29 Mart 2024 Cuma / 20 Ramazan 1445

Yabancı para birimi yatırım aracı olmaktan çıkmalı

- EmlakBank Genel Müdürü Deniz Aksu: (3) - "Yabancı para biriminin bir yatırım aracı olduğu ülke olmaktan çıkmamız gerekiyor" - "Kamu maliyemiz, kamu borçlanması gereği yüzde 30'un altında.

17.07.2019 - 13:27
Dolayısıyla dünyada en az borçlu ülkelerden birisiyiz. Kamu maliyesi yönüyle çok ciddi sorun yaşamıyoruz" - "Kendi para birimimizde piyasamızı çevirdiğimiz sürece şoklara daha dayanıklı, daha dengeli, fiyatların daha dengeli olduğu bir mekanizmayla karşılaşacağız. Birlik olup gücümüze güvenelim" - "3. çeyrekten itibaren de tek haneli faizler görme olasılığımız var"

İSTANBUL (AA) - Türkiye Emlak Katılım Bankası (EmlakBank) Genel Müdürü Deniz Aksu, "Yabancı para biriminin bir yatırım aracı olduğu ülke olmaktan çıkmamız gerekiyor." dedi.

AA Finans Masası canlı yayın konuğu olan Aksu, katılım bankacılığının, fon sahiplerinden kar paylaşımı esasına göre fon toplayarak ticareti finanse ettiğini söyledi.

25 Temmuz'da yapılacak Para Politikası Kurulu toplantısına değinen Aksu, şunları kaydetti:

"Banka açısından bakarsanız; Merkez Bankası'nın para verme faizi şu anda 24. Gösterge tahvil faiz diye adlandırılan kısım 19,60'larda... Yaklaşık 5 puan civarında fark var. Bu 5 de olabilir, 6 da olabilir. Bekleneni bunun, normalde piyasa faizinin altında olmasıdır. Ticaret yapıyorsanız, aldığınızdan daha yüksek fiyata satmak istersiniz. Bu konuda bankacılık sistemi dayak yiyor. Tahvil faizinden daha yüksek bir faizle Merkez Bankası'ndan para alınıyor. Dolayısıyla beklentiler bu doğrultuda."

Aksu, Türkiye'nin OECD ülkeleri arasında en yüksek Merkez Bankası borç verme faiz oranı olan ülkelerden biri olduğunu belirterek, piyasadaki yüzde 22-24 aralığındaki oranların hala üreticiler için çok yüksek olduğunu söyledi.


- "Platin hesabı açılabilen 2-3 bankadan bir tanesiyiz"


Deniz Aksu, altın bankacılığına şirketin kuruluş aşamasında büyük önem verdiklerini ifade ederek, "Şu anda bankamızda sadece altın değil, gümüş ve platin hesapları da açılabiliyor. Yakın zamanda fiziki altın, fiziki kıymetli maden teslim hizmeti de vereceğiz. Türkiye'de platin hesabı açılabilen 2-3 bankadan bir tanesiyiz. Getirilerimiz de yüksek. Bunları iyi değerlendiriyoruz. Bu alanda çok ciddi boşluk var." şeklinde konuştu.

Türkiye'de kıymetli madenlerin hırsızlığa ve kaybolmaya açık güvensiz ortamlarda saklandığına ve ekonomiye katılmadığına dikkati çeken Aksu, bunların ekonomiye katılmasının GSYH'ye katkı sağlayacağını vurguladı.

Aksu, buradan elde edilecek katma değerin sermayeye eklenmesiyle ülkenin potansiyelini ortaya çıkarabileceklerini düşündüklerini belirterek, "Bu konuya çok ciddi önem veriyoruz. Şubelerimiz açıldıkça da bunu yaygınlaştıracağız. Hanehalkında yastık altında duran kıymetli madenlerin ekonomiye katılması konusunda çalışacağız." ifadelerini kullandı.


- "Ana konumuz, inşaat ve inşaat yapı paydaşları"


EmlakBank Genel Müdürü Aksu, faaliyet gösterdikleri ana konunun inşaat ve inşaat yapı paydaşları olduğunu vurgulayarak, piyasada 2,7 trilyon liralık bir alışveriş yapıldığını söyledi.

Aksu, Emlak Katılım'ın sektöre girmesiyle katılım bankacılığının sektördeki payının yüzde 5,35'ten yüzde 5,72'ye yükseldiğini belirtti.

Şirket olarak katılım bankacılığı prensipleriyle uyumlu ürünlerin piyasada daha da yaygınlaştırılması ve bu ürünlerin bütün paydaşlar tarafından da tekrarlanmasını, piyasada uygulanmasını, iyi örnek olarak algılanmasını ve rol model olmasını hedeflediklerini aktaran Aksu, şunları kaydetti:

"Bunu gerçekleştirdiğimiz zaman inşaat sektörü sürdürülebilir bir finansman modeliyle karşı karşıya kalmış olacak. Varlığa dayalı finansman olan bu alan geliştirilebilir. IFRS 9 cephesiyle de sermaye yeterlilikten daha az alan veriyor. Dolayısıyla sermayenize daha az yiyen bir sürdürülebilir finansman modelini ne kadar iyi uygularsanız pratikte de o kadar geniş bir pazar payı elde edebilirsiniz."

