Denizaltı mı, balina mı? Savaş döneminin gizli raporları ortaya çıktı

Denizaltılar İkinci Dünya Savaşında çok önemli bir rol oynadı, çok sayıda ticari gemiyi batırdı ve tedarik hatlarını tehdit etti.

Denizaltılar zamanlarının çoğunu yüzeye yakın geçirmek zorunda kaldığından, onları bulmak ve avlamak için hem gemiler hem de uçaklarla büyük ölçekli devriyeler icra edildi.

Bununla birlikte, Avustralya Donanması'nın Denizaltı Karşıtı Savaş Bölümü'nün 1943 yılı raporlarında belirtildiği gibi, denizaltıları balinalarla karıştırılıyordu.

Rapor, "güvenlik çalışmalarındaki muhtemelen en şirin ayrıntı" notuyla, bir Twitter kullanıcısı tarafından geçtiğimiz günlerde paylaşıldı.

Raporun 'gizli' olarak sınıflandırılan bir bölümünde, oluklu ve kambur balinaların haziran ve ekim ayları arasında Güney Pasifik'in belirli bölgelerinde yoğun olarak görüldüğü, bunun hata sayısında artışa yol açtığı belirtiliyor. Rapor, su yüzüne çıkan balinaların neye benzediğine dair faydalı bir şekilde örnekler veriyor ve şu notlar yer alıyor.

"Balinalar sıcakkanlı memeliler oldukları ve hava soludukları için, sık sık yüzeye çıkarlar. Nefes almak için yüzeyi çıkar ve havayı dışarı püskürürler. Bu süre zarfında sırt bölgesi genellikle açığa çıkar. İşte tam o sırada denizaltı ile balina arasındaki benzerliğin en büyük olduğu andır."

Forbes'ın makalesine göre, bir balinayı bir denizaltıyla karıştırmak balina için ölümcül tehlike anlamına gelirken; avcıların bakış açısından, bir denizaltını bir balinayla karıştırılması da büyük bir sorun.

Bir denizaltı önemli bir türbülans oluştursa da, bir balinanın hareketleri çok daha yumuşaktır. Kuyruk hareketleri genellikle yüzeyde bir dizi girdap bıraksa da, bir balina hızlı bir şekilde seyahat etmediği sürece çok az köpük oluşur.

Bir denizaltının diğer bir işareti, genellikle havadan kolayca görülebilen bir yağ tabakasıydı. Balinaların bedeninde yüksek miktarda yağ olduğu bilinirken, raporda bunların denizaltılar gibi yayılan değil, vücutlarında ve kemiklerde bulunduğu ve hiçbir koşulda herhangi bir canlı balinanın yağ salgılamadığı veya su yüzerinde ince bir yağ tabakası bırakmadığı belirtiliyor.

Elbette bu rapor, balinaların denizaltılarla ilk kez karıştırıldığının kanıtı değildi. 1919'da Illustrated London News, Birinci Dünya Savaşı sırasında çekilmiş bazı balina fotoğraflarını yayınladı. Havadan fotoğraflanan balinalar, su altında bir denizaltıya benziyor ve bazen bombalanıyorlar.

Makalede, yetersiz ışıkta hata yapmanın kolay olduğunu ve kuralın 'Şüphe durumunda bombalayın' olduğu belirtiliyor.

KARIŞIKLIK BİR ASIR SÜRDÜ

Bazı ABD Donanması havacıları İkinci Dünya Savaşı'nda aynı problemi yaşadı. Uzun menzilli denizaltı karşıtı devriyelerde PBY-5 Catalina Amfibi Uçaklar Devriye Filosu 53 (VP-53), Kraliyet Balina Avcısı Düzeni tatbikatı yaptı. Bu, bir denizaltı yerine yanlışlıkla bir balinayı bombalayan herhangi bir bombardıman görevlisine verilen bir madalya töreniydi.

1980'lerde İsveç Donanması, sularına giren Rus denizaltılarının sesini defalarca tespit ettiklerine inanıyordu. Ancak, gizli kayıtlarını iki üniversite bilim adamıyla paylaştıklarında, seslerin aslında panikleyen ringa balığı sürüleri tarafından çıkarıldığı ortaya çıktı. Magnus Wahlberg ve Hakan Westerberg bu keşif için Ig Nobel Ödülü kazandı.

Ayrıca 1982 Falkland Savaşı sırasında, İngiliz Tip 22 firkateyni HMS Brilliant'ın, balina olduğu ortaya çıkan sonar temas noktalarına torpido ateşlediği belirtiliyor.

Bu iddia, 2013 yılında mürettebat günlüklerinden çıktı.

GÜNÜMÜZ TEKNOLOJİSİNDE HATA PAYI ÇOK DÜŞÜK

Modern denizaltı karşıtı savaş, büyük ölçüde sonar kullanılarak gerçekleştirildiğinden, balinaların ve denizaltıların karıştırılması pek olası değildir. Ancak, ping'leri yansıtmak yerine bir nesnenin yaptığı sesi algılayan pasif sonar, olağandışı seslerle sorun yaşayabilir.

Modern sonar çok daha ayırt edicidir ve böyle bir hata olasılığı düşüktür. Son yıllarda araştırmacılar, deniz canlılarının verimli hidrodinamiğinden yararlanmak için biyomimetik tasarımlara yöneliyorlar.

BALİNA TASARIMLARINA YÖNELDİLER

'Hayalet Yüzücü' ABD Donanması için Boston Mühendislik tarafından geliştirilen böyle bir tasarımdır. Hem gizlilik hem de yüksek manevra kabiliyeti elde etmek için bir yunus veya köpekbalığı gibi güçlü bir kuyruk yüzgeci ile kendini itecek. Hayalet Yüzücü, bir robottan çok bir canlıya benzetilmeye çalışıyor.

Avrupalı tasarımcılar Naval Group'un tam boyutlu S MX31E konsept denizaltısı, geleneksel itiş gücüne sahiptir, ancak genel tasarım doğrudan bir balinadan kopyalanmıştır. Bu, gelecekteki denizaltıların giderek daha fazla hayvana benzeyebileceğini ve "Denizaltı mı, Balina mı?" sorusu yeniden gündeme gelebilir.

star.com.tr