23 Nisan 2024 Salı / 15 Sevval 1445

Yiğit Bulut: Askere yapılan saldırının eşzamanlısı medya yoluyla cumhurbaşkanına yapıldı

Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Yiğit Bulut Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın canlı yayındaki sözlerini çarpıtarak servis eden Hürriyet gazetesinin algı operasyonuna tepki gösterdi. Bulut ayrıca Dağlıca saldırısı sonrasında yaşanan olaylar içinde uyarıda bulundu.

star.com.tr-Özel9 Eylül 2015 Çarşamba 07:00 - Güncelleme:
Yiğit Bulut: Askere yapılan saldırının eşzamanlısı medya yoluyla cumhurbaşkanına yapıldı

Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Yiğit Bulut, TRT Haber TV'de Hasan Kurtulmuş'un sunduğu Derin Analiz programında Dağlıca'daki hain saldırı sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözlerini çarpırak servis eden ve algı operasyonu yapmak isteyen Hürriyet gazetesine tepki gösterdi. Yiğit Bulut '16 kahraman askerimizin şehit düştüğü dakikalarda Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni temsil eden seçilmiş cumhurbaşkanının canlı yayındaki sözleri çarpıtılarak tüm dünyaya servis ediliyor. Askerlere yapılan saldırının eş zamanlısı cumhurbaşkanına medya yoluyla yapılıyor.' dedi.

Yiğit Bulut ayrıca teröre karşı yapılan tepki yürüyüşlerine dikkat çekerek halkın sağduyulu olmasını istedi ve şiddet içeren eylemlerden uzak durulması çağrısında bulundu. Bulut; 'Fitneye izin vermeyin. Eğer karşı komşunuz Kürt ise gidin görün, bir bardak çay için dönün. Buradan uyarıyorum, bakın yalvarıyorum, kimse bu fitneye düşmesin. İş yeri yakma, adam dövme bunlar doğru hareketler değil.' şeklinde konuştu. 

Yiğit Bulut gündeme ilişkin yaptığı değerlendirmeleri şöyle sürdürdü; 

BU TÜRKİYE ÜZERİNE OYNAN OYUNLARIN GELDİĞİ SON NOKTA

Şehitlerimizin ailesine başsağlığı diliyorum beni en çok düşündüren şehitlerimiz çocuklarının babasız kalması. Bir çocuğun babasız kalması her şeyden önemli. Türkiye zor günlerden geçiyor. Bu geçiş sırasında Türkiye’nin hedefine ilerlemesi için canını veren insanlar var. Türkiye çıktığı yoldan dönmeyecek. Bu bir etnisite sorunu, siyasi sorun değil.  Bu Türkiye üzerine oynan oyunların geldiği son nokta. Bu bir siyasi kavga değil. Bütün siyasi partilere sesleniyorum Gün suçlama, fitne, birbirine kızma günü değil. Büyük fitnenin ateşi içeriden ve dışarıda yakılmaya çalışılıyor. Bazı şehirlerde işyerlerine saldırılar oldu. Bu içeride yakılmak istenen fitne ateşini besleyen bir odundur. Buradan herkese seslenmek istiyorum gün bu Türk, Kürt, Laz, Alevi Sünni deme günü değildir. Yüzyıllardır bunu yapmaya çalışanlar bugün bu noktaya geldikleri için yaşananları izleyerek mutlu oluyorlar.

TÜRKİYE TARİHİNİN EN BÜYÜK SALDIRISI ALTINDA

Bu sadece terör örgütü ve terör örgütünün yaptığı eylemler değil. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne polisine ve askerine karşı başka ülkelerin gizli servisleri tarafından desteklenen bir saldırı karşısındayız.  Bir terör örgütünün oradan buradan toplanmış elamanlarının asfalt altına 400 kilo patlayıcı yerleştirecek kadar bir teknik kapasitesinin olması mümkün değil. Bu içerinde dışarında her türlü desteğin sağlandığı başka ülkelerin gizli servislerinin içinde olduğu Türkiye Cumhuriyeti Devleti askerine, polisine büyük bir saldırıdır.  Gün siyaset yapma günü değil.  Türkiye tarihinin en büyük saldırısı altında.

