BDP'nin cezaevlerindeki açlık grevlerine destek amacıyla Hakkari'de yaptığı eylemde molotof kokteylleriyle yakılan Hakkari Üniversitesi yaralarını sarmaya çalışırken Hakkari Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Ebubekir Ceylan, üniversiteye yönelik saldırıların amacına ulaşmadığını ve Hakkari halkının kendilerine büyük bir destek verdiklerini söyledi. Hakkari Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Ebubekir Ceylan, ilk kez STAR'a konuştu. ÖSYM Van İl Temsilciliği görevindeyken Hakkari Üniversitesi'ne iki ay önce rektör olarak atanan ve aslen Uşaklı olan Prof. Dr. Ebubekir Ceylan, 20 yıldan bu yana bölgede görev yapıyor.
HAKKARİ REKTÖRLÜĞÜNÜ BEN İSTEDİM
Geçtiğimiz günlerde BDP'nin cezaevlerindeki açlık grevlerine destek amacıyla Hakkari'de yaptığı eylem sonrası, bazı kişiler kentte taşkınlık çıkarmıştı. Bu taşkınlıklardan Hakkari Üniversitesi'nin rektörlük binası da hedef yapılmış ve bina taşlı molotoflu saldırıya uğramıştı. Hem saldırıyı hem de şehrin eğitiminde önemli bir konuma sahip olan üniversitenin yeni atanan rektörü Prof. Dr. Ebubekir Ceylan ile makamında sohbet ettik. Hakkari Üniversitesi rektörlüğünü kendisinin talep ettiğini anlatan Ceylan, "Bölgeyi çok iyi tanıyorum. Burada görev yapacak birinin hem bölgeyi hem de insanları çok iyi tanıması lazım. Burayı çok seviyorum" dedi.
REKTÖRLÜĞE SALDIRI HALKIN BİZİ SEVMEDİĞİ ANLAMINA GELMEZ
Ceylan, şehir merkezinde bulunan rektörlük binasına yönelik saldırıyı yapanların amacına ulaşamadığını ifade ederek şunları kaydetti: "Üniversiteye yönelik şiddet olaylarını ben bize yönelik bir tepki olarak görmüyorum. Hakkari'deki rutin olaylardan kaynaklı olarak binamız taşlandı. Bu olay can güvenliğimiz olmadığı ya da halkın bizi sevmediği anlamına gelmiyor. Rektörlüğümüzü koruyan ve Hakkari halkından oluşan özel güvenliğimiz var. Saldırı olayını doğru bulmuyorum. Bu tür olaylarla bir yere varılamaz. Bize yapılan saldırıdan sonra başta Belediye başkanımız olmak üzere tüm sivil toplum kuruluşu temsilcileri desteğe geldi. Eğer halk bizi istemeseydi bu kadar destek ziyareti olmazdı. Niyet okumayı sevmiyorum, bu olayları yapanlar bizim çalışmalarımızı olumsuz etkileyemez. Bu tür eylemlerle bir yere varılamaz."
VATANDAŞ BİZLERE KARŞI ÇOK KİBAR
Hakkari halkının yanlarında olduğunu vurgulayan ceylan, ilginç iki anısını ise şöyle paylaşıyor: "İzmirli bir bayan öğretim görevlimiz bana 'hocam 3 yıldır buradayım esnaf bana daha bir gün poşet taşıttırmadı' demişti. Halk böyle durumlarda bayan hocalarımızın yanına hemen bir çocuk verip yardımcı oluyorlar. Ben buraya seçim zamanı geldim, kimseyi tanımıyordum. Camiye gittim, orada bir telefon görüşmesi yaptığım sırada yanımda bir delikanlı namaz kılıyordu. Hakkarili olmadığımı öğrenince ısrarla beni akşam iftar yemeğine götürdü. 'Abi ben seni bugün bırakmam' dedi. Batı'da öyle bir şeyle karşılaşmanız çok zor. Ben sık sık vatandaşla sohbet ediyorum. Bizlere karşı çok kibarlar. Hakkari halkından kendimi asla ayrı görmüyorum. Kapıdan geçen her vatandaş istediği zaman gelip benimle görüşüyor. Burası Hakkari halkının makamı, benim değil. Ben sadece belirli süre görevlendirilmiş biriyim. Yetkisizken neysem yetkiliyken de ben oyum."
