25 Nisan 2024 Perşembe / 17 Sevval 1445

Yeşilçam sevgilim!

Türk sinemasının 100. yılına “Yüzyıllık Aşk” sergisiyle selam duran İstanbul Modern, hiç el değmemiş bir alan olan ‘seyirci-sinema ilişkisi’ üzerinden arşiv çalışmasına imza atıyor.

Gülcan TEZCAN25 Eylül 2014 Perşembe 07:00 - Güncelleme:
Yeşilçam sevgilim!

İstanbul Modern, Türk sinemasının 100. yaşını bir Yeşilçam güzellemesi olan “Yüzyıllık Aşk: Türkiye’de Sinema ve Seyirci İlişkisi” sergisiyle kutluyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla gerçekleşen sergi, bugüne dek hiç el değmemiş bir konu olan sinema-seyirci ilişkisine odaklanıyor. Ancak sergi, isminin ve konseptin altını doldurmaktan hayli uzak. Düşünsel olarak sağlam bir zemine otursa da içeriğin zayıflığı izleyenlerde hayal kırıklığına yol açıyor.

Gökhan Akçura’nın küratörlüğünde gerçekleşen serginin açılışında konuşan İstanbul Modern Yönetim Kurulu Başkanı Oya Eczacıbaşı, sinema kültürünü ve sevgisini, seyircinin bakış açısıyla yansıtan serginin, geniş bir yazılı ve görsel arşiv araştırmasıyla sinema tarihimizin belleğini görünür kıldığına dikkat çekti. Eczacıbaşı, proje kapsamında, beş yönetmenin, Türkiye’de Sinema’yı konu alan birer kısa film çektiğini, bu filmlerin, müzenin yanı sıra yurt dışındaki festivallerde de gösterilmesinin planlandığını anlattı.

“Biz bu serginin arka planında, Türkiye tarihine bakıyor olacağız” diyen İstanbul Modern Direktörü Levent Çalıkoğlu ise “Sergide kendi hayatınızdan çok şey göreceksiniz” şeklinde konuştu.

Ne çok sevmişler sizi...

Sergi fanatik olarak adlandırılabilecek üç kişiyi Sinema Seyircisi Fanatiktir başlıklı bölümde büyüteç altına alıyor. Bu seyirciler Türkan Şoray, Filiz Akın ve Yılmaz Güney’in hayranları: 54 yaşında hâlâ “çocukluğunun hayal kahramanı” olarak gördüğü Filiz Akın’ın öldüğü filmlerden rahatsız olan Pınar Çekirge, “hayatının anlamı” olarak nitelendirdiği ve gururla “Şoraykolik” lakabını taşıyarak bugün Türkan Şoray Fan Kulübü’nün başkanlığını yürüten Metin Şamdan ve sevdası uğruna “evrensel halk kahramanı” olarak tanımladığı Yılmaz Güney için “beş kamyonluk” bir arşiv oluşturan Vadullah Taş. Serginin bu bölümünde fanatiklerin kişisel dünyalarından eşyalara ve hayran oldukları yıldızları anlattıkları videolara yer veriliyor.

 Kişisel arşivlerden yararlanılarak hazırlanan sergiye destek veren koleksiyoncular arasında Agâh Özgüç, Burçak Evren, Gökhan Akçura, Ömer Durmaz, Turan Tanyer, Cengiz Kahraman, Ali Özuyar gibi isimler bulunuyor. Sergi, 4 Ocak 2015’e kadar görülebilecek. 

Aşkın satır aralarına bakmak

“Yüzyıllık Aşk” sergisinde seyircinin sinema ve filmlerle ilişkisini sağlayan gazete ilanları, film broşürleri, afişler gibi unsurların yanı sıra sinema konulu kitaplar, romanlar, yıldız takvimleri, Filiz Akın resimli cüzdan benzeri  her tür sinema belgesi ve objesi yer alıyor.

Taş plaktan film müzikleri

Sergi kapsamında seyircinin film müzikleriyle kurduğu ilişkiyi, nostaljik bir deneyime dönüştüren özel bir alan tasarlandı. Ziyaretçiler Türk filmlerinde yer alan unutulmaz şarkılar arasından seçtikleri plağı dinlerken, o filmdeki sahneyi eş zamanlı izleyebiliyor.

Sergi neden görülmeli?

“Yüzyıllık Aşk” sergisi sinema tarihimizde seyirciye dair yazılı ve görsel arşiv malzemesini dijital platforma aktararak, kaynakları iyi korunmamış ve kişisel çabalarla yaşatılmaya çalışılmış bir tarihin belleğini görünür kılmaya çalışıyor.