25 Nisan 2024 Perşembe / 17 Sevval 1445

''Belirlediğimiz 3 hoca ile...'' Ali Koç'tan yeni teknik direktör açıklaması!

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, divan kurulu toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Yeni teknik direktör konusunda 3 hoca ile görüşmelerin devam ettiğini belirten Ali Koç, 'İkisiyle parasal konuları müzakere etme aşamasına gelinmiştir.' şeklinde konuştu.

5 Şubat 2022 Cumartesi 18:15 - Güncelleme:
''Belirlediğimiz 3 hoca ile...'' Ali Koç'tan yeni teknik direktör açıklaması!

Fenerbahçe'nin Yüksek Divan Kurulu Olağan Toplantısı gerçekleştirildi.

Fenerbahçe Faruk Ilgaz Tesisleri'nde düzenlenen toplantıda sarı - lacivertli kulübün başkanı Ali Koç konuşma yaptı. Ali Koç yeni teknik direktör konusunda, "Belirlediğimiz 3 hoca ile görüşmelerimiz devam etmektedir. İkisiyle parasal konuları müzakere etme aşamasına gelinmiştir." ifadelerini kullandı.

ALİ KOÇ'UN AÇIKLAMALARI

"Göreve geldiğimizden beri 14. toplantımız bu. Herhalde en uzun toplantımız olacak. 1 saat, 2 saat arası ne kadar konuşsam diye düşünüyorum. Ancak eteklerimizdeki taşları dökmenin zamanı. Değerli eleştirilerinize, duygularınıza, desteklerinize teşekkür ederim. Bir kişi hariç; Hulusi Belgü. Onunla da ilgili görüşlerimi aktaracağım. Konuşmasının geneline bakarsak haklı olduğu yerler var ama kendi egosunu tatmin etmek için, kendini sosyal medyada daha renkli, daha takip edilebilir konuma getirmek için, mesnetsiz, bir kısmı iftira dolu söylemlerine değineceğim. Cumhurbaşkanımız ve kıymetli eşi Emine Hanım, koronavirüse yakalanmışlar. Şahsım, yönetim kurulum ve camiamız adına geçmiş olsun dileklerimi iletir, acil şifalar dilerim."

"27 ARALIK ÖNEMLİ BİR TARİHTİR"

"Fenerbahçe tarihinde pek çok önemli tarihe geçmiş olaylar vardır. Bunlardan en önemlisi de 27 Aralık 2021 tarihi olacaktır. Bu tarih, Fenerbahçelilerin hiçbir zaman unutamayacağı önemli, değerli bir gün olarak tarihe geçecektir. 27 Aralık 2021 tarihi bu vatanın bir parçasıyım diyen herkesin hatırlaması gereken bir gün olacaktır. Bu tarih, bir milleti bir terörist çetesine karşı uyandıranların muvaffak olduğu tarihtir. Hukuksuzluğa karşı hukukun, teröristlere karşı haklı olanların kazandığı güdnür. 10 yıl boyunca olduğu gibi tarih, bir kez daha Fenerbahçelileri haklı çıkarmıştır. Hepimizin emin olduğu gibi, tüm Türkiye'nin de şahit olduğu gibi en zor şartlardan geçip, en ağır mücadeleyi vererek, 2010/11 şampiyonluğumuz hedef alınarak kulübümüzün ve aynı zamanda cumhuriyetimizin değerlerine, önceki başkanımız Aziz Yıldırım'a, eski yönetim kurulu üyelerimize, davadaki diğer arkadaşlarımıza, varlığımıza ve bütünlüğümüze yapılan FETÖ saldırısı, 27 Aralık'ta Fenerbahçe'nin haklılığıyla son bulmuştur. Allah'a çok şükür."

"YÜZLERİNE TOKAT GİBİ ÇARPSIN"

"3 Temmuz sabaha karşı başlayan bu süreç boyunca dik duran, geri adım atmayan önceki başkanımız Aziz Yıldırım başta olmak üzere ilgili tüm isimlere, Fenerbahçe'sini her yerde her an savunan milyonlarca taraftara teşekkürlerimi sunarım. O dönem dosyadaki gizlilik kararı görmezden gelinerek, bir kısmı firari bir kısmı hapiste olan emniyet, yargı ve medya mensupları Fenerbahçe'yi sistematik olarak suçladılar. Tüm bu sistematik yapıya karşı, devletin tüm gücünü arkasına alan, medyaya istediğini yaptıran bu güce karşı yıllarca süren mücadelemizin zaferle taçlanmasıyla Fenerbahçemizin tertemiz olduğu ortaya çıkınca bugün sanki hiçbir haber değeri yokmuş gibi neredeyse medyamız görmezden geldi. Fenerbahçe Kulübü olarak sırf bu sebeple o süreçte emredildiği gibi Fenerbahçe şike yaptı diye yazan çizen konuşanların inadına yargıtay kararımızı pek çok gazeteye tam sayfa ilan olarak verdik. Verdik ki Fenerbahçe'nin haklılığı yüzlerine tokat gibi çarpsın."

