19 Nisan 2024 Cuma / 11 Sevval 1445

'Tarihi anlayış birliğine vardık'

Başkan Erdoğan Türkiye’nin Suriye meselesini müttefiklik ruhuna uygun çözmek için üzerine düşeni yapacağını belirterek “Yeter ki hassasiyetlerimize riayet edilsin. Trump ile tüm bu konularda tarihi öneme sahip bir anlayış birliğine vardığımıza inanıyorum” dedi. 

16 Ocak 2019 Çarşamba 07:00 - Güncelleme:
'Tarihi anlayış birliğine vardık'

Türkiye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, Türkiye’ye gelen bütün bu mülteciler içerisinde sadece Suriye’den değil Irak’tan da gelenler olduğunu dile getirdi.  Erdoğan, şöyle konuştu: “Şimdi de yine Suriye’den ve Irak’tan Araplar başta olmak üzere Kobani’den 300 bine yakın Kürt kardeşimizi biz ülkemizde misafir ettik, hala misafir ediyoruz. Biz teröristlere kapılarımızı kapattık, teröristleri bu ülkede asla barındırmayacağız.Biz terörle el ele gezemeyiz, teröristlerle birlikte olamayız. Onun için PKK, PYD, DEAŞ, bunlar bizim yanımıza asla sokulamaz. Bunları, o açtıkları çukurlara ülkemizde nasıl gömdüysek, sınırlarımız dışında da yine aynı şekilde onları o çukurlara gömeriz.” 

İLİŞKİLER ZEHİRLENDİ

Münbiç ve Fırat’ın doğusundaki terör unsurlarıyla daha aşağılarda yuvalanan DEAŞ artıklarının bulunduğunu belirten Erdoğan, “Suriye’yi kan ve gözyaşı gölüne çeviren nice güçler, bölgede cirit atarken Türkiye’nin elleri kolları bağlı bir şekilde beklemesini isteyenler, aynı krizi bizim topraklarımıza taşıma hesabı yapanlardır. Kendimizle birlikte Suriyeli kardeşlerimizin haklarını sonuna kadar savunacağız” diye konuştu. ABD ile Suriye meselesinde uzunca bir süre farklı yaklaşımlara sahip olduklarını anlatan Erdoğan, bundan üzüldüklerini söyledi. Erdoğan “Niye üzdü? Çünkü biz, stratejik ortağız. Bize verilen sözlerin yerine getirilmemesinden tutun da terör örgütleriyle ‘al takke ver külah’ ilişkilerine kadar pek çok sorunlu konuyla ilişkilerimiz adeta zehirlendi” dedi. 

ÇEKİLMEYİ TEYİT ETTİ

Göreve gelen Trump’ın Suriye konusunda Obama’dan farklı tutum içinde olduğunu belirten Erdoğan ancak ifade edilen bu yaklaşımların fiilen sahaya yansımadığını söyledi. Erdoğan bunun üzerine Türkiye’nin askeri harekat planlarını tamamlayıp tam sahaya çıkmaya hazırlandığı sırada Trump’ın telefon görüşmesinde ‘ABD’nin Suriye’deki askerlerini tümüyle çekeceğini’ açık ve net bir şekilde söylediğini anlattı. Erdoğan, bu gelişmenin üzerine askeri harekatın beklemeye alındığını bildirdi. Trump’ın kişisel sosyal medya hesabından verdiği mesajlar üzerine kendisiyle bir telefon görüşmesi yaptığını hatırlatan Erdoğan şunları söyledi: “Gayet müspet bir görüşme oldu. Kendisi Amerikan askerlerinin Suriye’den çekilme kararını bir kez daha teyit etti. Suriye’de Türkiye sınırı boyunca bizim tarafımızdan oluşturulacak güvenli bölge dahil, hatırlayın Obama döneminden itibaren benim  vurguladığım, bu güvenli bölge konusu 20 mil olarak kendisi tarafından da ifade edildi ki bu da 30 kilometreyi aşkın bir derinlikte bir güvenli bölge, böyle bir hat. Gündemimizdeki tüm konularda ekiplerimiz arasında süren görüşmelerin devamına karar verdik.”

MÜTTEFİKLİK RUHU

Trump’ın terör örgütlerinin özellikle Hristiyanlar’a yaptıklarından çok da bilgisi olmadığı için bu konuda kendisini aydınlatmasından memnun olduğunu ifade ettiğini aktaran Erdoğan, şöyle devam etti: “Görüşmemizde sadece bunlarla da kalmadık. İkili ticaret hacmimizi 75 milyar dolara çıkarma hedefimiz doğrultusunda daha hızlı ve kapsamlı adımlar atma kararına vardık. Böylece ilişkilerimizde Suriye özelinde başlayan olumlu seyri, aramızdaki diğer ihtilaflı meselelerle sınırlamayıp ekonomik alana da taşıma perspektifimizi güçlendirmiş olduk. Türkiye, bu meseleyi müttefiklik ruhuna uygun şekilde çözmek için üzerine düşenleri yapmaya devam edecektir. Yeter ki hassasiyetlerimize riayet edilsin. Bu yapıldığı sürece dostlarımızla sonuna kadar yol yürümekten asla geri durmayız, çekinmeyiz. Trump ile tüm bu konularda tarihi öneme sahip bir anlayış birliğine vardığımıza inanıyorum.”

