12 Aralık 2024 Perşembe / 11 CemaziyelAhir 1446

İtina ile mahalle baskısı yapılır

2014 yılı kültür sanat gündemi için iyi tecrübelerin kazanıldığı, önemli bir yıldı. Sadece gururla ya da sevinçle hatırlayacağımız şeylere tanık olmadık tabii. Mesela “mahalle baskısı” dediğimiz gerçeğin neredeyse artık sınırları zorladığı bir dönemi yaşadık. Evet, “sınırları zorladığı” dedim çünkü Türkiye’nin sanat gündeminde “mahalle baskısı” neredeyse kadim bir gerçek.

MEHMET HAKAN KEKEÇ7 Ocak 2015 Çarşamba 07:00 - Güncelleme:
İtina ile mahalle baskısı yapılır

Türkiye’de her zaman “sivil iktidarlar” ile “kültürel iktidar” çatışıp durmuştur. Kurucu ideolojinin üst yapıda tasarladığı “kanon”, yani “kültürel iktidar”, sivil irade üzerine gölge gibi düşen vesayetin neredeyse kolonu olmuştur. Bu sayede kurucu / kültürel iktidara karşı üretilecek entelektüel itiraz tehlikesi de “mahalleyi istila eden aydın kanonu” sayesinde savuşturulmuş olur. Bu çizgiyi aşan sanatçı hep aforoz edilmiştir. Kadim mahalle baskısı gerçeğimizi bu şekilde özetleyebiliriz. Şimdi 2014’te mahalle baskısına maruz kalan sanatçıları hem şöyle bir hatırlayalım, hem de tarihte ufak bir not düşelim:

Erhan Güleryüz

Ayna grubunun solisti Erhan Güleryüz, Başbakan Davutoğlu'nun seçimde kullanması için "Kiziroğlu Mustafa Bey" adlı türküyü yeniden uyarladı ve sosyal medyada linç edildi. Bu yetmedi, Güleryüz, “Ahmet Kaya’ya çatal fırlatan ekip”de olmakla suçlandı. Sanatçı da bu itham sonrası, “O ödül töreninde 'En İyi Grup Ödülü'nü aldıktan sonra salondan ayrıldım. Zaten salonda olmuş olsaydım da ona saldıranların safında olmazdım.” şeklinde bir açıklama yaptı.

Hülya Avşar

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hülya Avşar’ı Cumhurbaşkanlık Sarayı’nda kabul etmişti. Bunun üzerine CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da –herhalde CHP toplantılarından çıkmayan sanatçıları unutarak- “Yalakadan sanatçı olmaz. Cumhurbaşkanı kendisini genel sekreter yapsın.” şeklinde Avşar’ı kızdıran ve dava açmasına sebep olan bir tepki göstermişti.

YAVUZ BİNGÖL

2014’ün herhalde en çok gürültü çıkaran “mahalle baskısı” olayı Yavuz Bingöl’ün maruz kaldığıydı. Bingöl’ün Ahmet Hakan’a yaptığı “"annesine küfredilen bir başbakanın Berkin'in annesini yuhalatması da insani bir şey" şeklindeki açıklama –kısaltılma nedeniyle- yanlış anlaşılmış ve sanatçı büyük bir baskıyla karşılaşmıştı. Sanatçı daha sonra kastını açıklasa da bu pek bir işe yaramadı. Çünkü ortada net bir şey vardı: Bingöl alttan alta epeydir –başbakanla Tunceli’ye gittiği için de- baskı görüyordu. Berkin açıklaması bahane edilerek tam bir linç kampanyası başlatıldı. Bu şekilde de “kendi içlerinden hükümete destek verecek sanatçılara” gözdağı verilmiş oldu.

ALEV ALATLI 

Alev Alatlı Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri töreninde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a BM’de yaptığı konuşmaya istinaden “George Orwell olsa sizi ayakta alkışlardı” dedi. Bunun üzerine, Alatlı, özellikle sosyal medyada linç girişimleri ve itibarsızlaştırma kampasıyla karşılaştı.

