Başbakan Erdoğan dün çok önemli bir konuya parmak basarak; “beyaz perde oyunlarıyla bilincimiz-bilinçaltımız düzeyinde kötülenen, küçültülen ecdadımıza sahip çıktı” ve bir de not düştü; “bu dizilerin yönetmenlerini ve yayınlandığı TV’lerin sahiplerini kınıyorum”...
Sevgili dostlar, olay birileri bu işe girdi, iyi fikir buldu da para kazandı noktasından algılanacak kadar basit değil ! Türk Halkına “kendi köklerini, atalarını, değerlerini” propaganda araçlarını kullanarak kötülemek, küçültmek ve bizi kişiliksiz kılma çabaları 200 yıldır devam ediyor...Zaman zaman adı “batılılaşma-aydınlanma” oluyor zaman zaman da “TV dizisi, gazete yazısı, sinema filmi” olarak karşımıza çıkıyor...
Dostlarım, OYUN ÇOK BÜYÜK ve bu oyunda kullanılan en önemli araçlardan biri de Türkiye’de “yerleştirilen ucu dışarıdaki reyting ölçüm şirketleri” ! Bir önceki şirkete karşı verdiğim mücadele arşivlerde duruyor, ölçülen bir kanalın başında olmama rağmen sonumu düşünmeden bu işe girdim ve İbrahim Şahin başta olmak üzere attığımız adımlarla sistemin kökünden kopmasına, konunun YARGI’ya taşınmasına destek verdik...Bu yapı içinde verilen mesajlar hep aynı; senin ataların içki, kadın düşkünü, dilsiz, dinsiz, inançsız, gününü sarayda alem yaparak gerçiren insanlardı ! Aslında senin kökün bile yok ! Mesaj görünürde basit ama arkasındaki güçler ve bu oyuna akan parayı verenler hep aynı ! Konu sadece ecdad ile de ilgili değil. Hatırlayın bu ülkede yıllarca “ensest pazarlandı” ve “ensest özendirilirken” Türk halkının ve özellikle gençlerin BİLİNÇALTI adeta talan edildi. O zaman da en çok karşı çıkanlardan biriydim, şimdi de aynı duruşu sergiliyorum...Türkiye bu KİRLİ ÇARK’ı mutlaka ama mutlaka kırmalı !
Bu noktada aklıma şu soru geliyor; Alman sermayeli medya şirketlerini anlamakta zorlanmıyorum, verilen görevi yaparak “Türk Halkını ve özellikle gençliği, aile yapısını bozmak için elllerinden geleni yapıyorlar”, anlayamadığım her lirasını bu ülkeden özellikle Devlet ihalelerinden kazanan şirketler ve patronları...Mesela Başbakan’ın “kınıyorum” dediği dizi ve oynadığı hatta büyük paralar ile “ölen diziyi” dirilterek halka sunan medyanın patronu gibi olanlar...
Daha açık yazayım; Ferit Şahenk bunu neden zorluyor, neden 100 milyona yakın maliyet ile bu zehirlenmeyi destekliyor aklileştiremiyorum. Şahenk, bütün varlığını bu ülkenin insanına borçlu olan bir isim. Bütün parasını Devletten aldığı metro, altyapı gibi ihalelerden ve yine Devlet’in verdiği izinle “halktan mevduat topladığı” bankasından kazanıyor...İşte tam bu noktada aklıma şu soru geliyor; Halktan aldığının karşılığı bu mu, ecdadımızı kötüleyip, küçültüp, Türk gençliğini buna inandırmak için bunu görselleştirmek, bunu yapanlara yüz milyona yakın para mı ödemek ! Belki Şahenk farkında bile değil, o zaman o medyayı yönetenlerde ciddi bir sorun var ve bu kafa ile “yok edecekleri Türk Milleti” veya geçmişi, dili, dini değil KENDİ PATRONLARI ve medyaları !
Sevgili dostlar, konu burada da kalmıyor. Bir TV kanalı var; 8’li bir ismi var...Bu kanalın da sahibinin bütün geliri “Devlet kaynaklı” ! Hatta o kadar büyük bir geliri var ki; Türkiye’nin en büyük özel uçağı, Devletin bile almadığı kadar pahalı olan bir marka kendisine ait...O kanala bakıyorum; dini bayram akşamı, milli kutlama gecesi ve böyle özel günlerimizde oynayan film; TAPINAK ŞOVALYELERİ ve bunun gibi “propaganda malzemeleri” !...Bu film ve iki tespit sadece örnek, daha onlarca dizi, film, kanal sayabilirim...
Sonuç: Bizler sakin, kibar, olgun insanlarız, “kabullenme katsayısı yüksek” bir toplumuz diye bu oyunu oynayanlar ve bu oyunlara alet olanlar sakın sanmasınlar ki; BU BÖYLE SONSUZA KADAR GİDER ! Bu millet diline, dinine, ecdadına, geçmişine, atalarına, manevi değerlerinin tamamına sonuna kadar sahip çıkmasını bilir !
Son söz: Türk Milleti kendine “yeni bir yaşam alanı” tanımlayacak ve bu oyunlara DUR demesini bilecektir ! Sabır taştığında sel olur ve bu oyunları oynayanları ve onların maşalarını alıp götürür ! Benden söylemesi !
Not: Sayın Başbakan’a bu tespitleri yaptığı ve değerlerimize sahip çıktığı için bir Türk vatandaşı olarak sonsuz teşekkürler...Daha önceki Başbakanlar “medya patronlarından” korkmayıp bu kadar cesur olabilselerdi, bu iş bu noktaya gelemezdi...