ÖĞRETİM GÖREVLİLERİNİN HAKKARİ'Yİ TERCİH ETMESİNİ İSTİYORUZ
Üniversite olarak öğretim üyesi ihtiyaçlarının çok olduğunun altını çizen Ceylan, sürekli ilana çıktıklarını ve boş kadrolarının mevcut olduğunu kaydetti. Ceylan, "Bizde kadro çok ama talep eden öğretim görevlisi az. Halbuki burası çok güzel ve şirin bir şehir. Şehirde gece saat 2'ye kadar gezebilirsiniz. Türkiye'nin her yerinde olaylar olur, Hakkari'de de elbette bazı olaylar oluyor. Öğretim üyeleri buraya geldiğinde lojmana kavuşuyor ve sosyal tesislerden çok rahat faydalanıyor. Can güvenliği açısından hiçbir sıkıntı yok. Ölüm her an her yerde gelir bu kaderle ilgili bir durum. Gelecek arkadaşların da bu konuda çekinmesine gerek yok. Burada Batı'dan Doğu'ya her yerden öğretim görevlisi ve öğrenci var" diye konuştu.
ÖĞRENCİLER NE DİYOR
Eeğitimlerinden çok memnun olduğunu dile getiren öğrenciler, Hakkari'de öğrenci olmanın avantaj olduğu görüşünde. Bilgisayar bölümünde okuyan Kudret Çubuk, Ankara'dan geldiğini belirterek burada çok mutlu olduğunu anlattı. Çubuk, "Ablam da burada öğretmen. Hakkarili insanları çok sıcak kanlı. Hakkari sıcak bir yuva gibi. Anne ve babamdan gördüğümüz sevgiyi buradaki halktan da görüyorum. Çok mutluyum. Rektörlüğe yapılan saldırıyı hiçbir şekilde tasvip etmiyorum. Biz okumaya geldik buralara, bu nedenle kimsenin huzurumuzu kaçırmasını istemiyoruz" dedi. Perhiv Baran ise Diyarbakırlı. Bankacılık bölümünde okuyan Baran, arkadaşlarıyla evde kaldığını söyledi. Hiçbir güvenlik sıkıntısı olmadığını ve Hakkari'yi çok sevdiğini anlatan Baran, "Hakkari güvenli değil mantığı bir ön yargı. Gelip görmeden Hakkari hakkında yanlış kanaatlerde bulunmak doğru değil" diye konuştu. Hakkarli olan Nurettin Korkmaz, dışarıdan gelen öğrencilerin burada çok mutlu olduğunu söyledi. Otomasyon bölümünde okuyan Osmaniye'den gelen İsmail Kaya adlı öğrenci ise şunları dile getirdi: "Hakkari çok büyük ve gelişmiş bir şehir değil elbette. Ama insanları çok sıcak. Buraya ilk geldiğimde hiç tanımadığım insanlar bana evini açtı. Bu beni çok etkiledi. Osmaniyeli olmama rağmen bura da çok daha rahatım." Öğrencilerde Gülistan Geçit ve Perihan Kaya ise yurtta kaldıklarını ancak yurdun önündeki özel harekat görevlilerinin kendilerine baskı yaptıklarını söylediler. Öğrenciler, "Yurda girişlerde bizi sözlü olarak taciz ediyorlar. Güvenliğimizi sağlamakla görevli bu kişiler psikolojimizi bozuyorlar" dediler.