Uluslararası Futbol Federasyonları Birliğinden (FIFA) lisanslı menajerler, futbolcu yakınlarının bazen transfer görüşmelerine katılarak olumsuz sonuçlara yol açmasından yakınıyor.
Menajerlerden Erk Toros, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son yıllarda bazı oyuncu yakınlarının, futbolcuların transfer konularına çok fazla müdahil olduğunu söyledi.
Özellikle baba, ağabey, amca veya dayı gibi oyuncu yakınlarının menajer gibi bir tutum sergileyerek yanlış yönlendirmelerde bulunabildiğini anlatan Toros, "Bunun birçok örneği var. Çalıştığımız bazı oyuncuların aileleri transfer görüşmelerine dahil oldu. Sonra bu oyuncuların transferlerinin yüzde 90'ı olumsuz sonuçlandı" ifadesini kullandı.
Kimi ailelerin oyuncuya menajerle çalışma imkanı tanımadan kendilerinin bu işi yürütme gayreti içinde olduğunu vurgulayan Toros, menajerliği avukatlığa benzetti. Toros, şöyle devam etti: "Bir sanık düşünün, mahkemeye avukatıyla gidiyor, ağabeyi veya babasıyla gitmiyor. Niye avukat tutuyor? Çünkü avukat, kanunları, kuralları, bu işin gereğini biliyor. Menajerler de gereğini bildiği için bu işi yapıyor. Aileler, oyuncu biraz değer gördüğü zaman menajerlik payını da kendisi almak istiyor. Kulüpten daha fazla taleplerde bulunuyor ve sonunda çok rahat sonuçlanacak transfer de bir şekilde olmuyor. Biz menajerler, oyuncuyu, kulüpleri tanıdığımız, pazarı, talepleri iyi değerlendirdiğimiz için ortak dilde konuşabiliyor ve transferi rahatlıkla sonuçlandırabiliyoruz. Futbolcuların, duygusallığı bir kenara bırakıp profesyonel menajerlerle çalışması gerekiyor. Baba, ağabey, amca, dayıyla bu işin olmaz."
"Babam, transfer görüşmelerime karışmadı"
Batur Altıparmak da ailelerin, oyuncuların gelecekleriyle ilgili zaman zaman hatalı davranışlarda bulunabildiğini, bunun da iyi ve kötü örnekleri olduğunu anlattı.
İyi eğitimli bir ailenin genelde çocuğunun işlerine fazla karışmadığını, işi profesyonellere bırakarak olayı daha doğru yönlendirdiğini vurgulayan Altıparmak, "Aile eğitimli değilse oyuncuyu yanlış yönlendirebiliyor. Bu da kötü sonuçları ortaya çıkarıyor. Kendimden örnek vereyim; Fenerbahçe'den Mehmet Topal, Caner Erkin, Galatasaray'dan Selçuk İnan ve Roma'dan Salih Uçan'ın aileleri hep işin içinde, çocuklarının çok iyi yerlerde olmasını istiyorlar ancak hiçbir zaman bizim işimize ve transfere karışmıyorlar. Bu oyuncular ve aileleri çok iyi örnek" diye konuştu.
Altıparmak, futbolculuk yıllarında babasının, işin içinde birisi olmasına rağmen transfer görüşmelerine müdahil olmadığını hatırlattı.
Bursaspor'un genç yıldızı Enes Ünal ile ilgili bir örnek veren Altıparmak, "Enes Ünal'ın babası Mesut Ünal, eski bir futbolcu. Futbolun içinden geliyor. Hala da Bursaspor'da altyapıda görevli ancak çocuğunun transferiyle ilgili hiçbir şeye karışmıyor. Sonuç olarak, futbolcuların transferinde aileler etkili olmamalı, işi gerçek bilenlere bırakmalı" değerlendirmesinde bulundu.
"Aileler, menajerlik kazancını da kendileri elde etmek istiyor"
Haluk Canatar ise futbolcuların son dönemde elde ettiği kazançların, ailelerini fazlasıyla etkilediğine dikkati çekti. Ailelerin, oyuncunun kazancının yanında menajerlerin gelirlerine de odaklanmaya başladığını anlatan Canatar, şunları kaydetti: "Transfer görüşmelerinde futbolcu aileleri, menajerlik kazancını da kendileri elde etmek istiyor. Aileler, menajerlerin futbolcuya paranın dışında ne kazandırdığını da bilmeli. Menajerler, futbolcunun formunu, psikolojik durumunu da düşünmek zorunda. Bu nedenle aileler, menajerlik kavramına gerekli değeri vermeli, çocuklarının geleceğine çok müdahil olmamalı. En doğru olanı, bu işi bilen menajerlere çocuklarını emanet etmeleridir. Örnek olarak şunu söyleyeyim; oğlum futbolcu olsaydı, menajer olduğum halde onun menajerliğini yapmazdım çünkü duygusallıkla profesyonelliği ayırt etmemiz gerekiyor."