Şu anda inlerine girdik adalete teslim edeceğiz

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grubu’nda konuştu. Gündemdeki konulara ilişkin önemli açıklamalarda bulunan Erdoğan, 1 Haziran’da tekrarlanan yerel seçimlerden, PKK’nın dağa kaçırdığı çocuklar ve ailelerin Diyarbakır’da süren eylemine, Alevi vatandaşların tahrik edilmesi suretiyle olay çıkarmaya çalışan gruplara ve paralel yapılanmaya dair önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, “Paralel yapının inlerine girdik. Pisliklerini ortaya döküyoruz. Sorumluları adalete teslim edeceğiz” dedi.

Dönemin Başkanı örgüt lideri!

Gezi olaylarının yıldönümünde yine en başta CHP’li milletvekillerinin olduğunu belirten Erdoğan, “CHP il, ilçe başkanlıkları Ankara ve İstanbul başta çeşitli illerde lojistik merkez görevi yaptı. Gençleri sokağa çıkarmak için çağrı yaptılar. Polisin dik duruşuyla da geldikleri gibi gittiler. CNN dalkavuğu, bir şeyler yapmaya çalışıyor. Niye, ülkemi karıştırmak için. Adeta ajanlık icra ediyorlar. Pensilvanya’da, Türkiye’den kaos çıkması için avuçlarını ovuşturan da avuçlarını yaladı” dedi.

Menderes gibi yapmadık

Erdoğan şöyle devam etti: “1960 Nisan’da İstanbul ve Ankara’da üniversiteliler sokaklarda gösteri yaptı. CHP; tıpkı bugünkü gibi vekilleriyle bu gösterileri tahrik ediyor. Merhum Necip Fazıl, merhum Menderes’i ziyaret etti. Tedbir alması ve gösterileri bastırmasını tavsiye etti. Menderes belki gelecek umudunu muhafaza için mevcut tavrını sürdürmeyi tercih etti. Biz Gezi olaylarıyla darbe senaryosuna Menderes gibi sessiz kalmadık.”

Darbenin hesabı sorulacak

Sokak eylemleri ile ihtilal yapamayanların, 17 ve 25 Aralıkta başka darbe senaryosunu uygulamaya koyduğunu belirten Erdoğan, “Orada da ihtilal heveslerini kursaklarında bıraktık. 25 Aralık’ta polis tarafından hazırlanan fezlekede geçen tam ifade şu; ‘suç işlemek için oluşturulan örgütün lideri, dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan.’ Bu fezlekeler emniyet bilgisayarlarından yok edilmek istendi. Ancak bu bilgisayarlar bulundu, silinmiş dosyalar kurtarıldı. Paralel medya bunların düzmece olduğuna dair kampanya başlattı. Çok vahim belge ve deliller çıkıyor. ‘İnlerine gireceğiz’ dedik. Şu anda inlerine girdik, pisliklerini ortaya döküyoruz. Sorumluları çıkaracak ve adalete teslim edeceğiz. Hiçbir darbe girişimi hesapsız kalmayacak” diye konuştu. 

Anneler elini taşın altına koydu!

BDP’nin Diyarbakır’da ağlayan annelerin büyükşehir belediyesi önünde oturma eylemine tahammül edemediğini belirten Erdoğan, “TOMA’lardan sıkılan sudan rahatsız oluyordunuz. Sizler belediye araçlarıyla köpükle oraları yıkama bahanesiyle, onları oradan kovdunuz. Orta refüje gelip yerleştiler, oraya da dozerleri soktunuz. Niye? Rahatsız oldular ve tehdide başladılar.  BDP şu anda da bu çocukları sizin getirip teslim etmeniz lazım. Adreslerini iyi biliyorsunuz” dedi.

Kendi çocuğu Amerika’da

HDP’li vekillerin bu işin yakın takipçisi olarak bu süreci kendilerinin çözme sorumluluğu olduğunu ifade eden Erdoğan, “Bir taraftan çözüm süreci diyeceksin, ondan sopra süreci engellemenin mücadelesini vereceksin. Bir taraftan barış, barış barış diyeceksin. Yavruları analarından alıp, ‘pikniğe götürüyoruz’ diyerek dağa kaçırıyorsunuz. Bu nasıl barış? Sizin çocuğunuz yok mu? Kendi çocuklarını da Amerika’ya, İngiltere’ye, değişik yerlere gönderiyorlar” diye konuştu.