ERHAN YAZICIOĞLU

İstanbul Şehir Tiyatroları genel sanat yönetmenliğine Erhan Yazıcıoğlu’nun geldiği andan itibaren hem kurum hem de Yazıcıoğlu, sansür iddialarıyla yıpratılmaya çalışıldı. Şehir Tiyatroları’nın politikleşmesinden duyduğu rahatsızlığı açıkça dillendirdiği için mahalle baskısına maruz kalan Yazıcıoğlu’na verdiği röportajlarda ısrarla Gezi olaylarına ilişkin oyunların sahnelenip sahnelenmeyeceği soruldu. Son olarak Cibali Karakolu adlı oyuna sansür uygulandığı iddia edilse de söylentilerin gerçek dışı olduğu izleyiciler tarafından da görüldü.  

Orhan Pamuk

Boğaziçi Üniversitesi yönetimi tarafından Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nin açılışında konuşmacı olarak Nobelli yazarımız Orhan Pamuk da davetliydi. Boğaziçi Üniversitesi’ndeki ulusalcı / solcu öğrenci örgütleri Pamuk’un açılış konuşmacısı olduğunun açıklanmasından sonra ünlü yazar aleyhinde kampanya başlatmıştı. Neden olarak ise "Orhan Pamuk yandaş, liberal ve adı Nazım Hikmet ile yan yana gelebilecek biri değil" demişlerdi. Yazar bu baskı üzerine davetli olduğu toplantıya katılmadı.

Sen misin teşvik alan!

Kültür Bakanlığı’nın “Türk edebiyatının gelişimine katkı sağlayacak” yazarlara maddi destek sağlamak amacıyla başvuruda bulunan 40 projeye toplam 463 bin TL dağıtılacak olması ‘bazı çevrelerde’ büyük rahatsızlık yarattı. Israrla desteklenecek isimlerin açıklanması istendi. Ama baskı öyle yoğundu ki ulufe alan yazarlar- bile dendi. İsimlerin açıklanması yazarların insiyatifine bırakıldı. Tüsak’a “devlet sanata destek vermeyecek mi?” şüphesi ile karşı çıkanların “sanatçılara teşvik”e de karşı çıkması şaşkınlık yarattı.

GÜRER AYKAL

Fazıl Say’ın istifasıyla boşalan Uluslararası Antalya Piyano Festivali’nin genel sanat yönetmenliğine ünlü şef Gürer Aykal’ın getirilmesi de aynı çevrelerde rahatsızlık yarattı. Say, ‘Bundan böyle benim eserlerimi Aykal yönetmesin’ derken, Aykal da ‘Bizim işimiz dırdır yapmak değil, müzik yapmak’ dedi.

KUTLUĞ ATAMAN

Yönetmen Kutluğ Ataman’ın Kuzu filmi 2014 yılına tam manasıyla damga vurdu. Fakat Ataman; kimileri tarafından, ne yazık ki gündeme hep politik duruşu ile taşınmaya çalışıldı. Filmi neredeyse konuşulmadı. Nedense, yönetmenin geçen sene Gezi olaylarından desteğini çekmiş olduğu sürekli hatırlatıldı ve “filminin ne yazık ki iyi” olduğu bile söylendi. Kuzu Avrupa’da onlarca ödül almış olmasına rağmen Altın Portakal’daki başarısında ilginç bir biçimde şaibe arandı.

REYAN TUVİ

Reyan Tuvi’nin “Yeryüzü Aşkın Oluncaya Dek” adlı belgeselinin Altın Portakal Film Festivali’nde sansürlendiği iddia edilmiş ve büyük tartışmalar yaşanmıştı. Festival yönetimince Reyan Tuvi’den belgeselindeki küfürlü bir alt yazının çıkartılması istenmiş; Tuvi de önceki festivallere de alt yazıyı çıkartarak katıldığını ve bunu sansür olarak görmediğini söylemişti. Fakat yönetmen büyük bir mahalle baskısı ile karşılaştı ve sonunda filmi festivalden çekmesine sebep oldular.

VİZYON TOPLANTISI 

Cumhurbaşkanı Erdoğan adaylık sürecinde vizyon bildirgesini açıkladığı bir toplantı düzenledi. Toplantıya çok sayıda ünlü isim katıldı. Beklenildiği gibi ünlülerin tamamına ölçüsüz eleştiriler yağdı. İş, “bu ünlüler vatanı sattı” gibi komik derecelere bile vardı. Şahan Gökbakar, Zerrin Özer gibi sanatçılar daha sonraki açıklamaları ile karşılaştıkları baskıyı ve işittikleri küfürleri ifşa ettiler. Toplantıya katılanlardan biri Metin Arolat Ekmeleddin İhsanoğlu’na oy verdiği pusulayı –baskıya son vermek için- takipçileri ile paylaştı.