25 Nisan 2024 Perşembe / 17 Sevval 1445

Gastronomi şehrini 'renklendiren' sezon

Gastronomi kenti Gaziantep'te doğal yöntemlerle güneşte kurutulan biber, kabak, patlıcan ve acur gibi kurutmalıklar kentin yüksek tepelerindeki iplerde yerini aldı. Kent mutfağının vazgeçilmez lezzetlerinde kuru dolmaların yapıldığı sebzeler, sofralara yoğun bir zahmetin sonunda ulaşıyor.

AA22 Temmuz 2020 Çarşamba 11:56 - Güncelleme:
Gastronomi şehrini 'renklendiren' sezon

UNESCO tarafından gastronomi dalında "Yaratıcı Şehirler Ağı"na dahil edilen ve Türkiye'nin "kurutmalık deposu" olarak bilinen Gaziantep'te doğal yöntemlerle güneşte kurutulan biber, kabak, patlıcan ve acurlar, kentin yüksek tepelerinde renk cümbüşü oluşturuyor.

Kent mutfağının vazgeçilmez lezzetlerinde kuru dolmaların yapıldığı sebzeler, sofralara yoğun bir zahmetin sonunda ulaşıyor.

Gaziantep ve çevresinde tarlalardan toplanan biber, patlıcan, kabak ve acurların içleri, mahallelerde kadınlar tarafından temizlendikten sonra iğne aracılığıyla iplere diziliyor. Bir süre suda bekletilen sebzeler, daha sonra kentin yüksek yerlerinde özel olarak oluşturulan alanlara taşınıyor.

Kurutmalıklar burada tezgahlara serilerek güneşin kavurucu sıcağıyla baş başa bırakılıyor. Hava durumuna bağlı olarak ortalama 15 günde tamamen kuruyan ürünler, paketlenerek Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde satılıyor.

Türk Patent ve Marka Kurumundan coğrafi işaret tescilli kurutmalıklar, özellikle kışın mutfakların vazgeçilmezleri arasında yer alıyor.

- "SOFRALARIMIZA ZENGİNLİK KATSIN DİYE BİZLER GÜNEŞ ALTINDA EMEK VERİYORUZ"

İşçilerden Yasin Eken, AA muhabirine, küçük yaşlardan beri bu işle uğraştığını ve güneşin kavurucu sıcaklığında çalışmanın oldukça zor olduğunu söyledi.

Ailesiyle her yıl kurutmalık işçisi olarak çalıştığını belirten Eken, şunları kaydetti:

"Güneş bizi yakıyor. Biberin zaten acısı var. Bunun yanında toprak da çok sıcak. Günün erken saatlerinden gece geç saatlere kadar bu tepelerdeyiz. Bu kurutmalıklar bize yaş olarak geliyor ve yaklaşık 15 gün içinde istediğimiz kıvama geliyor. Çok titiz çalışıyoruz. Çünkü kalite bu işte çok önemli. Sofralarımıza zenginlik katsın diye bizler güneş altında emek veriyoruz. Biz ekmeğimizi buradan çıkarıyoruz."

İşçilerden Hacı Mehmet Kaya ise kurutmalık sezonunun temmuz ayında başladığını ve kasım ayına kadar devam ettiğini söyledi.

Kaya, 4 ay güneş altında çalıştıklarını ifade ederek, "Bin bir emekle burada hormonsuz ve ilaçsız kurutmalık yapıyoruz. Sabah ilk iş olgunlaşan kurutmalıkları topluyoruz ve ardından yeni gelen ürünleri ipe asıyoruz. El emeği göz nuru ürünlerin zahmeti gerçekten çok büyük oluyor. Günlük yevmiye 70 lira civarında alıyoruz. Çok şükür emeğimizin karşılığını alıyoruz." dedi.

Kentte kurutmalıkların yoğun alarak satıldığı Tarihi Elmacı Pazarı esnafından Eyüp Kum da yeni mahsulün oldukça bol ve bereketli olduğunu söyledi.

Fiyatların geçen yıla göre hemen hemen aynı olduğunu belirten Kum, "Güneşin bize verdiği nimetlerden biri kurutmalıktır. Yeni mahsul piyasaya çıktı. Fiyatlar 18 ile 26 arasında değişiyor. Gaziantep'in kurutmalığı ince olduğu için iyi pişiyor. Onun için kadınlar bu kurutmalıkları çok tercih ediyor." ifadesini kullandı.