Yemen’de eski cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih ve İran desteğiyle Husi kılıflı bir darbe gerçekleşti.
Bir avuç Husi bütün Yemen’i işgal ettikten sonra Suudilerin başını çektiği “Kararlılık Fırtınası” adı altında bir operasyon başladı.
Tabi dördüncü haftasına giren bu operasyon Yemen nüfusunun yüzde beşine bile tekabül etmeyen Husilere karşı değil Salih ve İran’a karşıydı.
Bu müdahaleden kamuoyuna yansıyan hedef meşruiyet sağlanıncaya kadar operasyonun devam edeceğiydi.
Fakat meşruiyet sağlansa bile ortada bizdeki Kürt Sorununa benzeyen bir Husi sorunu var. Bununla ilgili ciddi teklifler de kamuoyuna yansımış değil.
***
İlk kez Yemenli Gençler bir girişim başlatarak sorunun çözümü için 15 maddelik bir teklif getirdiler.
Bu teklifin ilk maddesi ülkeyi karıştıran eski cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih’in ailesiyle birlikte ülkeyi terk etmesi ve el koyduğu malları kaçırmasına izin verilmemesini içeriyor.
(Geçen hafta Salih can güvenliğinin sağlanması şartıyla Yemeni terk edeceğini açıklamıştı.)
İkinci madde ise Salih’in kuklası haline gelen Husilerin lideri Abdulmelik Husi’nin de ailesiyle birlikte ülkeyi terk etmesi şeklinde.
Üçüncü madde darbecilerin ele geçirdikleri ya da destek olarak aldıkları silahları 5 gün içinde teslim etmelerini içeriyor.
***
Dördüncü maddede gençler Fas, Malezya ve Moritanya’nın oluşturacağı bir gözleme heyet i oluşturulmasını bu heyete Arap Birliği ve İslam konferansının vereceği bir uzman heyetinin eşlik etmesini öneriyorlar.
Kararlılık Fırtınası dahil bütün askeri operasyonların derhal durdurulması beşinci madde.
Güney ve kuzey Yemen’den tam yetkiyle birer tane cumhurbaşkanı yardımcısı atanması altıncı madde, Salih’in partisi olan Kongre partisindeki askerlerin ayrılmaları yedinci maddeyi oluşturuyor.
Sekizinci maddede Husi cemaatinin 90 gün içinde bir siyasi partiye dönüştürülerek demokratik mücadele içine girmesini içeriyor.
Bu maddeyle Türkiye örnek alınmış gibi görünüyor.
Bu aşamadan sonra dokuzuncu maddede meşru cumhurbaşkanının başkent San’a’ya dönmesi isteniyor.
***
Onuncu madde dikkat çekici. 2011’den bugüne kadar uygulanan şiddet sebebiyle Yemen’in uğradığı zararın büyük kısmı İran ve Suudi Arabistan’dan olmak üzere uluslar arası camia tarafından tazmin edilmesi.
İran ve Körfez ülkelerinin Yemen’e müdahale etmemeleri onbirinci Madde.
Madde on iki, 2011 olaylarında parmağı bulunanların tespiti ve siyasi yasak uygulanması.
Madde on üç körfez ülkelerinin barışı sağlamaya yönelik 2012’de başlayan ve taraflarca kabul gören girişim protokolünün tamamlanması.
Madde on dört, Yemen ordusunun ve polis teşkilatının profesyonel olarak yeniden yapılandırılması
Madde onbeş Husi darbesinden sonra yapılan bütün atamaların ve çıkarılan kararların ilgası.
***
Evet Yemenli gençler uluslar arası camiaya bu 15 maddelik çağrıda bulunuyor.
Gerçekçi ve mantıklı görünüyor ancak İran ve Suudi Arabistan’ın ne müdahaleden vazgeçmesi ne de tazminat ödeme talepleri uygulanabilir görünmüyor. Belki bu iki ülkenin başını çektiği yardım veya destek çağrısı daha uygulanabilir olurdu.
Her neyse kimsenin müşahhas bir teklif getirmediği bir ortamda herkesin ne kadar adam öldürdüğü ne kadar şehir işgal ettiğini açıkladığı bir ortamda böylesine bir barış çağrısı Yemen içinde hala sağduyulu insanların varlığını göstermesi açısından önemli.