Nabi Avcı duygusal biri midir?
Ben de her Türk kadar duygusalım.
Yeni Şafak Gazetesi'nden ayrılırken 'Kivi' isimli mektubu neden yazdı?
O mektup bir veda olmakla birlikte ayrılışımla ilgili de bir açıklamaydı aynı zamanda.. Kivi'yi bir meyve olarak biliyoruz ama aynı zamanda bir kuş ismidir. Kanatları olan ancak uçmasına yetmeyen yani uçamayan bir kuştur. Aynı zamanda İngiliz Hava Kuvvetlerinin argosunda uçuştan men edilen pilotlara verilen bir isim. İşte benim o yazım da "Biz burada çok güzel işler yapacaktık ama patronlar bize bu imkanı sağlayamadılar, gidiyoruz" yazısıydı.
Milli Eğitim Bakanlığı gözünü korkuttu mu?
Tabi ki mesuliyeti büyük bir yer Milli Eğitim Bakanlığı.. Ama bu sadece Milli Eğitim Bakanlığı'na has bir şey değil. Ben 1980'lerin ikinci yarısında MEB'de Hasan Celal Bey'in döneminde danışman olarak da çalıştım. O zaman da bir hesap yapmıştık ve Bakanların ortalama Bakanlık süresi 11 ay falandı.. Daha sonra, 1990'lardaki koalisyon dönemlerinde daha çok Bakan değişikliği oldu ve ortalamalar çok daha düştü.
Son 10 yıldaki Bakan değişiklikleri
Daha önceki Bakan değişikliklerinin ima ettiği politika değişiklikleri bizim son 10 yıldaki 5 Bakan değişikliğinde söz konusu değildir. Evet ben son 10 yıldaki 5. Bakanım ama aynı parti iktidarının sürekliliği içinde görev yapmış Bakanlar bunlar.
SBS'nin kaldırılması
Birincisi, SBS'nin yani ortaokuldan liseye geçişte temel alınan Seviye Belirleme Sınavı'nın uygulanmayacağı bilgisi 1 buçuk yıl önce Ömer Dinçer zamanından açıklanmıştı. Yani her Bakan bir sistem değiştiriyor meselesi değil. Daha önce hazırlıkları yapılan, çalışmaları yapılan Şuralarda tartışılan konulardan bir tanesi. Dolayısıyla Bakan değişti, sistem de değişti denilecek bir durum yok.
İkincisi, bu eğitim stratejisinde büyük çaplı değişimler yapan bir düzenleme değil. Yaptığımız şu, ortaokulu bitiren çocuklarımız eskiden SBS dediğimiz tek bir sınava giriyorlardı ve o sınav sonucuna göre (sınav sonucunun % 70'i ve ortaokul derslerinin toplamı) okullara yerleştiriliyordu. Hepimiz de bunu eleştiriyorduk.
Şimdi ne yaptık? bu sınavı kaldırdık. Dedik ki "öğrencilerin okullarında girdikleri yazılı sınavları esas alalım"
Fakat bu yazılılar her öğretmen farklı bir soru sorduğu ve her kağıt farklı öğretmenler tarafından değerlendirildiği için ortaya çıkan notlar çok objektif olmayabiliyordu. Biz "hiç olmazsa bu sınavlardan birer tanesini daha kontrollü yapalım. Soruları biz gönderelim. Verilen tüm cevaplar da merkezimiz tarafından aynı objektiflikle değerlendirilsin. Sınavların öğretmen desteği veya farklı şekillerde sulandırılmaması için de gözetmen öğretmenler farklı okullardan gelsin" dedik.
Bu yazılılar liselere geçiş için kullanılacak puanın % 70'ini oluşturacak. %30 ise 6,7 ve 8. sınıflardaki diğer derslerin ortalamasına bakılarak elde edilecek.
Ayrıca bu sınavların telafisi de olacak.
İmam Hatip'lere talep ne kadar?
İmam Hatiplere olan talep sağlayabildiğimiz arz'ın çok üzerinde. İmam hatip'ler konusunda şöyle bir algı var. İmam hatip okulları sadece imam ve hatip yetiştiren ve dolayısıyla sadece dini bilgiler veren okullar zannediliyor. Bu doğru değil. Normal okullarda okutulan tüm dersler bu okullarda da var. Buralarda ayrıdan din dersleri de okutuluyor.
Eş durumu tayinleriyle ilgili hangi çalışmalar yapılıyor?
İstatistiklere göre öğretmenlerin en çok evlendiği meslek grubu askerler, askerlerin de öğretmenler.. Askerlerin görev yapma koşulları ile öğretmenlerin koşullarının uygun hale getirilmesi çok güç. Bir askere 'sen orada değil de şurada görev yap' deme şansımız yok. Burada kim kime uyacak meselesi var..
Ama biz buna rağmen bu sene özellikle asker eşi öğretmenlerimizi ve eş durumundan ayrı kalan askerlerimizi bir araya getirebilmek için tek tek inceledik.
Şubat ataması yapılacak mı?
Yasa gereği yılda bir kez atama yapabiliyoruz. Mevzuat böyle.. Dolayısıyla Şubat ayı için benim öyle bir açıklamam olmadı. Bakanlığın da öyle.. Sanıyorum bu soruların gerisinde Grup Başkan Vekili Nurettin Canikli'nin bir televizyon programında kullandığı o yönde bir ifade var ama o bana göre bir temenni ifadesiydi.