'Ama benimle siyasi polemiğe girerseniz, her zaman cevap veririm' diye konuştu.
Öztürk ile Cemal arasındaki tartışmanın devam etmesi üzerine Komisyon Başkanı Baş, toplantıya ara verdi. Baş, aradan sonra, Cemal'in diğer soruları da yanıtlamasının ardından toplantıyı kapattı.