18 Nisan 2024 Perşembe / 10 Sevval 1445

O zaman ezanı kim değiştirdi

Danıştay’ın “ant” kararıyla birlikte başlatılan “Türkçe ezan” propagandasının 31 Mart faturasının kabarık olacağını gören CHP, millette ağır travmaya yol açan kirli geçmişiyle yüzleşmeden üzerini örtmeye çalışıyor.

HABER MERKEZİ10 Kasım 2018 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
O zaman ezanı kim değiştirdi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Genel Başkan Yardımcısı Yıldırım Kaya’nın, 31 Mart 2019  yerel seçimleri öncesi Türkçe Ezan’ın 1950’de CHP’nin oylarıyla ‘din dili’ne çevrildiği ve ezanın dünyanın her yerinde aynı okunan İslam’ın çağrısı olduğu yönündeki sözleri şaşkınlık yarattı. Kamuoyu “O zaman 18 yıl boyunca İslam’ın diliyle ezanı yasaklatan kimdi” sorusuna yanıt aradı. Ezanın yeniden ‘din dili’yle okunma kararı alan Demokrat Parti’ye karşı oyları yetersiz kalan CHP, 1950’de kerhen karşı çıkmamış ama “Zamanı gelince Türkçe ezanı millet şuuru halleder” şerhi düşmüştü. 

TAKİYE İTİRAFI 

CHP milletvekili ve eski Genel Başkan adayı Öztürk Yılmaz, ‘Türkçe Ezan’ ve partisinin yönetimi aleyhine açıklamaları nedeniyle ‘kesin ihraç’ talebiyle disipline sevk edilirken CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kamuoyundan gelen tepkilerin ardından ezanın dünyanın her yerinde aynı okunduğunu söyledi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Yıldırım Kaya ise CHP’nin 1950’de Ezanın Türkçe yerine ‘din dili’yle okunmasına destek verdiğini savundu. ‘Türkçe ezan’ propagandası nedeniyle partisinden ihracı gündemde olan CHP’li Yılmaz ise Kılıçdaroğlu ve Kaya’nın seçim dönemlerindeki göstermelik dini hassasiyetlerini açığa vurdu.Yılmaz, bu tip konularda kendisine ‘Aman şimdi zamanı değil’ yanıtı verildiğini söyledi. 

ZULÜM BÖYLE BAŞLADI 

Türkçe ezan garabetini partisinin başlattığını unutan CHP’li Kılıçdaroğlu ve Kaya’nın, bu konuda bir açıklama yapmaması dikkat çekti. CHP’nin tek parti iktidarı döneminde, ilk olarak 29 Ocak 1932’de Fatih Camii’nde ezan ilk kez Türkçe okutuldu. 1932’nin Ramazan ayında, 9 meşhur hafız ezan ve kameti konservatuvardan bazı sazların da iştirakiyle meşk ederek hazırladı. İlk metinde ‘Allahu ekber’ Türkçesi ‘Allah büyüktür’ yerine Ali Rıza Sağman tarafından yapılan “Tanrı uludur” tercümesi tercih edildi. Son haliyle, Türkçe Kur’an, tekbir ve kamet, Kadir Gecesi 3 Şubat 1932’de Ayasofya Camii’ndeki mevlitte okundu. Ezanın ‘din dili’ yerine Türkçe okunmasına tepki gösteren Bursa Ulucamii’ndeki 19 kişi, 1 Şubat 1933’de hapis ve sürgünle cezalandırıldı. Hemen arkasından 4 Şubat 1933’de, ezan ve kameti Türkçe yerine başka dilde okuyanların üç ay hapis ve 200 liraya kadar para cezası getirildi. 

ASLINA DÖNDÜRDÜ ASILDI 

CHP’nin tek parti yönetimine son vererek iktidara gelen Demokrat Parti lideri Adnan Menderes, 4 Haziran 1950’de ezanın ‘din dili’ ile okunması gerektiğini belirterek TBMM’ye yasa tasarısı sundu. 17 Haziran’da ezanın asli kelimeleriyle okunması serbest edildi. CHP itiraz etse de oylama sonucunu değiştirecek çoğunluğa sahip değildi. Meclis görüşmelerinde CHP adına söz alan Trabzon milletvekili Cemal Reşit Eyüboğlu, “Milli şuurun bu konuyu kendiliğinden halledeceğine güvenerek, ‘Arapça ezan’ meselesinin ceza konusu olmaktan çıkarılmasına aleyhtar olmayacağız’’ dedi ve ret oyu vermedi. Bu söz ezanın ‘din dili’yle okunmasını sağlaması 27 Mayıs 1960 darbesinde Menderes’in idam gerekçelerinden biri olmuş ve CHP’li Eyüboğlu ‘Kurucu Meclis üyesi’ seçilmişti.  