ALGI OPERASYONUYLA CUMHURBAŞKANLIĞI MAKAMINDAKİ İSME SALDIRILIYOR

Geçen gün bir olay oldu. Bu olayı kimse atlamasın Bu ülkenin cumhurbaşkanı televizyonda konuşma yaparken daha söylediği sözler bitmeden sözleri çarpıtılarak cumhurbaşkanı aleyhine bir algı yaratılarak  Hürriyet gazetesinin internet sitesine kondu.  Olayın ne kadar vahim olduğunu anlayın.  Bu ülkede bir terörist saldırıda canımızla dişimizle her makamla bir duruş sergileniyor sahadaki askerlerimiz şehit ediliyor ülkenin en tepesindeki cumhurbaşkanının sözleri çarpıtılarak cumhurbaşkanına bir saldırı gerçekleştiriliyor. O kadar içimize girmişler ki, o kadar ki Türkiye'ye hizmet etmektense Almanya’ya, İngiltere’ye, İsrail’e hizmet etmek için yarışır duruma girmişler ki ülkenin kan ağladığı bir günde böyle bir algı operasyonuyla cumhurbaşkanlığı makamındaki isme saldırılıyor. Bu ülkenin insanlarının bunu görmesi lazım. Çocuklarımızın geleceği için bu ülke ayakta kalmak zorundadır.  Bugün Kürt kökenli olup da bu fitne şebekesi tarafından kandırılmış,  bu şebekenin açtığı tuzak yoluna kendini bunlara kaptırmış herkese sesleniyorum. 

SON BEŞ YILDIR HANGİ ADIM ATILMADI Kİ BUGÜN BU NOKTAYA GELDİK

Bu coğrafyada bin yıldır Kürtler ne zaman katledildi hep arkasında bu coğrafyanın olmayan denkleminin unsurlarını gördük. Bin yıldır bu coğrafya üzerinde kim Kürtleri katletmeye kalktı onları korumak için bu coğrafyanın insanları vardı. Onun için bu oyuna kendine kaptıranlara sesleniyorum örgüt sizin örgüt değil oradaki adamların sizle alakası yok.  Bunun arkasında başka ülkelere var. Örgütün siyasi parti görünümlü uzantısının sizinle hiç alakası yok. Bir örgüt düşünün siyasi uzantısının başındaki isim haftanın üç günü Almanya iki günün Belçika’da geçiriyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin sabrı taştı.  Kandırılan insanların bir anca önce uyanması lazım. Bunun Kürt’lükle hiç lakası yok. Son beş yıldır hangi adım atılmadı ki bugün bu noktaya geldik. Bakın açık söylüyorum Türkiye’de istedikleri bir iç savaş çıkarmak. Ve bu iç savaş içerisinde bir kaos provası yaparak Türkiye’nin çıktığı eski küçük kutuya döndürmek.  Gün ayrı durma günü değildir. Bu ülkenin insanlarını sokağa çağıran sorumsuz liderleri sorumsuz insanlarına söyleyecek sözüm bile yok. Başka bir etkin kökenden birinin iş yerini yakmak eski Yugoslavya’da oynadıkları oyunun önünü açar sorun Türk- Kürt sorunu değildir. 16 insanımız askerimizin şehit olduğu gün bunu devletin milletin aleyhine bir propaganda haline getiren basın bizden olamaz. Bunu kendine basacak bir basamak gibi tanımlayıp üstüne yerleşip buradan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne vuranlar ve kendilerini Müslüman diye tanımlayan örgütler Müslüman olamaz. Bu ülkenin insanları bunu görsün. Teslim mi olalım olaylar bir anda biter. Eski küçük kutuya mı girelim? Kimse şehitlere çocukları kadar üzülüp sahip çıkamaz. Bu çocuklar bu ülkenin gerçek kahramanlarıdır.  Onlara sahip çıkılmalıdır. 