"ŞİMDİ HESAP VAKTİ"

"Karar sonrası ilk gün şimdi hesap vakti dedik. Fenerbahçe'nin hesap vaktinde maddi manevi ilgili herkes bu işin hesabını verene kadar mücadelemiz devam edecek. Hesap vaktinin ilk adımı olarak TFF'ye tazminat davamıza ilişkin olarak birkaç cümle etmek istiyorum. Ne yazık ki son dönemde özellikle şahsıma ve yönetimime yapılan bezdirme, yıpratma politikalarına algı operasyonlarına bunu eklediler. Yok efendim yanlış açmışız. Bu, çok uzun ve kapsamlı bir çalışmanın sonucu olarak Fenerbahçe'nin UEFA Şampiyonlar Ligi'ne katılma hakkının 3 Temmzu sürecinde dönemin TFF'si tarafından engellenmesi hatta gasp edilmesi neticesinde Fenerbahçe'nin uğradığı zararların tazmini için Ankara 8. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde tazminat davamızı açtık. Bununla beraber neden bu kadar düşük bir rakamla açtınız diyorlar. Hayret Hulusi Belgü zihniyetindeki insanlar bunu atlamış. Elbette bu davada talep edilen tutar, Fenerbahçemizin uğradığı zararları karşılamaya yetmeyecektir. Fakat hesaplanan ve hiçbir şekilde tartışma konusu olamayacak kesinlikte olan kalemleri tespit ederek talep arttırımında bulunma hakkımızı daima saklı tutarak asgari bir tutar belirledik. Bizim itibarımız, marka değerimiz, imajımız gerek ülkemizde gerekse Avrupa futbolunda yerle bir edildi. Borsa değerlerimiz çöktü. Bunları tazmin etmenin ne yazık ki mümkünatı yoktur. Davamızın hukukçularımız tarafından yürütülen uzun ve kapsamlı bir çalışma olduğunu belirtmek istiyorum. Yalnızca Fenerbahçe bünyesinde bulunan hukukçulardan değil hem kıymetli akademisyenlerden hem de değerli hukuk duayenlerinden ve avukatlarından oluşan çok geniş, kapsamlı bir yaklaşımdan bahsediyorum. Özellikle son dönemde bugünlerde yargılama süreci devam ederken, bu dava ile ilgili camiamızın bazı mensupları tarafından çeşitli yorumlar, değerlendirmeler yapıldığını görüyoruz. Hukuk yargılamalarında görüş farklılıkları her zaman mevcuttur. Ancak devam eden bir dava ile ilgili böylesine kesin hüküm veren önyargılı fikirler yapılmasını da son derece tehlikeli ve yanlış buluyoruz."

"AZİZ YILDIRIM'IN SÖZLERİNİ MEMNUNİYETLE OKUDUM"

"Aziz Yıldırım'ın bazı açıklamalarını basından takip ettik, okuduklarımızı memnuniyetle karşıladık. Bizler birbirimizi yedikçe, kavga ettikçe, birbirimizi başkalarının önüne attıkça, sosyal medya ortamında kulübümüzü hedef aldıkça bazı şeylerde muvaffak olmamız oldukça zordur. Bu davada göreve geldiğimiz süre boyunca Aziz Yıldırım ve ekibiyle, avukatlarıyla ortak bir şekilde çalışmayı, beraber hareket etmeyi, kulübümüz menfaatleri için önemli bulduk. Hamlelerimiz oldu, istediğimiz noktada muvaffak olamadık. Burada Şekip Mosturoğlu'na ayrı bir parantez açmak istiyorum. Kendisi, bizlerle olan şahsi ilişkileri çerçevesinde bizlerle istişarelerde bulundu. Özellikle son geldiğimiz noktada tazminat davasıyla ilgili daha fazla istişareler oldu. Gördüm ki biz, kendi bindiğimiz dalı kesiyoruz. Fenerbahçe'nin uğradığı zararların tazmini için sonuna kadar kişisel problemleri bir kenara bırakıp, camiaca kenetlenip, kişiler ve kurumlar ayrı demeden bu mücadeleyi topyekün beraber vermemiz lazım. Her daim beraber çalışmaya açık olduğumuzu belirtmek istiyorum. Aksi takdirde bizler kaybedeceğiz. Mevcut yönetimimize nasıl zafiyet oluştururum düşüğncesi yerine akıl akıldan üstündür, hepimiz bu geminin içindeyiz anlayışıyla hareket etmediğimiz takdirde biz bu konuda gol yeriz."

