25 Nisan 2024 Perşembe / 17 Sevval 1445

Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy: İslamofobi ile en etkili mücadele yolu İslam dünyasının birlik ve beraberlik içinde olmasıdır

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, İslamofobi ile en etkili mücadele yolunun İslam dünyasının birliği ve beraberliği olduğunu, çözüm için öne sürülecek her fikrin hayata geçirilmesinin bu birliğin gücü ile mümkün olacağını bildirdi.

AA15 Mart 2022 Salı 12:50 - Güncelleme:
Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy: İslamofobi ile en etkili mücadele yolu İslam dünyasının birlik ve beraberlik içinde olmasıdır

Ersoy, ATO Cogresium'da düzenlenen "2. Uluslararası Medya ve İslamofobi Forumu"nun açılışında yaptığı konuşmada, yüzlerce yıl öncesine dayanan işgal ve sömürge zihniyetinin, son yüzyılda da Srebrenitsa, Hocalı, Karabağ, Myanmar, Suriye örneklerinden anlaşılacağı üzere değişmediğini dile getirdi. Aradaki tek farkın önceki gibi aciz, çaresiz, savunmasız olmayan Müslümanlara saldırdıklarını ifade eden Ersoy, ilk haçlı seferinden bu yana meydanda da masada da o seferlerin hep devam ettiğini, ettikçe de hüsranlarının büyüdüğünü söyledi. Bugün karşılarında nüfusu 2 milyara yaklaşan bir İslam dünyası bulunduğunu dile getiren Ersoy, İslam'ın bütün iftiralara, milyarlarca avro ve dolar harcanarak yürütülen siyasetten sanata her şeyin alet edildiği algı yönetimine rağmen bugün de dünyanın en hızlı yayılan din olmasından rahatsızlık duyanların her yolu deneyerek bu rahatsızlıklarını ortaya koyduklarını anlattı.

- "İNSANA VERDİĞİMİZ DEĞERİ YAŞADIĞI COĞRAFYAYA GÖRE SINIFLANDIRMADIK"

Ukrayna'da yaşanan savaşın acısı üzerinden medyanın bu konuda durduğu yerin bir kez daha görüldüğünü belirten Ersoy, bazı muhabirlerle yetkili isimlerin canlı yayınlarda kullandıkları söylemleri hatırlatarak, şöyle devam etti: "Bu örnekler, hem medyanın İslamofobi'ye temel teşkil eden söylem tarzını hem de bu tarzın medya dışındaki bir bireyin ağzında nasıl ırkçı bir ifadeye dönüştüğünü göstermesi açısından oldukça önemlidir. Hele ki başsavcı yardımcısı gibi eğitimli bir kişinin kullandığı ifadelerin Avrupa toplumunu harekete geçirmek için önemli argümanlar olduğuna inanmış olması gerçekten ürkütücüdür. Çünkü o zaman karşımızda insan hayatının kurtarılmaya layık olabilmesi için Avrupa ırkçılığını standart kabul eden bir birey örneği görüyoruz demektir. Hamdolsun biz yolumuzdan hiçbir zaman böyle sapmadık. İnsana verdiğimiz değeri saç ve göz rengine, yaşadığı coğrafyaya, ırkına, diline, dinine göre sınıflandırmadık. Tarihte olduğu gibi bugün de bu milletin vicdanına, bu ülkenin sınırlarına güvenle, umutla sığınmalarının sebebi de zaten budur. Bunu değiştirmeye de kimsenin gücü yetmeyecektir. Hiçbir yalan, hiçbir iftira bizi biz olmaktan vazgeçiremez, özümüzden ve değerlerimizden koparamaz."

- "DİJİTAL DÜNYAYI EN İYİ ŞEKİLDE KULLANMAK BİR ZORUNLULUK HALİNE GELMİŞTİR"

İslamofobi'yi yayma hedefli söylem ve eylemlerin suç kapsamına alınmasının, topluma İslam düşmanlığını benimsetmek için alenen yapılan her girişimin önünü kesecek etkin bir yol olduğu değerlendirmesinde bulunan Ersoy, bunun yanında çocuklardan adli yetkililere ve emniyet birimlerine kadar İslam ve Müslümanlar hakkında eğitim çalışmalarının yapılabileceğini söyledi. Bugün Müslümanlardan korkanların, İslam'ı tehdit olarak görenlerin çoğunun bu duygularını geçerli bir sebebe dayandıramadıklarını, sahip oldukları bu fikirlerin bilgiden değil ön yargı ve koşullandırmadan kaynaklı olduğuna işaret eden Ersoy, bunu kırmanın yolunun ise bilgi ve eğitimden geçtiğini anlattı.

Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, şunları kaydetti:

"İnanıyorum ki en önemli etkiyi sağlayacak unsur, İslam dünyasının birliği ve beraberliği olacaktır. Zira öne süreceğimiz her fikrin hayata geçirilmesi bu birliğin gücü ile mümkündür. Ayrıca bu güç yalancıları doğruya mecbur etme potansiyeli taşımaktadır. Sadece televizyon ve gazeteler ile değil özellikle günümüzde dijital dünyayı, oyunlardan sosyal medyaya uzanan geniş mecrayı en iyi şekilde kullanmak bir zorunluluk haline gelmiştir. Şüphesiz batıl olan zayi olmaya mahkumdur. Çalışmalarımızla bunu ne kadar hızlandırırsak o kadar çok yaşam kurtarmış ve insanlığa etki etmiş oluruz. Bizler, bu sorumluluğu omuzlamaktan asla imtina etmeyeceğiz."

Konuşmasının ardından Ersoy, organizasyonu destekleyen İletişim Başkanı Fahrettin Altun ile forumu düzenleyen RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş ve Ankara Bilim Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yavuz Demir'e plaket takdim etti.