Programda bu hafta; Gazze'de yaşanan insani ve siyasi facia, 12 Eylül yargılamaları, açlık grevleri sonrasında kürt meselesi tartışmaları hangi istikamette gidiyor? konuları masaya yatırıldı.
Karaalioğlu: Ortadoğu'da olup bitenler iç mesele gibi konuşulur oldu. Türkiye'nin herhangi bir konusundan aşşa kalmaz şekilde gündemde yer alıyor. Hükümet Gazze ve israil konusundaki adımlarından ve politikalarından dolayı kritik ediliyor. Bize ne aşaması çoktan geçildi. Ateşkesle sonuçlandı bu süreç değersiz bir şey değil ateşkes. İsrail'in şımarık küstah ve devlet terörü uygulamak konusunda sınırsız bir imtiyaza sahip olduğu malum. İsrail'e bu konuda mani olan da yok. Obama İsrail'i destekleyerek bir anlamda bunun uluslarası fetvasını verdi. Avrupa da Amerika ne derse onaylayan veya kafasını kuma gömen bir tavır içinde. Ateşkes çok değerli ve kaçınılmaz olan bir şey fakat israil2in ateşkesten sonra bunu bir kıpırtı halinde bozabileceğini küstahça söylemesi, ambargoyu sürdürceğini söylemesi onur kırıcı ve haysiyetsiz bir şey. Mısır bu krizde çok önemli roller üstlenmiş ve Türkiye ile paralel bir politika izlemiştir. Mısır'ın burda aldığı rol Türkiye'nin olmasını istediği Ortadoğu haritasına ve perspektifine uygun bir rol olmuştur. bu açıdan Mısır yaptı türkiye yapamadı denilecek bir konu değil kaldı ki Türkiye'nin İsrail'le ilişkisi yok. Arabuluculuk yapmak gibi bir derdi yoktur.
Gönensin: Hamas'ın somut destekçisi İran ve Suriye. Şimdi biz de Hamas'ı meşru kabul ediyoruz ama Suriye ve İran'la kötüyüz. Bu karmaşanın içinde net bir tablo çıkamıyor. Hamas'ı dünyada biz PKK'yı nasıl görüyorsak öyle görüyorlar.
Bayramoğlu: İsrail'in sivil hedefleri fütursuzca vurması onun sadece terör yöntemleri uygulayan bir devlet değil bizzat terör devletine haline gelmiş olduğunu bize gösteriyor. Bir tabu kırıldı Türkiye'de. Türkiye'de iç politik dinamiklerin değişimiyle dış politik dinamiklerin değişimleri paraleldir. Nasıl iç politik dinamikler cumhuriyetin kötü tabularını, yasakçı tabularını kırdıysa
dış politik dinamiklerde çok sert çizilmiş bölge çizgilerini kırdılar. İkincisi yeni bir elit var bu elit Adalet Partili bir elit değil, bu elit CHP'li de bir elit değil, bu elit islami kesimin içerisinden gelmiş şuanda türkiye'nin dış politikasını ve iç politikasını belli bir iddia çerçevesinde götüren bir elit var. üçüncüsü de arap baharı meselesi bu iki faktörü de tahrik ediyor. bu etkenler Türkiye politikasında Ortadoğunun neden önemli olduğuna ışık tutuyor.