"REKABETİ NASIL ETKİLEDİ?"

"Sesleniyorum, Fenerbahçe Spor Kulübü, derinden ve dibinden bu süreç içerisinde etkilenmiştir. Ekonomik, finansal, itibar, rekabetçilik açısından etkilenmiştir. Kaç şampiyonluğumuz var, bizi geçen rakibimizin bundan faydalanarak kaç şampiyonluğu var? Yargıtay kararı sonrası TFF'ye 2 başvurumuz oldu. Süper Kupa'nın tekrar oynanması yönünde federasyon olumlu yaklaştı. Beşiktaş da sıcak yaklaştı. Bu da onaylanacaktır, ümit ediyoruz. Hak etmediğiniz bir kupa için, FETÖ söylemlerinin yanında mı olacaksınız, Türkiye Cumhuriyeti'nin yanında mı olacaksınız? Buna karar vermelisiniz. Hem öyle hem böyle olmaz. Bu kupa, her haliyle bizimdir. UEFA, CAS hiçbir şey bu kararı değiştiremeyecektir. Cumhurbaşkanımız, 3 Temmuz'un 10. yıldönümünde kulübümüze gönderdiği Fenerbahçe Adalet Mücadelesi 10. Yıldönümü başlıklı mektubundaki bir cümleyle 3 Temmuz konusunu kapatacağım. "FETÖ'nün yargı marifetiyle Türk futbolunu dizayn etme girişimi Fenerbahçe camiasının dik duruşu sayesinde başarısızlığa uğramıştır. Örgütün, demokrasimize ve istiklalimize yönelik hamlelerin çoğunun akim kalmasında Fenerbahçe'nin yürüttüğü hak arama çabasının önemli payı vardır." Biz sadece kulübümüzü değil, vatanımızı da koruduk."

"28 ŞAMPİYONLUK BAŞVURUMUZ"

"28 şampiyonluğumuzla ilgili başvurumuz var. Neredeyse 1 yıl geçti. Sadece bizim başvurumuz yok, başka kulüplerin de var. Acele etmeyin, komisyon oluşturun ve en etraflı, en hakkaniyetli şekilde inceleyin önerisinde bulunmuştuk. Evet, acele etmeyin dedik ama bu kadar yavaş da beklemiyorduk. Acil demesem de en kısa zamanda burada olumlu, olumsuz bir kararın çıkması gerekmektedir. Gerçek ve samimi taraftarlarımızın gerek tribünlerde gerekse sosyal medya ortamında yaptıkları eleştiriler ve kızgıınlıklarında çoğunlukla haklı olduklarını, onları çok iyi anladığımızı ve saygıyla karşıladığımızı belirtmek istiyorum."

"48 SENEDİR TRİBÜNDEYİM, İLK KEZ GÖRÜYORUM"

"54 yaşındayım, 48 senedir tribünlerde bifiil takımı seyreden biri olarak hayatımda hiçbir kez kendi sahamızda 2-0 geride olduğumuz bir maçta 3 diye bağırıldığını ilk kez görüyorum. Nitekim maç 2-2 sonuçlandı. Takımımız bir diğer maçta 2-1 gerideyken 68. dakikadan başlamak üzere yönetimimize, sahadaki hedef görülen bazı futbolcularımıza ağır tezahüratlar oldu. Camia olarak çok acı günler yaşadık ama benim en çok içimi acıtan, sahada, salonda taraftarın takıma sırt çevirmesi olmuştur. Bu duygu ve tepkilere sebep olduğumuz için hepinizden özür dilerim. Bu şekilde davrananların aynaya bakıp, bu işin fayda zarar analizini yapmalarını tavsiye ediyorum. Maçtan önce maçtan sonra her türlü eleştiriyi yapın. Hulusi Belgü ve zihniyetindeki insanlar cımbızla kelime çekiyor. Başkanlık makamını zayıflatmak için her türlü numarayı yapıyorlar."

