Yarın Başbakan Davutoğlu AB liderleriyle bir araya gelecek ve mülteciler meselesini konuşacaklar.
AB-Türkiye zirvesi öncesi bir araya gelen Almanya Şansölyesi Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Hollande mültecilerin ‘bölgede kalması’ konusunda anlaşmışlar!
BM Mülteciler Yüksek Komiserliği de 400 bin Suriyeli’nin iki sene içinde Türkiye’den alınabileceğini açıklamış.
***
Avrupa’yı mülteci korkusu sardı.
Papa’nın ifadesiyle ‘Arap istilası’ndan korkuyorlar.
Lakin meseleye Türkiye’siz çözüm bulamıyorlar.
Türkiye’ye karşı önyargılı Merkel bile bu korkuyla hareket ederek sık sık Türkiye’yi ziyaret ediyor.
***
Geçen hafta da AB Konsey Başkanı Donald Tusk isimli şahıs Türkiye’deydi.
Ankara’yı ziyaret etti.
Hükümete ahlaksız bir şart ileri sürmekten de utanmadı.
AB’nin vermeyi taahhüt ettiği 3 milyar Euro için mülteci akınının sıfırlandığını en azından azaldığını görme şartını seslendirdi.
***
Oysa Türkiye kimseden yardım talep etmedi. AB’den de bir şey istemedi.
Sadece yaşanan insanlık dramını ve batının ikiyüzlülüğünü suratlarına çarptı.
AB de utanma belasına falan değil Avrupa’ya akın etmesinden korktuğu mülteci akınını durdurmak için Türkiye’ye 3 milyar Euro’luk bir destek vaat etti.
***
Sonra ‘bu desteği nerede kullanacaksınız bize proje gönderin’ küstahlığında bulundu.
Şimdi de mülteci akını durursa verebiliriz kabilinden ukalalık yapıyor.
Türkiye on milyara yakın harcama yapmış şikayet etmiyor, bu tuzu kurular verecekleri üç milyarı tehdit unsuru olarak kullanıyorlar.
Zaten hibenin bir milyarını AB geri kalanı da 28 üye ülke aralarında paylaşacaklar. Yani hiçbiri için devede kulak bile değil.
***
Tabii bu arada Ekim Kasım ayı gibi Türklere vize uygulamasının kaldırılacağı kartını da gösterip duruyorlar.
Türkiye de bu kartı gördüğünü yüzlerine vuruyor ve eğer vize muafiyeti gelmezse mültecilerini iadesi anlaşmasının da tek taraflı feshedilebileceğini hatırlatıyor!
AB’nin etekleri tutuşmuş mültecilerin Türkiye’de kalması için çırpınıp duruyorlar.
***
Batı her geçen gün Türkiye’nin Suriye’de güvenli bölge ikame edilmesi teklifine bir adım daha yaklaşıyor.
Yaklaşmak zorunda. Çünkü ‘Arap istilası’ öylesine ürkütmüş ki Türkiye dik durduğu sürece AB’ye bütün isteklerini kabul ettirecek konumda.
Eminim ‘3 milyar Euro’yu biz size verelim mültecileri siz alın!’ bile demiştir.
***
Evvelki gün Cumhurbaşkanı Erdoğan, AB Konseyi Başkanı Donald Tusk’u İstanbul’da kabul etti ve görüşme bir saat 40 dakika sürdü.
Görüşmenin temel konusu Suriye meselesi ve mülteciler konusuydu. Söylenmesi gereken her şeyi doğrudan söylediğinden emin olabilirsiniz.
Bu arada nasıl olduysa AB vermek istediği 3 milyar Euro’nun 95 milyonunu yıldırım hızıyla onayladı!
***
Mülteci korkusu öyle bir noktaya geldi ki birbirlerini mülteci ile tehdit eder oldular.
Mesela Fransa İngiltere’yi mültecileri göndermekle tehdit etti..
Dolayısıyla AB asıl tehdidin Türkiye’nin elinde olduğunu da çok iyi biliyor.
AB arada kendisini hala güçlü zannedip ahlaksız şartlar ileri sürse de acı gerçeği görünce geri adım atarak Türkiye’nin taleplerine evet deme ihtiyacı hissediyor.
***
Bakmayın birilerinin dış politikamızı eleştirdiğine, sadece Suriye meselesi bile AB’yi Türkiye’ye muhtaç hale getirmiş durumda.
Dün İran’ı ziyaret eden başbakan yarın Brüksel’de AB liderleriyle müzakereye oturacak!
İçerdeki ihanetlere ve dışardaki senaryolara rağmen Türkiye dünya devleriyle masaya oturacak ve yumruğunu masaya vuracak güçtedir.
Siyasi istikrarıyla, ekonomisiyle, ordusuyla, sanayisiyle, nüfûzuyla, nüfusuyla, kültürüyle, birikimiyle, tecrübesiyle..
Biavnillah!