Roof Garden Otel'de düzenlediği basın toplantısında konuşan Türkiye Atletizm Federasyonu Başkanı Mehmet Terzi 2016 yılı sonuna kadar görevine devam etmek istediğini belirterek, 21 Ekim 2012 tarihinde yapılacak olan Türkiye Atletizm Federasyonu 3'ncü Olağan Genel Kurulu'nda yeniden başkanlığa aday olduğunu açıkladı. Türk atletizminin 2004 yılından beri sürekli ivme kazandığını ifade eden Terzi, şunları kaydetti:
"2004 yılı sonundan bu yana üstlendiğim Türkiye Atletizm Federasyonu başkanlığı görevim dolayısıyla, sizlerle sık sık sohbet etme ve atletizmin güncel konularını değerlendirme fırsatı buldum. Elbette sıkıntılı dönemlerimiz de olmuştur ama birlikte geriye dönüp baktığımızda, karşınıza daha çok mutlu ve gururlu çıktığımı söyleyebiliriz. 2004'ten bu yana sürekli ve istikrarlı bir gelişme gösteren atletizmimiz, giderek artan başarıların ardından Londra Olimpiyatları'ndaki madalyalarımız ile taçlandı. Ancak, Londra'daki başarı şahsım ve ekibim için göğüslediğimiz varış kurdelesi değil, başlarken duyduğumuz heyecan ve şevkle koşmaya devam ettiğimiz maratonun bir ara geçiş noktasıdır. Göreve geldiğimde uygulamaya soktuğumuz projeler ve kurduğumuz sistemin doğal sonucu olarak, çok daha büyük hedeflere ulaşabiliriz. Bu projelerin devamı ve sistemin korunması gerekmektedir. Bunun için, atletizm camiamızın bir kez daha teveccüh göstermesi halinde, 'hedefe vardım' diyebileceğime inandığım 2016 yılı sonuna kadar görevime devam etmeyi arzuluyorum. Bu nedenle, 21 Ekim Pazar günü yapılacak olan Türkiye Atletizm Federasyonu 3'üncü Olağan Genel Kurulu'nda bir dönem daha başkanlığa aday olacağımı açıklıyorum."
TÜRK ATLETİZMİ KENDİ KITASININ LİDERİ
Federasyon başkanlığı döneminde Türkiye olarak atletizm tarihinde birçok ilki yaşadığını belirten Mehmet Terzi, şöyle devam etti:
"Türk atletizmi sekiz yıl önce bulunduğu yerde değil; Uluslararası Atletizm Federasyonları Birliği (IAAF) ve Avrupa Atletizm Birliği (EAA) başkanlarının da bu yıl içinde ifade ettikleri gibi, Türk atletizmi artık kendi kıtasının liderleri arasında, dünyada hatırı sayılan bir yerdedir. Federasyon başkanlığındaki bu son dönemimde, atletizm tarihimizde birçok ilki yaşadık. 2010 Avrupa Şampiyonası'nda madalya sıralamasında ülkemiz 3 altın ve bir gümüş madalya ile 50 Avrupa ülkesi arasında beşinci sırayı aldı. 2012 yılında Helsinki'de yapılan Avrupa Şampiyonası'nda ise 4 altın, 2 gümüş ve bir bronz madalya ile İngiltere, İspanya, Hollanda gibi atletizmde gelişmiş ülkelerin önünde bir kez daha 5'nciliği elde ettik. Bu dönemde atletizm milli takımımız, Avrupa Süper Lig'ine yükseldi. 2011 yılında Birinci Lig'i ilk sırada tamamlayan Türkiye, Avrupa'nın en iyi 12 takımından biri olarak, Avrupa'nın ülkeler arasında düzenlenen tek puanlı şampiyonasında en üst düzeyde yarışmaya hak kazandı. Sportif başarısını organizasyon başarılarıyla da sürdüren ülkemiz, 9-11 Mart 2012 tarihlerinde İstanbul'un ev sahipliğinde ilk kez atletizmde bir dünya şampiyonasını yaptı. Dünya Salon Atletizm Şampiyonası, bugüne dek düzenlenen en başarılı spor organizasyonlarından biri olarak tarihe geçti. Bu şampiyonada elde edilen bir gümüş ve bir bronz madalya da yine ülkemiz için bir ilkti."
"2020 OLİMPİYATLARINA 100 SPORCUYLA KATILACAĞIZ"
Hedeflerinin arasında 2016 Olimpiatlarına 50-60, 2020 Olimpiyatlarına ise 100 sporcuyla katılmak olduğunu söyleyen Terzi, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bildiğiniz gibi, 2012 Londra Olimpiyatlarında 33 sporcu ile tarihimizdeki en büyük Olimpiyat katılımını gerçekleştirdik. Daha önce 1948 ve 2004 yıllarında birer bronz ve 2008'de iki gümüş madalyadan ibaret olan performansımızı 2012'de bir altın ve bir gümüş madalyaya taşıdık. En az madalyalar kadar önemli olan bir başka veri, bu Olimpiyatta altı atletimizin branşlarında ilk dokuz sıranın içinde yer almış olmalarıdır. Yine çok değerli bir veri de, bayan ve erkek atletlerimizin toplamda tüm atma yarışlarında ve dört atlama branşının ikisinde piste çıkmış olmaları ve 12 farklı koşu ve yürüyüş branşında yarışmış olmalarıdır. Türk atletizmi tüm branşlarda yükselmektedir. Bugünkü hedeflerimiz arasında, 2016 Olimpiyatlarında 50 ile 60 arasında sporcumuzla katılmak bulunmaktadır. Bu sayı, 2020 Olimpiyatlarında 100'ü bulabilecektir. Spor kamuoyunun artık çok yakından tanıdığı Aslı Çakır Alptekin, Gamze Bulut, Nevin Yanıt, İlham Özbilen, Gülcan Mıngır ve Fatih Avan gibi elit atletlerimizin yanı sıra, altyapıda da geleceğin yıldızları sayıları sürekli artarak yetişiyorlar. Son dört yılda tüm Avrupa Gençler ve Avrupa 23 Yaşaltı şampiyonalarından madalya ile dönen atletlerimiz, yıldızlar düzeyinde de büyük başarılara imza atıyorlar. Bu yıl Dünya Gençler Şampiyonası'nda dünyanın sürat koşuları devi ülkelerinin arasında Nimet Karakuş'un 100 metrede elde ettiği gümüş madalya, gelişen Türk atletizmi için bir sürpriz değildi. Teknik ekibimizi çok etkileyen önemli bir rakam vereceğim. Tüm yaş gruplarında atletlerimizin 2009-2012 yılları arasında kırdıkları toplam Türkiye rekoru 347'dir. Bu rakam dahi tek başına atletizmimizin gelişimini ortaya koymaktadır. Ülkemizde istihdam ettiğimiz ya da danışmanlık aldığımız dünyanın önde gelen yabancı antrenörlerin ve tabii düzenli eğitim seminerlerine katılan ve kendilerini geliştiren yerli antrenörlerimizin katkısıyla, atletlerimiz her yıl ortalama 86 rekora imza atmaktadırlar. Şimdilik hedeflerimizden sadece bir kısmına ulaşmış durumdayız."