"TRİBÜNDE BİR GRUP VAR!"

"Taraftarlarımıza sesleniyorum; küfür edilmedikçe her türlü aleyhte tezahüratı maç öncesi maç sonrası ancak maç sırasında değil anlayışla karşılarım. Bir grup var, bu sezon aramıza katıldılar. Geçmişte çoğunun hiçbir zaman kombine almadıkları tespitlidir. Onlar skor kötü giderken rollerini oynamak üzere gidiyorlar. 4. hafta başladı. 4. haftada 3 galibiyetle geldik Sivas maçına, 0 gol yemişiz, 1-1 bitti, başkan yardımcımız Erol Bilecik stadyum dışında basınla konuşurken protestolar başladı. 60-70 kişilik bir grubun içinde 3-4 kişi vardı. Güvenlik kameralarından inceledik, maça bile girmemişler. Stadın etrafında dolaşıyorlarmış. Haklısınız serzenişleriniz, tezahüratlarınızda, bu durumu en son isteyecek kişiler biziz. Oraya sırf aleyhte bağırmaya gelen insanlar olduğunu unutmayın. Yaşanan tüm ekonomik olumsuzluklara rağmen Fenerbahçe gerçek anlamda en rekabetçi spor kulübü olma kültürünü yaşatmaya devam etmiştir. 2018 yılına kadar çok fazla dillendirilmeyen belki de o zaman şahsım ve Saffet Sancaklı'nın tek değindiği ancak o tarihten itibaren spor gündeminin en öncelikli gerçeklerinden ve konularından biri haline gelen büyük kulüplerin içinde bulundukları derin ekonomik buhrandır. Bu ekonomik çöküşün amatör şubelerinde vizyon ve hedef küçültmelerine sebep verdiği hepinizin malumudur. Tüm bu gerçeklere rağmen Fenerbahçe, yarıştığı her branşta zirve hedefleriyle mücadele etmeye hiçbir zaman ara vermemiştir. Bununla beraber geçmişte olduğu gibi son olimpiyatlarda da 108 kişilik Türkiye kafilesinin 22 sporcusu Fenerbahçeli'dir.."

"EVDEKİ HESAP ÇARŞIYA UYMADI"

"Hata yaptık. Farklı bir vizyon, farklı emeller, farklı arzular ile huzurunuza çıktık. Zaman zaman evdeki hesap çarşıya uymadı. İyi niyetimizden şüphe edemezsiniz. Çabalarımızdan kimsenin aşağılayacak şekilde konuşmasına müsaade etmem. Sportif direktörlüğe hala inanıyorum. Kendine göre isim yapmış birini getirdik, tutmadı. Tutmasın mı istedik, Cocu başarısız olsun mu istedik? Bu kadar fedakarlığın kötüye gidip, bana göre Fenerbahçe'ye neredeyse hiçbir faydası olmamış insanların ağzına ciklet olup, gözümüzün içine baka baka, birçoğu yanlış, birçoğu sosyal medya doldurmasından konuşması için mi yaptık bunları? Tutmadı. 2018/19 sezonu... 20 yıllık iktidar sonrası yepyeni bir yönetim. Bununla beraber Samandıra üzerinde teknik direktör, idari menajer ve yeni sportif direktörle çok fazla taşı aynı anda yerinden oynattık. Dönüp baktığımda belki de o zamanki hocamız Aykut Kocaman'ı tutup, 1 yıl daha devam etmek daha doğru bir karar olabilirdi. Hiçbir zaman yaptığımız hatayı başkasına yüklemedik. Hoca ve kadro istikrarı... Cocu ile imzalarken hayalim bu dönemi beraber geçirmekti. 40-50 yaşları arasında dinamik, başarı sağlamış, Ajax'ın olduğu bir dünyada 3 sene üst üste şampiyon olmuş, altyapı hocalığı da yapmış, daha büyük kulübe gitmek için bir profil çizdik. Cocu bu profile uydu ama Türkiye'ye uymadı.

