20 Nisan 2024 Cumartesi / 12 Sevval 1445

Neşat Ertaş kimdir nereli sözleri eserleri nelerdir

Neşat Ertaş kimdir sözleri eserleri nelerdir merak ediliyor.Gündemde trend olan konular arasında yer alan ünlü Türk halk ozanı ve halk müziği şarkıcısı Neşat Ertaş sözlerini haberimizde derledik. 6. Ölüm Yıl Dönümünde Büyük Usta Neşet Ertaş Kimdir? Abdallık geleneğinin son büyük temsilcisi ve Yaşar Kemal, Ertaş'ı 'Bozkırın Tezenesi' hakkında merak edilenleri haberimizde bulabilirsiniz. Türküleriyle Kırşehir'den Türkiye'nin her köşesinde yüreklere dokunan Neşet Ertaş, 6. ölüm yıldönümünde geride miras bıraktığı sazları ve sözleriyle anılıyor.

26 Eylül 2018 Çarşamba 07:00 - Güncelleme:
Neşat Ertaş kimdir nereli sözleri eserleri nelerdir

Neşat Ertaş kimdir sözleri nelerdir Neşat Ertaş ölüm tarihi ne zaman neden öldü araştırılıyor.  Neşat Ertaş biyografisini haberimizde derledik. Gündemde trend olan Neşat Ertaş hakkında merak edilenler haberimizde yer almaktadır. Gönüllerde taht kurmuş Neşet Ertaş eserlerini de yeniden yeniden dinlemek ve sevdikleri ile paylaşmak için araştırıyor. Kırşehir'in Çiçekdağı ilçesinde Abdallar (Kırtıllar) köyünde 1938'de dünyaya gelen sanatçının babasıda tanınmış bir saz ustasıdır. 

NEŞET ERTAŞ KİMDİR?

Abdallık kültürünün önemli temsilcilerinden usta Neşet Ertaş, 1938 yılında Kırşehir'in Çiçekdağı ilçesi, Abdallar köyünde doğdu. Müziğe, saz üstadı babası Muharrem Ertaş sayesinde başlayan Ertaş'ın ilk enstrümanı, annesi Döne Hanımın çamaşır tokacına tel takarak yaptığı bağlama olmuştu. Babasının saz ustası olması Neşet Ertaş'ın küçük yaşlarda bağlama ve keman çalmayı öğrenmesine neden oldu.

 

OKUMAYI ABİSİNDEN ÖĞRENDİ

Geçim sağlamak için küçük yaşlarda babasıyla 8 yıl boyunca yöre yöre gezerek saz çalıp türküler söyleyen Ertaş, bu nedenle okula gidemedi ve okumayı abisi Necati Ertaş'dan öğrendi.

 

ŞİİRLERİNDE KENDİ HAYATINI ANLATTI

Neşet Ertaş, babasıyla aynı ruhun insanı olduğunu söylerdi ve 1950'li yıllarda henüz 14 yaşındayken İstanbul'a gelerek, babasının yazdığı ''Neden Garip Garip Ötersin Bülbül'' türküsüyle ilk plağını piyasaya sürdü. 1957 yılında çıkan bu plakla halk tarafından çok beğenilen Ertaş, zamanla Anadolu'da dinlenen halk ozanı halini aldı. ''Garip'' mahlasıyla yazdığı şiirlerinde kendi hayatını anlattı.

 

MAHALLİ SANATÇI OLARAK RADYODA PROGRAM YAPTI

Neşet Ertaş, "Türkülerin Babası", "Anadolu Efsanesi" ve "Abdal Müzisyen" gibi lakaplarıyla da biliniyordu. İstanbul'daki çalışmalarını bitirmesinin ardından Ankara'ya yerleşen sanatçı, sanatına buradan devam etti. Ankara Radyosu'nda ''Mahalli Sanatçı'' unvanıyla programlar yaptı. Ankara'da çalıştığı bir gazinoda tanıştığı Leyla Hanım ile evlendi ve 3 çocuğu oldu. 1970 yılında eşinden ayrılan Ertaş, sağlık sorunları nedeniyle enstrüman çalamaz hale geldi ve tedavi için kardeşinin yanına, Almanya'ya yerleşti. Çocuklarının eğitimi ve sanatsal faaliyetleri nedeniyle uzun bir süre Almanya'da yaşamını sürdürdü.

 

'DEVLET SANATÇISI' UNVANINI REDDETTİ

Türkiye'de çıkardığı plaklar, programlar ve diğer sanatsal çalışmaları edeniyle Almanya'da da Türk göçmenlerin gönlüne taht kurdu. 2000 yılında İstanbul'da verdiği konserle tekrar sevenleriyle buluşan sanatçı, Süleyman Demirel'in cumhurbaşkanı olduğu dönem teklif ettiği ''Devlet Sanatçısı'' unvanını, '' Herkes bu devletin sanatçısı" diyerek reddetti.