Milletsiz siyaset yapmak CHP’nin kolayına geliyor 

Başkan Erdoğan 31 Mart öncesinde de Türkiye’de çok garip birlikteliklerin ortaya çıkmaya başladığını söyledi. CHP’nin 2014 seçimlerini FETÖ’cülerin verdiği malzemelerle yürüttüğünü hatırlatan Erdoğan, “Baktı ki FETÖ’cüler tek başına yetmiyor, şimdi onun yanına PKK’lıları hamur tutkalıyla bir araya getirilmiş birilerini daha aldılar” dedi. CHP’nin milletten ısrarla uzak durduğu için başaramayacağını anlatan Erdoğan milletsiz siyasetin CHP’nin kolayına geldiğini vurguladı. Hedef küçük olunca hesabın da siyasetin de küçük olduğunu ifade eden Erdoğan, “Türkiye’nin başına hangi bela musallat olsa, bunlar hemen ellerini ovuşturmaya başlıyor. Zahmetsiz, uğraşsız, bedelsiz iktidarın üzerine konmanın hayalini kuruyorlar” dedi. 

Erdoğan, Gezi olayları ile 17-25 Aralık yargı darbesi girişimleri, çukur olayları, 15 Temmuz ve  ABD’nin ülkemize yönelik olumsuz adımlarına ekonomide yaşanan dalgalanmaya hep, “Acaba bu sefer olacak mı” gözüyle baktıklarını söyledi. Erdoğan “Umutları sadece ve sadece şahsımın ve AK Parti’nin herhangi bir sebeple ayağının tökezlemesine bağlamış durumdalar” diye konuştu. Türkiye’nin neren nereye geldiğini göstermek bakımından sık sık tek parti devri zihniyetini anlatmasından bazılarının rahatsız olduğunu aktaran Erdoğan, AK Parti döneminde de aynı zihniyetin iflah olmaz bir saldırganlık ve edepsizlikle üzerlerine geldiğini söyledi. Erdoğan “Kılıçdaroğlu ve avanesinin referansı işte bu tek parti dönemidir” dedi.  

Kürt kardeşlerim oyuna gelmeyin 

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bu ülkede yaşayan Türküyle Kürdüyle Arabıyla bu ülkede yaşayan herkesin devleti olduğunu vurgulayan Erdoğan, Türkiye’nin, yakın çevresinden başlayarak kendisiyle gönül bağı içindeki herkesin, en başta da sınırlarının hemen yanı başında yaşayan Kürtlerin devleti olduğunu belirtti. Bunun için Kobani’ye kapıları açtıklarını vurgulayan Erdoğan, “300 bine yakın Kürt kardeşimiz şu anda bizim ülkemizde yaşıyor. Kürt kardeşlerimize sesleniyorum; bu oyuna gelmeyin. PKK’nın desteğindeki terörden beslenen siyasi partilere, onların yandaşlarına oylarınızı vererek zayi etmeyin” diye konuştu. Sınırlarının öte tarafında ne zaman bir sıkıntı yaşansa Kürt, Arap ve Türkmenlerin, güvenli bir sığınak olarak Türkiye’ye yöneldiğine işaret eden Erdoğan, “Türkiye, sınırları içindeki tüm vatandaşlarının, sınırları dışındaki tüm kardeşlerinin hamisi değil bizatihi kendi ülkesidir, kendi vatanıdır” ifadesini kullandı.

Cinsini cibilliyetini bilmeyenler

Türkiye’nin çevresiyle olan ilişkilerindeki yanlış algıların yalnızca belli ülkelere mahsus olmadığını belirten Erdoğan, “Bay Kemal gibilerin” Suriye ile , Irak ile niye ilgileniyorsunuz diye sorduğunu anımsattı. Erdoğan “Biz 20 milyon km2 topraklardan küçüle küçüle 780 bin km2’ye gelmedik mi? Biz oralardan buralara geldik ama bu tarih bilmezler, geçmişini bilmezler, cinsini cibilliyetini bilmeyenler bu işten anlamazlar, bunun kadrini kıymetini de bilmezler” dedi. Bu coğrafyaların, Türkiye’nin birinci dereceden ilgi alanı içinde olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Türkiye’nin Suriye’deki varlığını başka herhangi bir devletin varlığıyla karşılaştırmak tarihe hakarettir. Asıl biz orada olmazsak,  sırtımızı dönersek, birilerinin yaptığı gibi oradan gelenlere sınırlarımızı ve gönüllerimizi kapatırsak kendimize ihanet etmiş oluruz” diye konuştu.  

