17-25 Aralık operasyonunu sonuçlarıyla değerlendirdiğimizde, bunu yapanların bilerek ya da bilmeyerek Türkiye aleyhtarı odakları sevindirdiklerini rahatlıkla görebiliyoruz.
İran’a uygulanan ambargoyu deldiği için Halkbank’ın cezalandırılmasını isteyen İsrail ve ABD’deki lobisi American Israel Public Affairs Committee (AIPAC) tüm çabalarına rağmen başarısız oldular. Hatta ABD kongresinden 47 parlamenter bu lobinin tahrikleriyle ABD başkanına Halkbank’ın cezalandırılması için yazılı nota vermelerine rağmen başarısız oldular.
17 Aralık operasyonu başarılı oldu!
Malum savcının bir numara Erdoğan’dı itirafı da ortada. 17 Aralık operasyonunun yolsuzlukla mücadele kılıfı altında bir darbe girişimi olduğunu anlamamak için ya önyargılı olmak ya da başka bir âlemde yaşıyor olmak gerekir.
* * *
Çok uzağa da gitmeye gerek yok olayı sıcağı sıcağına değerlendiren CHP’nin tecrübeli siyasetçisi Şükrü Elekdağ Kanal 7 İskele Sancak Programında kelimesi kelimesine şunları söylemişti: “Bu son derece planlı hazırlanmış bir hareket. Bunun arkasındaki stratejik ve çok kuvvetli bir beyin var. Atacağı adımları çok güzel hazırlamış. Bunun hükümeti yıkma amacı güttüğü apaçık belli. (...) seçimlerin arafesinde yapılıyor. Siyasi amaç güdülüyor. Bununla güdülen amaç ise AKP iktidarını yıkmaktır. Bu apaçık belli. Bu tartışması gereksiz bir şey.”
Darbe girişimi her ülkede suçtur.
* * *
Bu girişimin ortaya çıkardığı bir başka acı gerçek de Paralel Yapı’dır. İşin en üzücü yanı ise bu yapının bir dini cemaate dayanıyor olması. Müthiş bir düş kırıklığı yaşattılar maalesef.
Yaşananlardan, Hanefi Avcı ve Sabri Uzun’un kitaplarını okuduktan sonra devlete ve topluma ne denli tehlikeli bir yapının musallat olduğunu görmemek mümkün değil.
Avcı ve Uzun’un kitapları kamuoyundan gizli kalan komploları isimleriyle tarihleriyle belgeleriyle ortaya koyan iki önemli kaynak.
Dolayısıyla hükümetin paralel yapıyla mücadelesi kaçınılmazdır, gereklidir. Yoksa hükümet olduğundan şüphe ederiz. Ortada organize bir suç örgütü var. Amma velakin görüldüğü kadarıyla hükümet bu suç örgütüne hak ettiği yaptırımı uygulayamıyor!
* * *
Paralel olduğu anlaşılan görevlilerin mevcut kanunlara göre suçu tespit edilenleri tasfiye ediyor. Öte yandan örgütün içinde olduğunu bildiği halde yeterli yasal düzenleme olmadığı için bazılarının sadece yerini değiştiriyor!
Yani adamlar yine görevlerinin başında.
İşte burada da işin uzmanı Sabri Uzun’un bu tür yeni suç örgütleriyle mücadele edecek yasal düzenlemeye ihtiyaç olduğu fikri haklılık kazanıyor.
Amaçlarına ulaşmak için düzmece delillerle masum insanların hayatlarını karartan, yabancı mihrakların siyasi ve ekonomik emellerine hizmet eden, gerektiğinde cinayete teşebbüsten çekinmeyen paralel yapı mutlak surette tasfiye edilmeli ve suçlular mutlaka cezalandırılmalıdır.
Çürük diş ağızda durmaz.
* * *
İşte tam da bu noktada paralel yapı bahanesiyle masum insanların mağdur edilmemesi hususunun altını kalın çizgilerle çizmemiz gerekir. Adil olunmalıdır.
Birilerine karşı duyulan nefret hissi kimseyi adaletsizliğe sevk etmemelidir.
Cemaatin masum tabanı ile paralel yapıyı organize eden çete birbirinden mutlak surette ayırt edilmelidir. Okullarında okudu diye, geçmişte onlarla teması oldu diye masum insanlar mağdur edilmemelidir.
* * *
Paralele bilinçli olarak hizmet edenler de bilmelidirler ki hiç kimse yolsuzluğu hoş göremez ve destekleyemez.
Hırsızlık ve yolsuzluk, dini öğretilerin ötesinde hiçbir insanın rıza göstereceği bir uğraş olamaz. Bununla birlikte, seçimlere üç ay kala bir hükümet aleyhinde yolsuzluk iddiasıyla operasyon yapmak, ya da yüce divan kapısı açmak kesinlikle siyasi bir hamledir.
Bu hamleyi bile bile desteklemek hele hele de on yıl o hükümeti yere göğe sığdıramayanların desteklemesi inandırıcı olmaktan uzaktır. 17 Aralık operasyonundan bu yana iki önemli seçim yapıldı, her ikisinde de bu iddialar makes bulmadı.
7 Haziran seçimlerinde de makes bulmayacağı ortada.
Beyhude telaş!