Fenerbahçe'nin 17’nci dakikada Moussa Sow'la kazandığı golün iptal edilmesi, neredeyse hiç tartışma yaratmadı ama; doğrusunu isterseniz aklım biraz karıştı.
Sow; kaleci yerdeyken topa iki kez vuruyor, ancak bu hamlelerinde faul yok... Daha önce; top havada kaleye doğru süzülürken, (el ya da ayakla) gene herhangi bir faul girişimi olmadı.
Sadece, Sow kaleci Hakan'a doğru biraz geriye yaslanmıştı. Hakem bunun için faul çaldıysa; niye geç kaldı?
Ona değil de, diğer iki hareket çaldıysa, faul nerede?
Sanki gol açıkça güme gitti. Fakat Fenerbahçeliler’den itiraz olmayınca, tasası sadece bana düştü.
***
Fenerbahçe bu pozisyon dışında; sanki çok tehlike yaratacakmış gibi görünüyordu ama, yapabildiği hiçbir şey yoktu. Kurduğu yoğun baskı, kuru gürültüden başka bir şey değildi.
Buna karşılık Antalyaspor, F.Bahçe'nin üzerine sayıca az geliyordu ama, tam geliyordu. Düşünün ki, 3 pozisyonundan 2 gol çıkardı. Antalya'nın gol olmayan ilk ciddi atağında da, gene Diarra kıl payı kaçırdı. Konuk takım neredeyse 3'te 3 yapacaktı...
Fenerbahçe'nin ise, Sow'un iptal edilen golü dışında (Onca yüklenmeye rağmen) pozisyonu yoktu.
***
Ancak devrenin son anlarında ve beklenmedik şekilde 2-0 öne geçiş; Antalya'nın ikinci yarıya şaşkın başlamasına neden oldu. F.Bahçe de, bu sürpriz dağılma sürecinden yararlanıp, çok geçmeden gole kavuştu. Erkenden moral ve umut aşılanan sarı-lacivertliler; inatla, bilinçle ve hırsla yüklenirken, artık ekili de oluyordu. Ama bu kez, açılırken açık verdiği için, rakibin kontrataklarını engellleyemedi. Gol atacağım derken gol yemeleri, takımı sinirlendirdi.
Yükselen tempo ve gerilim, bazı davranış bozukluklarına da neden oldu. Bekir bir pozisyon sonrası gördüğü sarı karta, çok sert teptiler verdi. Aşırı ve öfkeli itirazları, aslında ikinci sarı karttan atılma riskini ortaya getirdi ama, hakem buna cesaret edemedi.