Transferdeki tüm FFP kısıtlamalarına rağmen oyuncu satışından elde ettiğimiz kaynaklarla yaptığımız, yapacağımız transferlerle büyük heyecan yaratmıştık. Pozitif bir havayla sezona başladık ama lig sonunda sezon bittiğinde lig sonu değerlendirmesinde olmasa dahi o sezon içinde yaşadıklarımızla da belki de tarihimizin en acılı sezonalrından birini size yaşattık. 2018/19 sezonu... 20 yıllık iktidar sonrası yepyeni bir yönetim. Bununla beraber Samandıra üzerinde teknik direktör, idari menajer ve yeni sportif direktörle çok fazla taşı aynı anda yerinden oynattık. Dönüp baktığımda belki de o zamanki hocamız Aykut Kocaman'ı tutup, 1 yıl daha devam etmek daha doğru bir karar olabilirdi. Hiçbir zaman yaptığımız hatayı başkasına yüklemedik. Transferdeki tüm FFP kısıtlamalarına rağmen oyuncu satışından elde ettiğimiz kaynaklarla yaptığımız, yapacağımız transferlerle büyük heyecan yaratmıştık. Pozitif bir havayla sezona başladık ama lig sonunda sezon bittiğinde lig sonu değerlendirmesinde olmasa dahi o sezon içinde yaşadıklarımızla da belki de tarihimizin en acılı sezonlarından birini size yaşattık. 19/20... Yine son derece umut veren, isimler açıklandıkça heyecan yaratan bir transfer dönemi geçirdik. Şampiyonluğun bahis sitelerinde en büyük favorilerinden biriydik ama enteresan bir şey oldu. 20. haftayla başlamak üzere Trabzonspor maçıyla başlamak üzere 21 puanın sadece 3'ünü alabildik. Taraflı tarafsız herkesin kabul ettiği, Fenerbahçe'nin hakem katliamlarıyla 18 puanı yitirildi. Şampiyonluk yarışının dışına itildik. Bu yönetim beceriksizliğiyle mi oldu? 20/21... Şampiyonluk yarışında son haftaya kadar geldik. Sivasspor maçımızı son anda garip bir şekilde kazanamayınca şampiyonluk avcumuzun içinden kaçtı. Şu 2 sezondan birinde şampiyonluk olsaydı inanın istikrarı ve zincirleme başarıları yakalayacaktık. Hangi sezon biz olalım olmayalım Fenerbahçe arkasını getirecektir."

"BİZİ LİSANS KURULU İLE BASKILAMAYA ÇALIŞTILAR"

"Sevgi limit tanımaz diye bir slogan çıkarttık. Niye çıkarttık? Harcama limitleri adı altında bizi baskılamaya çalışan zihniyete karşı meydan okuduk. Ondan sonra limitlerimiz açıldı. Bir sol bek alabilmek için neler yaşadığımızı biz biliriz. Lisans kurulunun bize verdiği limiti kesip, limiti arttırmamak için yaptığı uğraşları biliyoruz. Büyük Fenerbahçeli Sadık Çiftpınar, maaşında indirim yaptı da Belgü'nün beğenmediği oyuncuyu getirebildik. Sanki çok imkanımız vardı da yanlış oyuncuyu seçtik. Geçen sezon kaçan şampiyonluğumuzda 12-15 puanımız gasp edildi. Hulusi Belgü zihniyetine hakem faktörünü es geçemezsiniz diyorum. Hakemler eliyle Fenerbahçe'ye yapılan bu engellemeyi medyadaki en azılı Fenerbahçe karşıtları bile halen itiraf ediyorlar. Geçen sezon futbolun olağan akışına aykırı olarak deplasmanda tarihi puan rekoru kırdık, aynı kadroyla kendi sahamızda puan kaybı rekoru kırdık. Kendi mabedimizde ne hikmetse tuhaf bir şekilde hem takımımız performans düşüşü yaşıyor hem de bireysel hatalar artıyor. Taraftarlardan rica ediyorum, desteğinize takımımızın iç saha maçlarında ihtiyacı var.

21/22 sezonu... Bu sezon Samandıra'da her şeyden önce disiplin, ciddiyet, hedefe odaklanmış, kafasında başka bir şey olmayan bir takım ve o takımın yürüdüğü yolda her anlamda destekleyecek bir yönetim bilinç ve yaklaşımıyla çok pozitif bir havayla sezona başladık. Bir kez daha kısıtlı manevra alanımıza rağmen camiamıza umut ve mutluluk veren bir takım yapılanmasına imza attık. Son derece başarılı bir kamp geçirdik, bütün maçlarımızı kazandık. Hedeflediğimiz, planladığımız şekilde yürüdük, liderdik ta ki Trabzonspor maçına kadar... Bir kez daha taraflı tarafsız herkesin kabul ettiği garip bir hakem kararıyla o maçta düşüş başladı. O hakem kararına rağmen kazanabilirdiniz diyebilirsiniz, kazanabilirdik belki. Ancak o ana kadar bariz üstünlüğümüz, avantajımız vardı ve kırmızı kart, frikik golüyle 85'e kadar dayansak da penaltıyla maçı verdik. Bu kriz yeni bir çözülme sürecine sebebiyet verdi. Takım toparlanamadı, hedeflere odaklanamadı, biz de takımı silkeleyip, bu kötü gidişata dur diyemedik. Orada da biz hatalıyız. Olmaması gereken lig yarışında geri düştüğümüz, hocamızla yollarımızı ayırmak zorunda kaldığımız bir süreç yaşadık."

