Demokrasinin, insan haklarının, hukuk devletinin ve milletin değerlerinin rolantiye alındığı dönemlerde fikir mücadelesi veren iki yazarımız Hüseyin Rahmi Yananlı 84 yaşında İstanbul’da ve Müjgan Cunbur da 87 yaşında Ankara’da vefat etti.
Adana Erkek Lisesi’nde Arif Nihat Asya’nın talebesi olan Kilisli Avukat Hüseyin Rahmi Yananlı, Necip Fazıl Kısakürek’in dava arkadaşı olarak 1950-1962 yıllarında Büyükdoğu’nun Yazıişleri Müdürlüğünü yaptı. 27 Mayıs askeri darbesinin hemen ardından tutuklandı, avukatlık ruhsatı elinden alındı, işsiz kaldı, ancak fikri mücadelesini bütün ömrü boyunca sürdürdü. Şule Yüksel Şenler ile birlikte zor şartlar altındaki Seher Vakti gazetesini yayınladı, kamuoyunun oluşması ve tirajı ile dikkat çekti.
LOMBUSUN MACERALARI VEYA İSLAM KARŞITLARI
Varlığın Sevinci, Alemlere Rahmet Hazreti Muhammed’in Çocukluğu, Bir Fikir Savunucusunun Romanı Lombus’un Maceraları, Allah Vardır ve Birdir, Damla ve Deniz Eserlerinin yazarı olan Hüseyin Rahmi Yananlı; Türk-İslam klasiklerinden 30 kadar eseri Osmanlıcadan günümüz Türkçesine sadeleştirerek okuyucuyla buluşturdu.
Hüseyin Rahmi Yananlı Lombus’un Maceraları’nda bir kara mizah eser olarak simgelerle islami düşüncenin karşıtlarını karikatürize etti, eleştirdi.
Yananlı’nın cenazesi İstanbul Göztepe Cemenzar Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından Ümraniye Ihlamurkuyu Mezarlığı’nda defnedildi. Cenaze törenine yayıncılar, gazeteciler, avukatlar, politikacılar, akademisyenler ve okuyucuları katıldı.
BATIYA KAÇIRILAN KİTAPLARIMIZ
İnsanımıza okumayı sevdiren, kütüphane şevki veren Dr. Müjgan Cunbur Hanım ise ilk kadın genel müdürlerimizden biri olarak yıllarca Milli kütüphane Başkanlığı görevinde bulundu. “Batıya Kaçırılan Kitaplarımız” konusundaki araştırması bütün dünyada alaka uyandırdı. Avrupa’da tartışma başlattı.
Dünyanın muhtelif ülkelerinde uluslararası toplantılarda Türkiye’yi temsil eden Dr. Cunbur (İstanbul 1923) Türk Kadınının Şiiri, Türk Kadın Yazarlar Bibliyoğrafyası başta olmak üze çok sayıda araştırma eserleri yayınladı. Yunus Emre ve Karacaoğlan araştırmasıyla bu iki ünlü ozanımızın çeşitli dillerde tanınmasına vesile oldu. Çok sayıdaki bibliyoğrafya çalışması akademisyenlerin el kitabı olarak faydalanmasına katkı verdi.
Ankara’da vefat eden Dr. Cunbur’un cenazesi Cebeci Asri Mezarlığında defnedildi. Dini törene ailesi, kütüphaneciler, siyasetçiler, ülküdaşları ve dostları katıldı. Her iki yazarımıza Allah’tan rahmet, ailelerine ve fikir camiamıza sabır ve sağlık dileriz.
Azim, İman ve İrade Abidesiydi
Mehmet Nuri Yardım
Günümüzde birer ilim hazinesi oldukları kadar, azim ve iradeleriyle gençlere örnek olan ama mahviyetkâr ve mütevazı davranışlarıyla da gönül ehli insanlar olduklarını her dem hissettiren şahsiyetler vardır. Dün sonsuzluk âlemine yürüyen Müjgan Cunbur da bu seçkin isimlerden biriydi. Ülkemizin tanınmış bilim insanlarından ve yazma eser uzmanlarından Dr. Müjgan Cunbur, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi kütüphanesinde başlayıp Milli Kütüphane Genel Müdürlüğü'ne uzanan 58 yıllık meslek hayatında pek çok araştırma ve katalog projesinde yer almış, onlarca önemli yayına imza atmış bir himmet timsalidir. Müjgan Cunbur hep çalıştı, çabaladı ve kutsal bir gayretin, ulvî bir himmetin içinde oldu. Anadolu’daki yazma eserlerin kayıt altın alınması için geceli gündüzlü çalıştı. Hazırladığı bibliyografyalar araştırmacılara ışık tutu. Memleketine, kültürüne aşık, durmadan üreten, çalışan bir münevverdi. Milli Kütüüphane’de, Üniversitelerde, Kültür Bakanlığı’nda çok önemli vazifeler ifa etti. Kültürümüzü zenginleştirmek için dur durak bilmeden, yoğun bir gayretin içindeydi. Sayısız eserler, makaleler armağan etti bilim dünyamıza. Kitapseverlerin gönlündeki o pırıl pırıl ismi inanıyorum ki hiçbir zaman unutulmayacaktır.