19 Nisan 2024 Cuma / 11 Sevval 1445

Uzmanından koronavirüs uyarısı: Şu anda salgında bir alevlenmeyle karşı karşıyayız

Kovid-19 vakalarındaki artışa ilişkin açıklamalarda bulunan İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek, “Maalesef şu anda salgında bir alevlenmeyle karşı karşıyayız. Ülkemizde turistik akımların çok yoğun olduğu bu dönemde bir de bayram nedeniyle kaynaşma olacağı kaçınılmaz. Virüsün taşınmasının aşırı safhaya ulaşacağını ve bayramdan sonra vaka sayılarının çok artacağını bekliyoruz. İstanbul'daki aşırı vaka sayısının maalesef Anadolu'ya da yayılacağını söyleyebiliriz” dedi.

IHA8 Temmuz 2022 Cuma 10:22 - Güncelleme:
Uzmanından koronavirüs uyarısı: Şu anda salgında bir alevlenmeyle karşı karşıyayız

Son günlerde Covid-19 vaka sayılarında yükseliş yaşanırken, uzmanlar Kurban Bayramı ve yaz tatili sebebiyle uyarıyor. İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek, bayramda ve tatil noktalarında kalabalık ortamlarda yakın temas halinde olunmasının bulaş oranını artırarak vaka sayılarında yüksekliğe neden olabileceğine dikkat çekti. Tükek, maske, mesafe ve hijyen kurallarına uyumun elden bırakılmaması gerektiğine vurgu yaparak, salgındaki son durum ve maymun çiçeği virüsüne ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

"VAKA SAYILARININ ÇOK ARTACAĞINI BEKLİYORUZ"

Covid-19 vaka sayısındaki son durum ve Kurban Bayramı'nda yaşanabilecek hareketliliğin etkilerine ilişkin olarak Prof. Dr. Tufan Tükek, "Yaz aylarında beklentimizin dışında bir artışla karşılaştık. Ortamlarda korunma tedbirlerinin zorunluluğunun kalkması, insanlarda 'korona virüs bitti' algısı oluşturdu. Bu algının bize yansıması yaz ortasında böyle bir aşırı çoğalmayla oldu. Yurt içi, yurt dışı ziyaretler, sürekli olarak yurt dışından gelenler, turistik konvoylar vs. bu anlamda virüs sürekli olarak taşınıyor. Dolayısıyla böyle bir ortamda virüsün Türkiye'ye gelmesi ve tekrar bir salgın yapması kaçınılmazdı. Maalesef şu anda salgında bir alevlenmeyle karşı karşıyayız. Bir kişinin bu hastalığı geçirmesi her zaman bir risk, uzun dönemde de nasıl bir tahribat bıraktığını bilmiyoruz. Bu virüsü geçirenlerde yakın zamanda da yine başka gözlemlerimiz de oluyor, başka hastalıklar ortaya çıkabiliyor. Dolayısıyla hiç geçirmemek çok iyi ama şu anda temmuzun ortasına doğru gelmekteyiz ve önümüzde de bayram var. Zaten turistik akımların çok yoğun olduğu ülkemizde bu dönemde bir de bayram nedeniyle kaynaşma olacağı kaçınılmaz, virüsün taşınmasının aşırı safhaya ulaşacağını ve vaka sayılarının çok artacağını bekliyoruz. Zorunluluğun ortadan kalkmasını yanlış anlayanlar var, tamam zorunluluk kalktı ama gereklilik kalkmadı, hep söylüyoruz. Mutlaka kendimizi, akrabalarımızı, büyüklerimizi koruyalım tarzında yaklaşımlarımız var. En azından çok yakın mesafede sarılıp öpüşmelerin engellenmesi, el yıkama alışkanlığının artarak devam etmesi, gerekli ortamlarda maskeden yararlanılması son derece önemli. Bunlar hastalığı ciddi anlamda azaltan faktörler. Bunlar en azından bulaşı azaltarak salgının çok büyümesini engelleyecek tedbirler" şeklinde konuştu.