 

'YAŞAYAN İNSAN HAZİNESİ' İLAN EDİLDİ

Neşet Ertaş, Abdallık kültürünün son efsanelerinden olması sebebiyle hayatta olduğu dönemde, ''UNESCO Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi'' kapsamında, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından ''Yaşayan İnsan Hazinesi'' ilan edildi.

 

FAHRİ DOKTOR UNVANI VERİLDİ

Eserlerinde Anadolu insanının acısını, kederini anlattığını belirten Ertaş'a 2011 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Devlet Konservatuvarı tarafından 'fahri doktora' unvanı verilerek, bağlamadaki tavırları ve türküleri konservatuvarlarda ders olarak gösterildi. Prof. Dr. Erol Parlak, hayatını ve eserlerini iki ciltlik kitap halinde yayımladı. Neşet Ertaş, 25 Eylül 2012 yılında prostat kanseri nedeniyle İzmir'de hayata gözlerini yumdu. Kırşehir'de, babası Muharrem Ertaş'la birlikte anıtı bulunan Ertaş, dünyada robot heykeli yapılmış ilk saz sanatçısı oldu.

 

NEŞET ERTAŞ'IN ESERLERİ

Tek parçalar

 

    1957 - Neden Garip Garip Ötersin Bülbül

    Çoban

    1957-1979 Yılları arasında Kendisinin bile bilmediği birçok plak albüm yapmıştır.

 

 

Bazıları şunlardır;

 

    Hareli Gelin

    Diloylu Halay Havası

    Varıp Bir Kız On Yaşına Değince

    Şeytanın Atına Binip Yeldirme

    Bir Leyla Misali

    Yardan Tatlısı Bulunmaz

    Engeller Koymuyor Yar Sana Varsam

    Ceylan

    Vefasız Yar Aşkına (vay bana vah bana)

    Kıbrıs Destanı (Kıbrıs Barış Harekatından Sonra Yazmış Olduğu Türküsü)

    Giyindim Kuşandım Gittim Düğüne

    Aşk Elinden Ağlayan

    Sar Leyla Leyla(ayrıldığı karısına yazmıştır)

    Hasta Düştüm

    Tor Şahin Misali

    Uyma Sakın

 

Albümleri

 

    1957 - Neden Garip Garip Ötersin Bülbül

    1960 – Gitme Leylam

    1979 – Türküler Yolcu

    1985 - Sazlı Oyun Havaları

    1987 - Türkülerle Yaşayan Efsane Deyişler Bozlaklar Türküler

    1988 – Gönül Ne Gezersin Seyran Yerinde

    1988 – Kendim Ettim Kendim Buldum

    1988 – Kibar Kız

    1989 – Hapishanelere Güneş Doğmuyor

    1989 – Sazlı Sözlü Oyun Havaları

    1990 – Gel Gayri Gel

    1992 - Şirin Kırşehir

    1993 – Kova Kova İndirdiler Yazıya

    1995 – Seçmeler 2

    1995 – Seçmeler 3

    1995 – Seher Vakti

    1995 – Altın Ezgiler 3

    1995 – Benim Yurdum

    1997 - Nostalji 1

    1998 - Ölmeyen Türküler 2

    1999 - Ölmeyen Türküler 3

    1998 – Gönül Yarası

 

 

 

EN GÜZEL NEŞET ERTAŞ SÖZLERİ

GönüI kimi severse, aşk onda güzeIdir.

Darda kaIdım diye umutsuz oIma, yok iken dünyayı var eden vardır.

Kadın insandır. Biz erkekIer ise insanoğIu.

Ne güzeI özetIemiş usta; sen beni güIünce mutIu mu sandın, yaIandan yüzüme güIen dünyada.

Mühür gözIüm, seni eIden sakınırım kıskanırım.

İki büyük nimetim var. Biri anam, biri yarim. İkisine de hürmetim var. Birisi var etti beni, birirsi yar etti beni.

AğIa sazım ağIanacak zamandır.

Sevgi dünyasına yaIan girmez, gönüIden sevmeyen Hak’ka eremez.

GönüI Mecnun oImuş çöIde geziyor.

Nerde bir türkü söyIeyen görürsen korkma yanına otur. Çünkü kötü insanIarın türküIeri yoktur!

Kendini biIen biImeyenin kusuruna bakmaz!

Ben diyorum ki, insan ve insanoğIu var. AyrımcıIığın sonu kavgadır, kavganın karı var mı?

Kendi kendisinden utanmayan, yeryüzünde hiç kimseden utanmaz.

Biz doğduğumuzdan beri yoksuIduk. VarIığı görmedik ki yoksuIIuktan şikayet edeIim.

Bir de şu var; GönIün’ün eşini buIan garip değiIdir.

Aşk biterse yoruIur insan, ben ne zaman öIürsem Neşet yoruIdu desinIer.

Denizi seyretmek gibidir bozkırda gökyüzünü seyretmek.

İnsanIarı birbirinden ayıran mezhepçiIere karşıyım, mezhepIere değiI.