Tüm zorluklarına rağmen yaşamak güzel, bu yaşamı da en konforlu hale getirmek elimizde. Sürekli bel ağrısı ile yaşamı sürdürmek çok zor. Ama artık gelişen teknoloji ve deneyimle ameliyatların kolaylaşması, sakat kalma felç olma riskinin ortadan kalkması bel fıtığından kurtulmamızı sağlıyor. Önemli olan doğru zamanda doğru doktora ameliyat olmak. Bu nedenle bacağa giden sinirlerde harabiyet oluşmadan ameliyat olmakta, ameliyatı da bu işi en düzgün biçimde yapan hekimlere ameliyat olmakta yarar var.
Bana bel ve boyun fıtığı ile gelen hastaların çoğu aynı soruyu soruyor: "Neden fıtık oldum?" Yıllardır hastalara söylediğim tek bir neden var: Stres. Keyifliyken yaptığımız hiçbir hareket fıtıklaşmaya sebep olmazken stresliyken, üzüntülüyken ya da bir şeye sinirlendiğimizde yaptığımız ufak bir hareket dahi bel veya boyun fıtığına yol açabilir.
Son yıllarda Avrupa ve Amerika'da yapılan araştırmalar stres ile fıtık arasındaki ilişkiyi ispat ederken biz Türkler uzun yıllardır bunu zaten söylüyoruz, biz fıtığın stresten kaynaklandığını fıtık hastalığı bulunduğundan itibaren biliyoruz. Çünkü ne zaman birisi bizi sinirlendirse, üzse hemen aynı sözcükleri kullanırız: "Beni fıtık ettin!" Yaptığımız bir iş bizi çok zorlasa gene aynı sözcükler dökülür dudaklarımızdan: "Bu iş beni fıtık etti."
Özellikle yaz tatillerimizde daha belirgin olur fıtıkların stresten kaynaklandığı. Tatil yerlerinde yaşımızı, başımızı unutur, garip garip sporlar yaparız, atlar zıplar top oynarız. Günlük yaşamda bizi zorlayacak, yarı yolda bırakacak hareketleri sürekli yaparız. Hiçbir şey de olmaz. Hatta kendimizi daha dinç daha genç hissederiz. Ama ne zaman ki dönüş başlar, trafikte, havaalanında bir sorun yaşarız, ufacık bir bavulu kaldırmak bile bizim fıtık olmamıza sebep olur.Bazen kıpırdayamaz hale gelir, tutulur kalırız.
Özellikle hassas, üzüntüsünü içine atan kişiler daha büyük risk altındadır. İçe ata ata bir birikim olur içeride ve sonra bir bomba gibi patlar. Bu patlayan bombanın bel veya boyun fıtığına dönüşmesi gene iyi bir şeydir, beyindeki kanamalar, kalp krizleri çok daha tehlikelidir.
Peki çare ne, ne stresten kaçabilir, ne de üzüntüye mani olabiliriz. Ne yapmalıyız ki strese girsek bile fıtık olmayalım? Birincisi stres yönetimi, yani çok üzüldüğümüzde içimize atmamak, onu yenmeye çalışmak, istemediğimiz zaman hayır diyebilmek, ikinci yöntem de eğer stresle baş edemiyorsak hiçbir ağır iş yapmadan kendimizi istirahata çekmek, en iyisi bir şey yapmadan sakinleşene kadar uzanmak.
Ama kendimde de başkalarında da gördüğüm en önemli sorun "hayır" demeyi bilemememiz, eğer öğrenemezsek sonunda fıtık oluyoruz ona göre.
Bel fıtığı nedenleri
Stres (Türkçemizdeki "beni fıtık ettin" sözü de buradan geliyor.)
Aşırı yorulma
Yukarı uzanma
Yana doğru eğilme
Klima rüzgarına, cereyana maruz kalma
Uzun süre ayakta durma
Uzun süre sarsıntılı yolda araba kullanma
Bel fıtığında ameliyat gerektiren durumlar
Bacakta güç kaybı
Tedaviyle geçmeyen ağrılar
Yürümekte zorluk yaratan uyuşmalar
Yürümekte güçlük
Gece uyandırıcı ağrılar
MR görüntülerinde kopmuş fıtık parçası
İdrar kaçırma
Cinsel fonksiyon kaybı
Bel fıtığında tedavi şeması
Sadece ağrı varsa : İlaç tedavisi, istirahat
Ağrı ve uyuşma varsa: Fizik tedavi, nöral terapi,kaplıca, bele ozon enjeksiyonu
Güç kaybı varsa: Ameliyat
Bel ağrısı görülme sıklığı
Tüm toplumda %80
Bayanlarda %90
Erkeklerde %70
Bel fıtığı görülme sıklığı
Tüm toplumda %60 Ameliyatlık düzeyde %5
Bayanlarda %75 %8
Erkeklerde % 45 %2
(Bayanlarda ameliyatlık fıtık oranının yüksek olmasının nedeni kendilerinden önce eşine, çocuklarına, ailesine daha fazla önem verip, kendini boş vermesi ve doktora geç başvurmasından kaynaklanıyor.)
Bel fıtığının en sık görüldüğü meslek grupları
1. Ev hanımları (En ağır iş onlarda)
2. Yöneticiler (En stresli onlar)
3. Öğretmenler
4. Şöförler
5. Garsonlar
6. Eczacılar
7. Vibratörlü iş makineleri kullananlar
(Listede ağır kaldıran hamallar yok, çünkü onlar nasıl kaldırmaları gerektiğini biliyorlar.)
Ameliyat nasıl yapılıyor
Bel fıtığı ameliyatlarında altın standart mikrocerrahi. Bir çok değişik yöntem bulunmasına rağmen hiçbiri mikrocerrahi kadar başarılı olamadı. Mikrocerrahi ile hastanın belinde ancak bir parmağın girebileceği bir delikten giriyor, mümkün olduğunca kas ve kemik dokusuna zarar vermeden fıtık parçası çıkartılıyor. hastanın cilt dikişi olmuyor. Hasta iki saat sonra ayağa kaldırılarak aynı gün içinde taburcu olabiliyor. Ameliyatta sakat kalma felç olma riski hemen hemen yok. Ameliyat hastanın durumuna göre genel veya lokal (epidural veya spinal) anestezi ile yapılıyor. Tüm ameliyat onbeş ila yirmi dakika sürüyor.
Ameliyat sonrası
Ameliyat günü taburcu olan hasta, on gün evinde kalıyor, evde dolaşması, oturması serbest oluyor. On gün sonra kontrole gelen hastaya her türlü hareket için izin veriliyor. Ağır kaldırma, öne eğilme, yukarı uzanma, araba kullanma, cinsel ilişkiye girme yasaklanmıyor. En az iki hafta süreyle strese girmesi istenmediği için iki hafta sonra işe başlayabiliyor.