"HASTALIĞIN YOĞUN OLDUĞU BÖLGELERDEN GELEN İNSANLARA PCR ZORUNLULUĞU GETİRİLEBİLİR"

Prof. Dr. Tükek, kalabalık alanlarda maske kullanılması konusuna yönelik şöyle konuştu:

"Toplu taşımalarda mutlaka maske takılması, her bireyin bunu yapması önemli. Eğer hasta bir birey maske takmazsa o ortamda diğer bütün insanlara bulaştırabilir, çünkü kimin şu anda hastalık geçirdiğini bilemediğimiz için kapalı ortamlarda maskenin herkes tarafından takılması önemli gözüküyor. Tedbirler geri gelir ya da başka bir şey mi düşünülür şu anda söylemek zor ama eylül, ekim ayından sonra özellikle tekrar kışa döndüğümüz dönemlerde Omicron'un da tekrar kendini yenilemesi veya değiştirebileceğini varsayarak aslında yeni aşılara, rapellere ihtiyacımız olduğunu bu noktada biliyoruz. Mutlaka yapılması gerekiyor, çünkü önümüzdeki kış döneminde dünyada tamamen tekrar bir salgın olabilir, salgın tamamen terk etmiş değil dünyayı, hatta bazı bölgelerde tekrar alevli gibi gözüküyor. Sadece hacdan gelenler değil, ülkemizde dışarıdan gelen çok sayıda insan var. Özellikle hastalığın yoğun olduğu bölgelerden gelen insanlara bu PCR zorunluluğu veya hızlı test zorunluluğu getirilebilir ya da havaalanlarında yapılabilir, bu testlerin yüzde 95'in üzerinde doğruluk oranları var."

"MAYMUN ÇİÇEĞİ ŞU ANDA KORONA VİRÜS GİBİ BİR TEHDİT OLUŞTURMUYOR"

Türkiye'de de tespit edilen maymun çiçeği virüsüne ilişkin açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Tükek, "2000'li yıllardan beri var olan bir hastalık, yakın temasla bulaşıyor. Endemik olarak bu devam ediyor. Bir pandemi yok ama var olduğunda hastalığı tespit edip kişiyi karantinaya almak lazım. En azından yakın çevresini uyarmak lazım. Çünkü yayılan ve bulaşıcı bir hastalık. Diğer bütün bulaşıcı hastalıklara uygulanan bütün yöntemlerin maymun çiçeği virüsüne de uygulanması gerekiyor. Dünyada korona virüs gibi bir tehdit oluşturuyor mu şu anda, hayır oluşturmuyor" ifadelerini kullandı.

"İSTANBUL'DAKİ AŞIRI VAKA SAYISININ ANADOLU'YA DA YAYILACAĞINI ŞİMDİDEN SÖYLEYEBİLİRİZ"

Prof. Dr. Tükek, "Ağır hastalar da görmeye başladık, başlangıçta görmüyorduk. Aşılamadaki, immün sistemdeki gerileme, tekrar enfekte olduğunuzda sizi ciddi anlamda hasta yapabilir. O konuda çok tedbirli, dikkatli olmak lazım. Hastaneye yatışlarda da bir artış var ama bu vaka sayısındaki artışa oranla daha düşük bir oran. Sanki hastalık ortadan kalkmış gibi düşünülüyor aslında bu mücadeledeki bizim en büyük düşmanımız bu düşünce. Yaz aylarında insanların tatil yörelerine gitmeleri, daha sıkı temas haline gelmeleri, açık havada olacaklarını iddia ediyorlar 'bir şey olmaz' diyorlar ama yemek yeme alanlarında, kapalı ortamlarda birlikteliklerde hastalıklar artabiliyor. Kimi vatandaşlar yaz aylarında tatil yörelerinden ziyade köylerinde veya memleketlerinde geçiriyorlar, tabii o ortamda bir tane enfekte vaka bile olsa aslında bütün aileyi enfekte edebiliyor. Bunların temmuz ayından, bayramdan sonra çok artacağını varsayıyoruz. İstanbul'daki aşırı vaka sayısının Anadolu'ya da yayılacağını şimdiden söyleyebiliriz maalesef. Enteresan bir vurdumduymazlık var, anlamıyorlar, anlamak istemiyorlar, kabul etmiyorlar. Dolayısıyla işimiz çok zor" dedi.