Galatasaray 32 gündür galibiyete hasretti. Bu sürede oynadığı 2’si Avrupa, 3’ü Süper Lig olmak üzere 5 maçta üç puanı görememişti. Kayseri maçı özgüven kazanma, Süper Lig’de zirvede kalma yolunda büyük önem taşıyordu. Cim-Bom’un bayram günündeki kurbanı ise bir maç önce teknik direktörünü değiştiren Kayserispor oldu. Galatasaray, ligin sonlarında dolaşan Kayserispor’a fena patladı. Hem de ne patlayış. İlk yarıda 3 gol atan Sarı-Kırmızılılar, attıkları kadar da kaçırdılar.
Galatasaray sahaya Cluj maçından üç değişiklikle çıktı. Terim sakat olan Semih’in yerine defansta Cris’e, orta alanda Melo’nun yerine Yekta’ya, ileride de Elmander’in yerine Burak Yılmaz’a görev verdi. Galatasaray ilk yarıda kanatları kullanmaya çalıştı ama goller göbekten geldi.
Selçuk’un futboluna doyum olmuyor. Ölçüyor, biçiyor öylesine pas atıyor ki, arkadaşına sadece vurmak kalıyor. Asistleriyle böyleydi. Cim-Bom ilk yarıda 10 şut attı kaleye, bunun 5’i isabetliydi, üçü de gol oldu. Selçuk’un dışında Cris’ten de söz etmek istiyorum. Cris attığı golün yanında bir de Bobo’nun gollük girişimi son anda önleyerek olumlu not aldı. Amrabat takıma hareket getiren isimdi. Umut hava toplarında başarılıydı. Zaten golünü de kafayla attı. Burak attığının dışında kaçırdıklarıyla hafızalarda yer aldı. Melo’nun yerine görev yapan Yekta oınu aratmadı. Görevini en iyi şekilde yapanlar arasındaydı. Kendisinden çok şey beklenen Hamit ise hala beklenen performansı göstermiş değil. Bir görünüyor sonra kayboluyor. Kayserispor’a gelince; genç oyunculardan kurulu... Fazla tecrübesi yok. Kanatları kulanmayı hiç düşünmüyorlar. Bobo gibi bir golcüleri var ama kanatlar işlemeyince Bobo etkisiz kalıyor, Çünkü top gitmiyor. Kayseri’nin işi bence çok zor..
Galatasaray ikinci yarıya kontrollü başladı. Kendini fazla sıkmadan bu yarıda hem gol aradı hem zamana oynadı. Tempoyu yükseltmedi. Fazla pas yaparak topun kendinde daha fazla kalmasını sağladı. Sonuçta sahadan farklı galip ayrılarak camiasına ve taraftarlarına bayramda güzel bir hediye sundu.