29 Ocak 1932 yılında ilk Türkçe ezan Fatih Camii’nde okundu. ‘Din dili’nde ibadetlerini gerçekleştirenlere hapis cezası verildi. Menderes, 18 yıl süren zulme 1950’de son verdi.

‘TÜRKÇE EZAN FİKRİ ÇOK FANTASTİK’

Yıldız Teknik Üniversitesi öğretim üyesi Tarihçi Doç Dr. Teyfur Erdoğdu: Kesinlikle bu yasakla yüzleşmeleri gerekiyor. Ezan yasağını getirenler şu an iktidar değil ama o kişilerin devamı olan CHP ve liderinin mutlaka bir özür beyanı yayınlaması lazım. Çünkü çok fazla insan bu durumdan mağdur oldu. İnsanlar ibadet özgürlüklerinin elinden alındığını gördük. Arapça Mushafların toprak altına gömülerek muhafaza edildiğinde, usulüne uygun namaz kılanların jandarma dipçiğiyle gözaltına alındı. Cumhuriyet Halk Fırkası’nın ibadet dilini Türkçesi sadece ezanla sınırlı değildir. Aynı zamanda namaz esnasında okunacak sure dahil, bütün duaları kapsadı. Bunun yanı sıra Kur’an’ı Kerim’in Türkçeye çevrilmesi de aslında ibadet dilinin Türkçeleşmesiydi. Amaç bir ulus dini yaratmaktı. Yani bütün ümmetin dilinden ziyade bir ulusun dinini yaratmak. 

Medeniyet Üniversitesi öğretim üyesi ve Sosyolog Doç. Dr. Lütfi Sunar: Geçmişinde ciddi sorunlar var ama bugün CHP Genel Başkanı ve başkan yardımcısı düzeyinde yaptığı açıklamalar, din ve ezanın bu toplumun ortak değeri olduğunu kabullenen pozitif bir yaklaşım. Siyasal aktörler için kendi geçmişiyle yüzleşme çağrısı yapılabilir. Ancak CHP’li yöneticilerin bu açıklamalarıyla artık bir kaç yıl sonra bir başkası tersini söyleyemez. Türkçe ezan fikri çok fantastik. Türkiye’nin bir sosyolojisi var ve seküler kişiler bile Türkçe ezandan rahatsız oluyor. 

‘DİKTATÖR SIKIYORSA AT BENİ BURADAN’

Kesin ihraç talebiyle disipline sevk edilen CHP Milletvekili Öztürk Yılmaz, partisinin lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na ağır hakaretlerde bulundu. Yılmaz, CHP lideri ve partililere sert sözlerle yüklendi: Ben bu partiye, ‘gel Öztürk’ diyerek gelmedim; ‘git’ diyerek de gitmeyeceğim. Sıkıyorsa, hadi bakalım at beni buradan, rezil ol, kepaze ol. 

‘ARAPÇA FETİŞİZMİ’ DEDİ 

CHP Ardahan Milletvekili Öztürk Yılmaz, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, bir televizyon programında bir trolün, Türk diline karşı aşağılayıcı ve küçültücü açıklamalar yapması, ayrıca CHP’nin geçmişini karalaması ve Atatürk’ün uygulamalarına ilişkin eleştiride bulunması üzerine kendisine hak ettiği cevabı verdiğini söyledi. Yılmaz, o tartışmanın din tartışması olmadığını, tamamen “Arapça fetişizmini ön plana çıkaran tartışma” olduğunu ileri sürdü. 

REZİL, KEPAZE OL

Sözlerinin arkasında olduğunu vurgulayan ve Kılıçdaroğlu’nun diktatör olduğunu ifade eden Yılmaz şunları söyledi: Sen istiyorsun ki Öztürk Yılmaz partiden defolup gitsin, çünkü koltuğundan korkuyorsun, rakip olarak görüyorsun. 9 seçim kaybetmiş birisi olarak bu yola müracaat etmen yanlıştır. Partimde aşağılandım, yalnız kaldım, kimseden bir şey istemedim ama siz aşağılık bir işe imza attınız. Göreceksiniz defolup gideceksiniz, istifa etmiyorum kardeşim, ne yapıyorsan yap. Ben bu partiye, ‘gel Öztürk’ diyerek gelmedim; ‘git’ diyerek de gitmeyeceğim. Sıkıyorsa, hadi bakalım at beni buradan, rezil ol, kepaze ol.