ASKERE YAPILAN SALDIRININ EŞ ZAMANLISI CUMHURBAŞKANINA YAPILIYOR

Bakın bir kez daha tekrar ediyorum Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin 16 kahraman askerimizin şehit düştüğü dakikalarda Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni temsil eden en üst makamında oturan seçilmiş cumhurbaşkanının canlı yayındaki sözleri çarpıtılarak servis ediliyor.  Herkes bunu iyi idrak etsin.  İsimlerden bahsetmiyorum adına konuşan seç cumhurbaşkanının sözlerini çarpıtılarak içeriye ve bütün dünyaya servis ediliyor ‘400 milletvekili verseydiniz bu şehitler olmazdı’  tırak içinde servis ediliyor. Böyle bir cümle asla konuşulmamış. Yok böyle bir cümle, asla konulmamış ben oradayım. Yayını herkes seyrediyor. İki konunun birbiriyle bağlantısı yok. Böyle bir cümle kullanılarak psikolojik bir hareket yapılıyor. Askerlere yapılan saldırının eş zamanlısı cumhurbaşkanına medya yoluyla yapılıyor. Bu ülkenin inanların şunu görmesi lazım eğer devlete temsil eden makamlar bu şekilde psikolojik saldırılarla iş yapamaz hale getirilmeye çalışıyorsa sahada devleti temsil eden personelin daha fazla kayıp vermesi kaçınılmazdır. Sahadaki askerimiz şehit edildiği dakikalarda ülkenin başındaki isim saldırıya uğruyor. Bunlar küçük şeyler değil.

BAKIN YALVARIYORUM KİMSE BU FİTNEYE DÜŞMESİN

Gün ne olduğunu ortaya koyma günüdür. Ama şiddetle değil. Şiddet ne cesarettir ne de kuvvet. İstedikleri yola bizi sokmalarına izin vermeyeceğiz. Türkiye’yi Yugoslavya’yı geçirdikleri patika yolardan geçirmelerine izin vermeyeceğiz. Ben tüm Anadolu’ya, Tekirdağ’a sesleniyorum.  Bügünki manzaralar güzel manzaralar değil. Tür milletine yakışan manzaralar, İslam ümmetine yakışan manzaralar değil. Bizim Kürt - Türk sorunumuz yok,  bu yaşananlar Türk- Kürt sorunu da değildir. Sadece bu sorunun arkasına sığınan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin gövdesini yerinden kesmeye çalışanların kullandığı  içerdeki şerefsiz taşeronlardır.  Fitneye izin vermeyin. Eğer karşı komşunuz Kürt ise gidin görün, bir bardak çay için dönün. Buradan uyarıyorum, bakın yalvarıyorum kimse bu fitneye düşmesin. Menzile gideceğiz, menzile giderken bu vazonun çatlamasına izin vermeyeceğiz. Bu ülke için canını verenler, çocukları iyi bir Türkiye’de yaşasın diye şehit oldu.  İç savaş çıkmış, sokaklarında kaos çıkmış, okul bahçelerinde çocukların kavga ettiği bir Türkiye’de yaşasın diye değil. Türkiye’yi istedikleri kıvama getirmek isteyenler şuan ellerini ovuşturuyorlar. Öfkemize yenilmeyeceğiz. Sokağa çıkmayın. Tepkinizi belirtecekseniz alın Türk Bayrağı’nı balkonunuza asın. İş yeri yakmak, adam dövmek bunları yapmayın. Tepkimizi şiddet dışında gösterelim. Bu Türk- Kürt kavgası değildir. Bu bir Türk- Kürt sorunu değil. Terör örgütü adıyla lanse edilen örgüt sadece bu denklemden beslenen örgüt değildir. Arkasında 3 ülkenin gizli servisinin olduğu ve Türkiye’nin bu üç ülkenin gizli servislerine karşı savaştığı bir savaştır bu.

O ASLFALTLARI HANGİ BELEDİYELERİN DÖKTÜĞÜNE BAKMAK LAZIM

Burada kamuoyunun hiç duymadığı bir şeyi söyleyeceğim. Asfaltın altına eğer yüzlerce kiloluk patlayıcı yerleştiriliyorsa o asfaltı hangi belediyenin döktüğüne bakmak o bölgenin savcısının, askerinin, hakiminin ilk öncelikli işi olmalıdır bu belediye hangi firmaya yaptırdı. Eğer terör örgütünün siyasi uzantılarının yönettiği belediyelerin yaptığı asfaltlarda bunlar çıkarsa tereddütsüz bir şekilde bunlar en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Bakın var demiyorum ama buna bakmak zorundayız.