Aksu, bu konudaki çalışmalarına da değinerek, 72 civarında ürün geliştirdiklerini ve bu sayıyı artıracaklarını bildirdi.


- "Dünyada konvansiyonelden katılıma dönüşmüş ilk bankayız"


Deniz Aksu, paydaşların ihtiyaçlarına uygun ürünler geliştirmeye çalıştıklarını ifade ederek, katılım bankaları veya diğer bankaların iyi örnekleri tekrarladıkları zaman sektör ve pazar payının gelişeceğini söyledi.

Aksu, katılım bankacılığındaki en büyük sıkıntılardan birinin sermaye cephesiyle paydaşların "Türkiye'de bu alana el atmamaları" olduğunu vurguladı.

Türkiye'de Emlak Katılım'ın üçüncü kamu katılım bankası olduğunu anımsatan Aksu, dünyada konvansiyonelden katılıma dönüşmüş ilk banka olduklarını ve çağın gerekliliklerindeki finansman modellerinin tutulmasıyla da örneklerinin artacağını kaydetti.

Aksu, katılım bankacılığında yapılmasını gerekenin çağın gerekliliklerine uygun finansman modelleriyle halka hizmet etme ihtiyacında yetkinliğinin artması olduğunu söyledi.


- "Çok ciddi bir talep bulunuyor"


EmlakBank Genel Müdürü Aksu, yetkinliklerini arttırdıkları sürece halkın kendilerini sevdiğini ve hiçbir şekilde müşteriyi üzen bir yapı olmadıklarını ifade ederek, "Finansman modelinde, her iki tarafın da dengede olduğu bir yapımız var." dedi.

Hızlı döviz kuru artışı olduğu zamanlarda teknolojik yatırım yapan firmaların zor duruma düşeceğini belirten Aksu, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Emek yoğun firmalar fazla miktarda piyasada olurlar. Sonra dengelendiği zaman onlar da akamete uğrar, teknolojik firmalar tekrar devreye girer. Şu anda biz bu dönemi yaşıyoruz. Teknolojik yatırım yapan döviz borçlusu olan firmalarımız bir sıkıntıdalar. Ama döviz kuru dengelendi, malum 7,20'den 5,70'ler seviyesine geldi. Dolayısıyla pozitif büyümeyle kapatacağız arayı...

3. çeyrekten itibaren de tek haneli faizler görme olasılığımız var. Eğer görürsek yaklaşık 3'ün üzerinde bir büyümeyle kapatabiliriz. Ülkemizde çok ciddi bir talep bulunuyor. Mevcuttaki nüfus yapımız ve istihdam sorununu çözebilirsek sürdürülebilir bir büyüme modeline de gideceğiz."


- "Birlik olup gücümüze güvenelim"


Deniz Aksu, hanehalkı borçluluğunun yüzde 14 seviyesinde olduğuna işaret ederek, "Dünyada çok az borçluluğu temsil ediyor bu. Hanehalkının DTH'si yaklaşık 115 milyar dolar. Demek ki dövizde uzun pozisyonda yer alıyor." dedi.

TL görünürlülüğü açısından çok ciddi bir finans geliri de elde edileceğini belirten Aksu, "Yerel para biriminin yaygınlaşmasıyla beraber de talebi bir tetikleme ihtimali vardır. Bankalarımızda döviz pozisyonu açığı yok, fonlama ihtiyaçlarında sorun yok. Mevcuttaki almış oldukları kredileri çevirebiliyorlar. Orada sıkıntı yaşamıyoruz." diye konuştu.

Aksu, devamla şunları kaydetti:

"Kamu maliyemiz, kamu borçlanması gereği yüzde 30'un altında. Dolayısıyla dünyada en az borçlu ülkelerden birisiyiz. Kamu maliyesi yönüyle çok ciddi sorun yaşamıyoruz. Enflasyon dengeleme sürecinde ve dengelenmeye başladı. Orada da pozitif adımlar göreceğiz. Ben ümitvarım. Ülkemiz güzel bir ülke. İklimi güzel, insanı çalışkan, birbirini seven, birlik içerisinde olduğu sürece de en ufak bir sorunun yaşanmayacağı bu ülke... Ümitvarım o yüzden...

Gücümüze güvenelim. Birlik ve beraberlik içerisinde olalım. Kendi paramıza güvenelim, en önemli konu o... Yabancı para biriminin bir yatırım aracı olduğu ülke olmaktan çıkmamız gerekiyor. Kendi para birimimizde piyasamızı çevirdiğimiz sürece şoklara daha dayanıklı, daha dengeli, fiyatların daha dengeli olduğu bir mekanizmayla karşılaşacağız. Birlik olup gücümüze güvenelim."

(Bitti)

Muhabir : Ali Atar,Zeynep Kahveci
Yayınlayan : Yıldız Taşdelen Erli