Barış bağımlılık yapar

Erdoğan şöyle devam etti: “Onları belediyenin önünden kaldırmak istiyorsun. Çocuklarını kaçırdınız. Niye rahatsız oluyorsun. 30 yıldır acısını gizli çeken, gözyaşını içine akıtan o anne, o babalar artık itiraz etmeye başladı. Diyarbakır’da , anne babalar daha 15 yaşında çocuklarının kaçırılmasına artık yüreklice isyan ediyor. Anneler, babalar kan tüccarına dönüşen terör örgütü karşısında artık boyunlarını yere eğmiyor 30 yıl susturdunuz, artık bastıramayacaksınız. Özgürlük ve barış bağımlılık yapar.” Erdoğan, “Bizim de şımarıklığa tahammülümüz yok. Yol keserek, polisi, askeri taşlayarak, huzursuzluk çıkararak ülkeye yeni acılar yaşatmak isteyenlere eyvallah demeyiz, bu şımarık tavırlara göz yummayız. BDP-HDP diyorum ki, ‘siz acaba bu yol kesmelere evet diyor musunuz” dedi. 

1 HAZİRAN’DA OYLARIMIZ ARTTI

Erdoğan, “AK Parti, 30 Mart seçimlerinde 13 merkezde yüzde 43.05, 1 Haziran’da ise yüzde 45.5 oy aldı. Yani 30 Mart seçimlerine göre 13 yerleşim biriminde oy oranımız 2.5 puan artış kaydetti. CHP 13 yerleşim biriminde 30 Mart seçimlerine göre oyunu 1, BDP 2.3 puan arttırdı. MHP ise 1.9 puan düştü.CHP ve MHP’nin, toplam oy oranının AK Parti’ye yetişemediğini görüyoruz. 30 Mart’ta Türkiye genelinde CHP ve MHP’in toplam oy oranı yüzde 43 oldu, AK Parti’nin tek başına oy oranı yüzde 45.5 gerçekleşti. 30 Mart’ta, bu 13 merkezde CHP ve MHP’nin toplam oy oranı yüzde 33, AK Parti’nin tek başına oy oranı yüzde 43’tü. 1 Haziran’da 13 merkezde CHP ve MHP birlikte, yüzde 32 oy oranına ulaştı, AK Parti’nin oy oranı yüzde 45.5 oldu. MHP, bir kez daha varlığını, siyasetini, iddiasını inkar etti. Kimliğini tamamen CHP ‘ye teslim etmiş oldu. 1 Haziran seçimleri cumhurbaşkanlığı için kamuoyu yoklaması olacaksa ortaya çıkan sonuç çatının bir kez daha çöktüğü, uçtuğudur” dedi. 

TÜRKİYE’YE 1 YIL KAYBETTİRDİLER

“100 yıldır, Kürt ve Alevi kardeşlerimizin sorunları Türkiye’yi yavaşlatmak, Türkiye’yi oyalamak, Türkiye’nin kalkınmasını, ilerlemesini, bölgesinde güçlü bir devlet olmasını engellemek amacıyla kullanıldı” diyen Erdoğan şöyle devam etti: “Türkiye ne zaman güçlendiyse bu sorunlar gündeme taşındı. Terörle, çatışmayla, sokak eylemleriyle Türkiye’nin enerjisi bu sorunlar üzerinden heba edildi. Tuzakları aşarak bugünlere geldik. Türkiye’nin yapay sorunlar üzerinden ağır bedeller ödemesine artık müsaade etmeyeceğiz. Gezi olayları ve 17-25 Aralık darbe girişimleri, Türkiye’ye bir yıl kaybettirdi. Mesaimizin bir kısmını işte bu huzur ortamını bozmak isteyenlerle mücadeleye sarf etmek zorunda kaldık. Artık Türkiye’nin böyle engellerle, engellemelerle karşılaşmasını istemiyoruz. Türkiye’nin yapay tartışmalara ve gerilimlere ayıracak vakti de yok, böyle bir lüksü de yok. Bizim 77 milyon olarak gece gündüz çalışıp, çok sayıda reformu yapıp, 2023 hedeflerine doğru kararlılıkla ilerlememiz gerekiyor.”