"BAZI YORUMCULAR VAR..."

"Bu sezon da kimsenin, belki de Türk futbol tarihinin hiç görmediği bir şekilde puan farkı çok erken şekillendi. Hocamızla yollarımızı ayırdık dedim. Zaten hocamız gelmeden önce yerden yere vuruluyordu. İlk tökezlemede devam edildi, kazanırken bile tenkit ediliyordu, aynı kişiler Türk hocalara 7 maç kaybetmiş sabır lazım diyorlardı, bizim hocamızı tenkit ediyorlardı. Bundan sonra biz oluruz, olmayız hoca seçimlerinde, hoca sahiplenmede Fenerbahçe'nin çok daha dikkatli ve dirayetli olması gerekir. Hedeflerimizden geri düşmemek adına kulübümüzün her türlü dinamiğini çok iyi bilen, 2015 yılında takıma yaşatılan ve ne yazık ki hala açığa kavuşturulmayan 4 Nisan saldırısında Fenerbahçemizle şampiyonluğun kıyısından dönen İsmail Hocamızla anlaştık. Hocamız kendi stiliyle Samandıra'da tek tek görüştü. Bu, oyuncularımız arasında pozitif bir hava yarattı. Antalya kampımız iyi geçti, keşke tüm oyuncularımız orada olsaydı. 19 yaşından beri tanıdığım İsmail Kartal'a huzurlarınızda başarılar diliyorum. Geride bıraktığımız 3,5 yıl içerisinde daha evvel de ifade ettiğim gibi istikrar ve kadro mühendisliğinde hatalarımız oldu. Bütün bu yaşadıklarımızın tek sebebini yönetimsel hatalara bağlarsanız, dış etkenlerin büyük resimdeki etkisini görmezden gelmiş olursunuz. Başkan ve yönetim Fenerbahçe ile ilgili her konuda sorumludur. Çıkıp biz mi gol atacağız gibi mazeretler üretmeden tüm sorumluluklar bizimdir, biz göğüsleriz. Bu çocuklar sahada etkileniyorlar. Maç öncesi ve maç sonuna tepkileri bırakın."

"PEREIRA KARARI HATALI DEĞİLDİ"

"Pereira'yı getirerek hata etmedik. O dönem çok hocayla konuştuk, çok istişare ettik. Kendisi Lazio ile görüşüyordu. Çin'den sonra çalışmayı düşünmedi, Lazio ile görüştü. Bir hocanın kazandığı kupalara bakarsınız, hangi ülkelerde kazandığına bakarsınız, puan averajına bakarsınız, yabancı bir ülkeye adapte olup, olamayacağına bakarsınız. 4 ülkede şampiyon olmuş, Türkiye'yi biliyor, takımları, federasyonu biliyor, puan averajı neredeyse Almanya hariç 2.0'ın üstünde. Kafanızdan 3-5 hoca seçip, puan averajlarına bakın. Ben hala yanlış olmadığını düşünüyorum. Bizim ona sunduğumuz iklimde başarılı olamadı. Daha gelmeden yıpratma operasyonları başlatıldı. Türk hocalar kaybederken her türlü sabır telkinleri yapan kişiler, yabancı hocalar kazandığında eleştiriyor. Önümüzdeki sezon için hangi hocayla anlaşırsak anlaşalım karşımıza çıkacak argümanların bilincindeyiz. Ben, özgüveni yüksek biri olarak bile etkilenebiliyorsam o gelen hocaları bir düşünün. Sizlerden de bu bilinçte olmanızı rica ediyorum."

