Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, güçlünün haklı olduğu değil haklının güçlü olduğu bir dünyaya inanıp, böyle bir dünyanın mücadelesini verdiklerini belirterek, “Umuyor ve inanıyorum ki hiç kimse de Türkiye’nin sabrını, soğukkanlılığını farklı şekillerde yorumlayıp, test etmeye kalkışmaz. Gerekli karşılığı vermekten de çekinmeyiz” dedi. Erdoğan, Ankara Bilkent Entegre Sağlık Kampüsü’nün temel atma töreninde yaptığı konuşmada, 2023’te dünyanın en büyük 10 ülkesinden biri olmak derken, ekonomide olduğu kadar eğitimde, sağlıkta, adalette, emniyette, temel hak ve özgürlüklerde büyük olmayı kastettiklerini ve reformları da bu anlayış doğrultusunda gerçekleştirdiklerini belirtti.
Topraklarında gözümüz yok
Bir ülkenin ilerlemesinin, kalkınmasının, kendi iç dinamikleri kadar dış şartlarla da yakından ilgili olduğunu vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti: “Bizim Türkiye olarak hiçbir ülkenin topraklarında gözümüz yok. Hiçbir ülkenin içişlerine karışmak gibi bir niyetimiz yok ancak artık içişleri boyutunu aşan, bölgeyi doğrudan ilgilendiren, özellikle de kardeş bildiğimiz halklara zulüm haline dönüşen girişimler karşısında çok net, çok ilkeli bir tavır sergiliyoruz. Hele hele içerde kendi halkını topluca katleden zalim rejimlerin, bununla yetinmeyip Türkiye’yi, Türkiye sınırlarını hedef almasına asla müsamaha göstermiyor buna da göz yummuyoruz. Biz büyük devlet refleksiyle hareket etmeye devam edeceğiz. Umuyor ve inanıyorum ki hiç kimse de Türkiye’nin sabrını, test etmeye kalkışmaz. Zira böyle bir yanlış karşısında, hukuktan aldığımız güçle gerekli karşılığı vermekten de çekinmeyiz.”
Gezi olayları 27 Mayıs metodu
Gezi olaylarına da değinen Başbakan Erdoğan, “Molotof atan gençler yaptıklarının özgün olduğuna inanıyorlarsa çok yanılıyorlar. Gitsinler 27 Mayıs öncesinde sokakların nasıl yangın yerine çevrildiğini büyüklerinden dinlesinler, okusunlar. Sokakları yangın yerine çevirmek 27 Mayıs metodudur. İşe yaramıştır” dedi. 27 Mayıs’ı devrim olarak tanımlayan CHP’nin sokak eylemlerinin her zaman içinde yer aldığını hatırlatan Erdoğan, “Bugün de içindedir. Şu anda 27 Mayıs ruhunu yaşatmak için yazılan senaryoyu bozduk. Sandığın tartışılmaz olduğunu ilan edeceğiz” diye konuştu.
DEMOKRASİ PAKETİ İNSAN ODAKLI OLACAK
“Şu anda da bir demokratikleşme paketi üzerinde çalışıyoruz. Önceki akşam çalışmamızı tamamladık, redaksiyon çalışmaları yapılıyor. Ay sonuna kadar geniş bir basın toplantısıyla bizzat şahsım bu paketi açıklayacağım” diyen Erdoğan, pakette halkın pek çok beklentisini giderecek başlıklar olduğunu bildirdi. Erdoğan, “Zira yola çıkarken de dediğimiz gibi her şey insan için dedik ve insanı devletin önüne çıkaran bir anlayışı benimsediğimizi AK Parti olarak, AK Parti iktidarı olarak ifade ettik” diye konuştu. Tüm adımların bu çerçevede atıldığını dile getiren Başbakan Erdoğan, “Reformların ve yatırımların daha da bunun arkası gelecek. Sağlıklı, huzurlu, eğitimli nesiller yetiştirmek suretiyle Türkiye’nin geleceğini çok sağlam temeller üzerine inşaa ediyoruz” dedi.
YAPIM SÜRESİNİ 42 AYDAN 30 AYA İNDİRDİ
Şehir Hastaneleri Projesi’nin kendisinin 11 yıllık hayali olduğunu belirten Erdoğan, temeli atılan tesisin adeta bir şehir gibi olduğunu belirterek, bunun bir ilk olduğunu vurguladı. Erdoğan, 1 milyon 200 bin metrekare alana kurulacak, 100’ün üzerinde ameliyathane bulunan tesisin standart yatak sayısının 3 bin 662, tüm birimleriyle birlikte toplam yatak kapasitesinin ise 4 bin 376 olduğunu aktardı. Erdoğan, kampüsün yapım süresiyle ilgili müteahhit firma yetkilisiyle de pazarlık yaptı. Erdoğan, sözleşmeye göre 42 ay içerisinde kampüsün yapımının tamamlanacağını belirterek, “Türk’e bu yakışmaz. Bakanım da diyor ki 30 ayı geçmemeye çalışıyoruz” dedi. Bunun üzerine, firma yetkilisi de Başbakan’a “24 saat nefesimizle çalışacağız. Hede-fimiz 36 aydı, 30 ay başımız üstüne” cevabını verdi.
YOL OLMAZSA ÜNİVERSİTEYE GİDEMEZSİN
Başbakan, AK Parti İlçe Başkanlarına da hitap etti. Gezi ve ODTÜ eylemlerini eleştireren Erdoğan, “Taksim olaylarını görüyorsunuz. Sadece Taksim’de kalıyor . Çok enteresan bugün bir pankart gördüm. Pankart şu, ‘Yol istemiyoruz, orman istiyoruz’ Üniversite gençliği bu pankartı asıyor. Orman isteyenler için ormanlar bol. Ama şunu bilmiyor, yol medeniyettir. Yol olmazsa üniversiteye bile gidemez. Ormansa sizleri ormanlara gönderelim, gidin ormanlarda yaşayın ama hiç olmazsa şehirlerdeki halkı rahatsız etmeyin. Onlar öyle diyor diye biz yolları yapmaktan vaz mı geçeceğiz? Hayır. ‘Taksim Meydanı’nda ağaç yok’ diyorlar. Daha önce o meydanda ağaç mı vardı?” dedi.