19 Nisan 2024 Cuma / 11 Sevval 1445

İnsan çevre ilişkisi ahlak meselesidir

Başkan Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, çevreyle ilişkinin bir ahlak meselesi olduğunu vurgulayarak “Bugünümüzden olduğu kadar gelecek nesillerin yaşam kalitesinden de sorumluyuz” dedi.  

8 Aralık 2018 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
İnsan çevre ilişkisi ahlak meselesidir

Türkiye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, insanın çevreyle ilişkisinin ahlak meselesi olduğunu belirterek “Dünyanın bize bir emanet olduğu bilinci ile ilgilidir. Bugünümüzden olduğu kadar gelecek nesillerin yaşam kalitesinden de sorumluyuz” dedi. Emine Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) evsahipliğinde Avrasya Gösteri ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen “İstanbul Uluslararası Çevre Zirvesi ve Fuarı”na katıldı. 

TÜKETİMLE EGO BESLEME

Erdoğan, her çağın kendine ait belirleyicileri ve o çağı sembolize eden temaları olduğuna işaret ederek, “Günümüz dünyasının belirleyicisi ise tüketim. Manevi tatmini tüketimle sağlayan, egoyu eşya ile besleyen bir ekonomi ve pazarlama sektörüyle karşı karşıyayız. Morali bozulduğu için alışverişe çıkıp elindeki poşet sayısı arttıkça rahatlayan insanlar, bu döngüyü besliyor. Maalesef eşyalar modern insanın efendisi konumunda” değerlendirmesini yaptı. Çevre krizinin çözümünde tüketim ahlakının temel bir sorun olduğuna dikkati çeken Erdoğan, çevre meselesinin bütün yönleriyle ele alınması gerektiğini vurguladı. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de tüketim alışkanlıklarındaki değişim ve ambalajlı ürün satışındaki artış ile katı atık kompozisyonun da değiştiğine değinen Erdoğan, “Her yerde karşımıza çıkan, yeryüzünü günden güne zehirleyen plastik, biyoçeşitliliğin de baş düşmanıdır” diye konuştu. “Eğer bizler, bireyler olarak bu tüketim kültürünün vadettiği ‘kullan-at’ kolaylıklar dünyasını reddetmezsek, çevre krizinin baş aktörleri oluruz” ifadesini kullanan Erdoğan, şöyle konuştu: 

PET ŞİŞE YERİNE MATARA

“Gelecek nesillere sürdürülebilir yaşam tarzlarını miras bırakmanın anahtarı, bireysel davranışları değiştirmektir, yani farkındalık. Bir kişi denize fırlattığı pet şişenin etki halkasını bilmeli, markete bez torbasıyla giderek, dünyanın geleceğine katkıda bulunduğunun bilincinde olmalı, bir su matarası taşımaktan geri durmamalı. Doğru tercihler yaparak bize hizmet etmekle yükümlü sektörleri çevre dostu olmaya zorlayabiliriz.” 

Çevreye duyarlı hac çağrısı

Emine Erdoğan geçen yıl “Sıfır Atık” seferberliğini başlattıklarını hatırlatarak, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın gayretli çalışmalarıyla bir atık yönetim hareketi kurduklarını kaydetti. Emine Erdoğan, bunun etkilerinin dalga dalga yayıldığını ifade ederek, şunları söyledi: “Çevre sorunlarıyla mücadele ederken, meselenin etik ve dini boyutu bizi motive edebilir. Dindarlığı hep şekil şartları üzerinden anlıyoruz. Oysa her Müslümanın, içinde yaşadığı doğaya, karşı sorumluluğu vardır. Mesela Hac’da fıkhi hükümlere dikkat ettiğimiz kadar çevreye zarar vermemeye odaklanıyor muyuz? 2010’da yapılan bir istatistiğe göre 2,5 milyon hacının, ardında 100 milyon plastik şişe bıraktığını biliyoruz. Çevre dostu bir Hac, biz Müslümanlar’ın derdi olmalı. Seyahat acentelerine, sundukları hizmetin çevre dostu olup olmadığını sormalıyız. Hac seyahatimizi, arkamızda en az karbon ayak izi bırakacak şekilde tasarlamalıyız. Buna gücümüz yetmiyorsa, karbon ayak izini telafi edecek kadar ağaç dikmeliyiz.”