Güvenli bölgede beraber olacağız 

Başkan Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı sonrası Meclis’te gazetecilerin sorularını cevapladı. Erdoğan, “Güvenli bölge konusu, operasyonun yine ertelenmesi anlamına mı geliyor? YPG ne olacak?” sorusu üzerine, “O ayrı bir konu, o ayrı bir konu. YPG böyle bir projenin içerisinde yer alabilir mi? Onlar terörist. Biz kalkıp da güvenli bölgeyi teröristlere terk edebilir miyiz? Şu anda DEAŞ’ın durumu neyse, bize göre YPG ve PYD de aynıdır, hiç farketmez. Onların akıbeti neyse, onların akıbeti de o olmalı” dedi.

TERÖR ÖRGÜTLERİ TEMİZLENMELİ

“YPG başka bölgelere mi kaydırılır?” sorusuna Erdoğan, “Bu konuda ilgili birimlerimiz, birbirleriyle oturup, çalışıp bütün bu virüslere, terör örgütlerine karşı ne gibi tedbirler alınması gerekiyor, ona göre bu adımlar atılmalı. Çünkü, güvenli bölge dediğimiz zaman, bütün bu terör örgütlerinden de orayı temizleyeceksin” karşılığını verdi. Erdoğan, “Başbakanlığınız döneminde, ‘havada ABD, karada biz olacağız’ demiştiniz. Şu anki söz konusu öneri yine aynı şekilde mi?” sorusu üzerine, şunları söyledi: “Bu değişebilir. Bu benim o zamanki önerim. Çünkü lojistik destek dediğimiz zaman, çok değişik şeyler var bunun içinde. O günden bugüne çok şeyler de değişti. Bunun üzerinde çalışmaları yaparız. Onlar lojistiği nasıl tanımlarlar, biz nasıl tanımlarız? Kara gücü derken, 20 bini aşkın tır ABD tarafından buraya getirildi. Bunlar nasıl değerlendirilir, bunların hepsini konuşmak suretiyle bir karara varırız. Yani onlar problem değil, onları rahatlıkla aşarız. Bütün mesele önce güvenli bölge diyorsak, bunun nasılı, niçini, nedeni bütün bunların üzerinde...”    

YOLUMUZA DEVAM EDİYORUZ

Erdoğan, “Güvenli bölge Türkiye tarafından oluşturulacak değil mi?” sorusuna “Beraber. Biz de aslında koalisyon güçlerinin içindeyiz, biliyorsunuz. Bu sürecin içerisine Astana süreci de ilave edilebilir, bunlar da değerlendirilebilir. Bunu etraflıca konuşmadan kararını vermek doğru değil” cevabını verdi.      

Erdoğan, MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin, “Hükümetin arkasındayız” dediğini anımsatarak, “Operasyon noktasında, güvenli bölge çerçevesinde bir geri adım da söz konusu mu?” diye sorması üzerine, “Şu andaki şartlar içerisinde biz yolumuza devam ediyoruz” dedi.  

TOKİ İLE BU İŞE GİREBİLİRİZ

“Suriye sınırında oluşturulması planlanan güvenli bölgeye” ilişkin de Erdoğan, Başbakanlığı ve eski ABD Başkanı Barack Obama’nın başkanlığı döneminde bu konuyu gündeme getirdiğini söyledi. Ancak Obama’nın bu konuda gerekli adımları atmadığını hatırlatan Erdoğan şunları söyledi: “Şu anda Obama’nın bu yaklaşımı ki  30 kilometre bir derinliktir, benim de olumlu baktığım bir konudur. Bu konu üzerinde çalışılabilir hatta ve hatta 20 mil daha da uzatılabilir ve bu bölgede böyle bir adım atılabilir. Özellikle biz, TOKİ olarak bu işin içerisine girebiliriz. Başta Amerika olmak üzere koalisyon güçleri lojistik olarak maddi destekleri bize verirlerse bu insanların güvenliğini de orada koruma kaydıyla böyle bir güvenli bölgeyi halletmiş, çözmüş oluruz. Bu göçü de bir defa tamamıyla engeller.” 

PUTİN İLE GÖRÜŞME 23 OCAK’TA

Rus lider Putin ile büyük ihtimalle 23 Ocak’ta görüşeceğini belirten Erdoğan “Ayrıca bizim daha önce başlattığımız zirve var. Putin, ben ve (İran Cumhurbaşkanı) Ruhani. Üçlü olarak yapacağımız zirve var” diye konuştu. Erdoğan bu zirve için belirlenmiş bir tarih olmadığını söyledi. Başkan Erdoğan, MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin, Meclis Başkanı Yıldırım’ın bir TBMM başkanvekiline vekalet verebileceği” önerisini hatırlatılması üzerine, “Arkadaşlarımla onu değerlendirmem lazım”dedi.