YEN TEKNİK DİREKTÖR ÇALIŞMALARI

"Bir hocamız ayrılıyor, yeni hocamız gelmeden önce bir tane daha hoca getir diyor bazı zihniyetler. Yeni hocamız, minimum homurdanma getirecek herkesin, çoğunluğun kabul edeceği bir ismi devre arasına en geç yetiştirmekti. Konuştuğumuz isimler, sezon ortasında çalışmaya sıcak bakmamaları neticesinde hibrit bir sistem konuştuk. Nedir hibrit sistem? Çalışacağınız ekipten bir numaralı asistan direktörünüzü, yardımcı antrenörünüzü yollayın bizim ekiple beraber mayıs ayına kadar götürelim, bu arada yeni sezon planlamasını yapalım. 6-7 ay hazırlanma süreciniz olsun. Hocalardan ikisi buna sıcak baksa da bu konuda adım atamadık. Belirlediğimiz 3 hoca ile görüşmelerimiz devam etmektedir. İkisiyle parasal konuları müzakere etme aşamasına gelinmiştir. Bu insanlar para pul konuşmuyor hemen. Kadrolar inceleniyor, maçlar seyrediliyor. Bu yüzden biz de İsmail Hoca'yı getirdikten sonra acele etmeden, en sağlıklı kararı vereiblmek için devam ediyoruz. Hoca varken böyle konuşulur mu, diyecekler. Sayın İsmail Kartal bütün gerçekleri bilerek, senaryoların bir parçasına kendisi de dahil olabilir biliyor. Kayıtsız, şartsız Fenerbahçemize geldi. Bir kez daha teşekkür ediyorum."

TRANSFER ÇALIŞMALARI

"UEFA listesi... FFP içindeyiz. Rossi, ilk UEFA listemizde vardı. Kış transfer sezonunda herhangi bir satış yapmadığımız için dahil edemedik. Crespo'ya bonservis ödedik ne yaz ne kış dahil edemedik. Pereira hocamız çok enteresan oyuncular getirdil. Kim Min-Jae, Crespo... Crespo'ya şu anda büyük ilgi var. Bırakın Crespo'yu, Burak Kapacak'a bonservis, Çağtay Kurukalıp'a yetiştirme bedeli ödedik diye alamadık listeye. Muhammed Gümüşkaya neden çıktı? Muhammed için hocamız Pereira'ya teşekkür ediyorum. 6-7 kulüp istiyordu kendisini, sakın dedi. Burada bir cevher var, ben bu oyuncuyu geliştireceğim dedi. Ozan Tufan bizde oynadı, Watford'a gitti. 3. bir kulüpte oynaması söz konusu değil. Watford'un sahibiyle görüştük, yemek yedik, telefonda konuştuk. Ligde kalırsa Ozan'ın opsiyonunu kullanmak zorundayız, ligde kalmazsak size dönecek dedi. Ozan'ı devre arası listesine koyamıyorum. Bu oyuncu oynamazsa sana da bana da zarar verecek bir duruma gelecektir dedi. İster misiniz diye sordular. İsmail Hoca muhakkak istiyorum dedi. Çarşamba günü görüşmeler başladı, apar topar yazdırdık, Muhammed'i de yazdırdık, Muhammed için hocamız oynama mecburiyeti maddesiyle kiralayalım dedi, kiraladık.

Sol beke ihtiyacımız var, forvete var. Konan en çok istediğimiz oyuncuydu sol beke. Çok büyük rakamlar. Menajeriyle, bonservisiyle 9 milyon euro'nun üstünde gelecekti. Almak istemedik. Kulübüyle anlaşmıştık. UEFA'ya yazdırmak için çarşambaya kadar fırsat transferi diyeyim, bedelsiz kiralık ya da bedelsiz transfer edebileceklerimize yöneldik. Olmadı. Sırf almak için almadık. Parasal konuları konuşana kadar yeni kadro planlamasını da konuşuyoruz. Atacağımız her kurşunu en iyi şekilde atmak adına almış olmak için almayalım diyoruz. Bir şey alacaksak bu 4 ay içinde alalım dedik."

