19 Nisan 2024 Cuma / 11 Sevval 1445

Türkiye'ye teşekkür edip altını çizdi: Sesimizi duyurma imkanı bulduk

Kıbrıs Anlaşması: Aslolan Hakkın Onayı' başlığıyla düzenlenen panelde konuşan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, ADF gibi önemli bir organizasyonun düzenlenmesinde emeği geçen Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve hükümete teşekkür ederken Kıbrıs Türkleri olarak böyle bir toplantıda seslerini duyurma imkanı bulduklarının altını çizdi.

AA12 Mart 2022 Cumartesi 17:40 - Güncelleme:
Türkiye'ye teşekkür edip altını çizdi: Sesimizi duyurma imkanı bulduk

Cumhurbaşkanı Tatar, Anadolu Ajansının (AA) "Global İletişim Ortağı" olduğu ve Belek Turizm Bölgesi'ndeki NEST Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen Antalya Diplomasi Forumu (ADF) kapsamındaki "ADFLeadersTalks" paneline konuşmacı olarak katıldı.

Crans Montana Forumu İcra Başkanı ve Kurucusu Jean-Paul Carteron moderatörlüğünde "Kıbrıs Anlaşması: Aslolan Hakkın Onayı" başlığıyla düzenlenen panelde konuşan Tatar, ADF gibi önemli bir organizasyonun düzenlenmesinde emeği geçen Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve hükümete teşekkür ederken Kıbrıs Türkleri olarak böyle bir toplantıda seslerini duyurma imkanı bulduklarının altını çizdi.

Tatar, konuşmasının başında Kıbrıs'ın tarihi ve Kıbrıs Türklerinin Ada'daki geçmişinden bahsederken Osmanlı'nın 1571'de Kıbrıs'ı fethetmesiyle Türklerinin buraya yerleştiğini hatırlattı.

Kıbrıs'ta var olma mücadelesi verdiklerini, Rumlar tarafından çok defa Ada'dan atılmaya zorlandıklarını anımsatan Tatar, 15 Temmuz 1974'te Kıbrıs'ta Yunanistan'daki askeri cuntanın desteğiyle ve Ada'yı Yunanistan'a bağlamak amacıyla darbe yapıldığını ancak 20 Temmuz 1974'te Türk Silahlı Kuvvetlerinin gerçekleştirdiği Kıbrıs Barış Harekatı ile Ada'da barışın tesis edildiğini söyledi.

Tatar, "Türkiye 1974'te Kıbrıs Barış Harekatı'nı gerçekleştirmemiş olsaydı kan dökülecekti ve Kıbrıslı Türkler öldürülecekti. Türkiye'yi hiçbir zaman işgalci bir güç olarak görmedik. Türkiye, Ada'nın ve Kıbrıs Türkeri'nin barışı için orada. Biz de Türkiye'nin Ada'da bulunmasına ve garantörlüğüne büyük önem veriyoruz. Barış ve istikrar olacaksa, Türkiye'nin Ada'daki mevcudiyeti çok önemli." dedi.

Kıbrıs meselesinde yarım asrı aşkın süredir devam eden "federasyon" temelli müzakerelerden çok yorulduklarını belirten Tatar, geçmişteki Kıbrıs Türk liderlerinin, Kıbrıs konusunu çözmek için fazlasıyla gayret ettiğini ancak Rumların uzlaşmaz tavrı nedeniyle kalıcı bir barış sağlanamadığını ifade etti.

- "KIBRIS'TA ARTIK FEDERAL BİR ANLAŞMA MÜMKÜN DEĞİL"

Tatar, Kıbrıslı Rumların federal zeminde bir çözüm anlayışının Türklerden farklı olduğunun altını çizerek, Rumların, Kıbrıs'ın Avrupa Birliği'ne (AB) üye olmasını ve Türkiye'nin de Ada'dan gitmesini arzuladığını ancak bunu kabul etmeyeceklerini dile getirdi.

Ekim 2020'de cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından Türkiye ile Kıbrıs konusunda yeni bir politika belirlediklerini kaydeden Tatar, "Kıbrıs'ta artık federal bir anlaşma mümkün değil. Olası bir anlaşmanın sadece yan yana yaşayan ve bağımsız iki devletin varlığıyla olabileceğine inanıyoruz." dedi.

Kıbrıs Türklerinin 1963'ten beri kendi devletinin çatısı altında ve 1983'ten bu yana da kendi cumhuriyetinde yaşadığını kaydeden Tatar, yeni dünya düzeninde Rum devletine dönüşmüş "Kıbrıs Cumhuriyeti" ile KKTC'yi bir araya getirmenin nafile bir çaba olacağını belirtti.

- "BİZİM POLİTİKAMIZI (İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM) TÜRKİYE DESTEKLİYOR"

Tatar, "Bizim politikamızı (iki devletli çözüm) Türkiye destekliyor. Biz, Ada'da ve bölgede, istikrar, barış ve güveliğin sürmesini istiyoruz, bu yüzden Kıbrıs Türkleri olarak Ada'daki eşit bağımsızlığımız için çalışmayı sürdüreceğiz." diye konuştu.

Nisan 2021'de Birleşmiş Milletler (BM) öncülüğünde 5+1 formatında Cenevre'de gerçekleşen ve garantör ülkelerin de yer aldığı gayriresmi Kıbrıs konferansında "iki devletli çözüm" modelini masaya getirdiklerini anımsatan Tatar, BM Genel Sekreteri'nin bu yeni öneriyi BM Güvenlik Konseyi'ne götürme teklifinde bulunduğunu, bu sayede barışçıl bir çözümün bulunabileceğini vurguladı.

Tatar, "Bizim zaten bağımsızlığımız vardı, Kıbrıs'ta 1960'ta yapılan anlaşma bizim bağımsızlığımızı zaten gösteriyor. Bu yüzden eğer 'iki devletli çözüm' önerimiz onaylanırsa bağımsızlığımız yeniden tanımlanmış olacak." diye konuştu.

Doğu Akdeniz'de istikrarın sağlanmasının önemine de işaret eden Tatar, Türkiye'nin de bölgede ve Ada etrafında haklarının olduğunu ve bölgenin öneminin hızla arttığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Tatar, "Kıbrıs'ta bir anlaşma için tüm yolları denedik ve bütün girişimler başarısız oldu. Uluslararası toplumun ve BM'nin egemen eşitliğimizi teyit etmesi halinde resmi bir müzakere için masaya oturabiliriz. Bu bizim hakkımız. Bölgede barış ve istikrar, bizim de arzu ettiğimiz bir husustur. Türkiye de bu konuda yıllardır bizi destekliyor, bu konuda müteşekkiriz. Eminim ki Kıbrıs Türkleri de amaçlarına ulaşacaktır." dedi.

Kıbrıs konusunun temelinde "egemenlik probleminin" bulunduğuna da değinen Tatar, Kıbrıslı Rumların, Ada üzerinde sadece kendilerinin egemen olduğunu düşündüklerini ve Kıbrıs Türklerin de böyle bir otoriteyle kesinlikle görüşmeyeceğini, kendilerinin Rumlar kadar egemen olduklarını vurguladı.