UEFA İLE FFP ANLAŞMASI

"Aziz Yıldırım döneminden sen de sorumlusun dediniz. 2012'de yönetimden ayrıldım. Fenerbahçe'nin ekonomik tablolarının çöküşü 2014'le başlamıştır. 2012 sezonunda bile saldırıya uğradığımızda bile belki de son dönemin en sağlıklı finansal raporlarına sahiptik. Bİrçok defa bahsettiğimiz üzere kulübümüz 20 MAyıs 2016 tarihinde UEFA ile 2016-2020'yi kapsayan bir uzlaşma anlaşması imzaladı. Bizden önceki dönemde bu anlaşmaya göre denk hesap hedeflerine ulaşmalısınız. Ulaşılmadığı için UEFA tarafından yargı dairesine sevk edildik. Ceza yememek için ne yaptık? Sermaye artışı, gelir artışı, borçların TL'ye dönüşü ve TFF'nin yerel fair-play'i anlattı. Böylelikle Avrupa'dan men cezası almaktan kurtulduk. Sattığın kadar al uygulamasına 2 sezon daha devam etmemiz kararlaştırıldığı için içinde bulunduğumuz sezon da dahil UEFA müsabakalarına yazacağımız oyuncular bu kontrolden geçmektedir. Bu sebeple göreve geldiğimizden beri kucağımızda bulduğumuz ve her türlü manevra alanımızı kısıtlayan FFP'ye rağmen her sezon bir şeyler yaparak, yaratıcı formüllerle iyi transfer dönemleri geçirdik ama bir türlü takım olamadık.

Olumsuz tablomuz halen devam etmektedir. 2 nedeni var. Pandemi sezonları ciddi anlamda gelir kaybı yarattı. Ülke ekonomisinin içinde bulunduğu kur hareketlerinden dolayı oluşan sıkıntılar oldu. Mart ayında toplantıya gittiğimizde röntgenimiz çekilmiş olacak. UEFA'nın değerlendirmeleri sonucunda bir yaptırım ya da yeni bir uzlaşma riski ne yazık ki söz konusudur."

"SOSYAL MEDYADAN İFTİRA VE SPEKÜLASYON"

"Sosyal medya dünyanın gerçeği. İletişim çağının en etkili manipülasyon aracı olan sosyal medya hayatımızın dibine kadar içinde. Muhakkak bir ifade özgürlüğü, anlık haber alma gibi pek çok faydası olan bu mecralar, yalan, iftira ve spekülasyon aracı olarak daha yoğun şekilde kullanılıyor. Bir Norveç konusu gitti gidiyor. Ali Koç bırak git hasthag çalışması... Biz de doğal olarak bunları inceliyoruz. Bu Hulusi Belgü zihniyeti ve uzantısı, "Ali Koç dolduruşa geliyor, yanlış yönlendiriliyor." diyor. Ben bu dataları Fenerbahçe'den almadım. Ali Koç istifa et demek herkesin hakkı, bunu organize bir yapıya getirip, Fenerbahçe Başkanı'na bir terör örgütü gibi saldırmasına biz müsaade etmeyeceğiz."

"ATATÜRK STADYUMU"

"Atatürk isminin stadyumda olması beni de mutlu eder ancak 5 yıl daha stadyumun ismi belli."

"YALANLARLA KÜÇÜK DÜŞÜRMENE MÜSAADE ETMEM"

"Hulusi Belgü Bey beni iyi dinleyin. Çıkın aday olun bu kadar şikayetiniz varsa. Beni kerhen destekleyenler, Aziz Yıldırım'ı nasılsa geçemeyiz, Ali Koç geçsin, o gelince onu deviririz zihniyetinde insanlar var, siz onlardan birisiniz. Siz Fenerbahçe'yle var olanlardansınız. Yönetimi Fenerbahçe'yi tanımayan insanlardan oluşturdunuz diyorsunuz. Aday olduğunuz yönetime bir zat aldınız ve o zat, Fenerbahçe'nin kadın basketbolcularını transfer etti kendi takımına. Çok seviyordu Fenerbahçe'yi herhalde, sayın Aziz Yıldırım'la aralarında yakışmayan bir polemik yaşandı. Doğru olduğunuz çok yer var, evet beceremedik, başarısız olduk ama sizin buraya çıkıp yalanlarla bizi küçük düşürmenize müsaade etmeyeceğim."

"SANA ÇIK ADAY OL DEDİM"

"Size dedim, çıkın aday olun. Belki şanslı olursunuz, hayallerinizdeki Fenerbahçe'yi yaratabilirsiniz. Ancak ben artık sizin camiamızı, beni yıpratmak için attığınız tweetlerden bıktım. Sizinkilerin gerçeklik payı yok. Hangi genel kurulda bütün üyeler geliyor. Türk spor tarihine geçen başkanlık seçimimiz 21 bin kişiydi. Pamela Anderson'ın sevgilisini getirdiniz diyorsunuz, kötü futbolcu getirdin diyin, ne alaka Pamela Anderson. Bir lokantada yaptığımız buluşmada basketbol takımını al dedim. Ne oldu? Yok halka açacakmışsınız da... Futbol takımını halka açtık, açtığımıza pişmanız."