Hamas’ın yeni siyaset belgesi ve Kassam ekseni

M. Hüseyin Mercan / Erciyes Üniversitesi
13.05.2017

Kassam’ın silah bırakmadığı bir Gazze’de Hamas’ın yeni stratejisi hem hareketi hem de Gazze’yi buhrandan kurtaracak bir yere evrilmeyecektir. Bu nedenle Hamas’ın siyaset metninde ortaya koyduğu yeni ve yumuşatılmış söylemden ziyade Kassam’ın alacağı karar Gazze ve Filistin sorununun geleceği açısından çok daha büyük rol oynayacaktır.


Hamas’ın yeni siyaset belgesi ve Kassam ekseni

Hamas Siyasi Büro Şefi Halid Meşal’in geçtiğimiz hafta açıkladığı hareketin yeni siyaset belgesi, Hamas’ın bundan sonra izleyeceği yol haritasına dair birçok tartışmayı beraberinde getirdi. Ayrıca yeni belgenin ilanından birkaç gün sonra gerçekleşen liderlik seçimiyle Meşal’in görevini İsmail Heniyye’ye teslim etmesi sürecin yeni liderin kontrolünde ilerleyeceğini ortaya koyarken, Heniyye’nin yeni siyaset vizyonu ekseninde nasıl bir liderlik sergileyeceği de tartışmaların bir başka odak noktası haline geldi. Aynı hafta içinde Hamas gibi Filistin direnişin simgesi olan bir yapıda meydana gelen iki köklü değişim şüphesiz hem hareketin hem Gazze’nin hem de Filistin davasının seyrine dair önemli gelişmeleri tetikleyecektir.

Ürdün Nehri’nden Akdeniz’e kadar uzanan ve başkenti Kudüs olan bağımsız Filistin devleti mücadelesinin devam edeceği vurgusu net şekilde yapılmakla beraber 1967 sınırları ekseninde bir haritanın kabul edilmesi, Hamas için oldukça önemli bir kırılma noktası olarak düşünülebilir. Çünkü hareketin kuruluş felsefesi İsrail işgaline karşı direniş üzere bina edilmiştir. Buna rağmen İsrail’in ele geçirdiği toprakların bir kısmından dolaylı şekilde vazgeçilmesi, Hamas’ın yüzleştiği mevcut şartlar nedeniyle ideolojik bazı dönüşümler gerçekleştirmek zorunda kaldığını ve İsrail devletini tanımamakla birlikte onun mevcudiyetini hesaba katmaksızın Filistin davasının çözüme ulaşamayacağını kabul ettiğini göstermektedir. Ayrıca direniş ve siyasal mücadele söyleminin tüm Yahudilere değil Siyonistlere yönelik olacağının vurgulanması, Hamas’ın uluslararası arenada meşruiyet kazanma arayışı şeklinde yorumlanabilir. Buna ek olarak Filistin Otoritesi’ni Filistinlerin hamisi olarak nitelendiren Hamas, uzun yıllardır Ramallah- Gazze hattında tırmanan gerilimin sonlandırılmasına dair de bir irade sergilemektedir.

Filistin’de yeni arayışlar

2006 yılındaki seçimlerden zaferle çıkmasının ardından başlatılan karşıt propaganda ve saldırılarla tecrit edilmiş hale getirilen Hamas’ın hem İsrail’e hem de Filistin Otoritesi’ne dair söylemini yumuşatmasını son yıllardaki gelişmeleri dikkate almaksızın açıklamak beyhude bir çaba olacaktır. 2008, 2012 ve 2014’teki Gazze’ye yönelik saldırıların açtığı derin yaraların İsrail’in uyguladığı ablukanın ağırlığı nedeniyle tam olarak sarılamaması ve insani boyutlara ulaşan sorunların çokluğu Hamas’ı yeni çözüm arayışlarının içine sürükledi.

Mısır’da Mursi yönetimine karşı gerçekleşen darbe Gazze halkının nefes alacağı yegâne kapının da kapanmasıyla sonuçlandı. Sisi’nin Müslüman Kardeşler’e yönelik başlattığı baskı ve sindirme politikalarının devamı olarak Refah sınır kapısının nadir durumlar dışında kapalı tutulması ve Gazze Şeridi’nin can simidi niteliğindeki tünellerin işlevsiz kılınması Hamas ve Gazze için tehlike sinyallerinin habercisiydi. Dış dünyayla irtibatı Sisi yönetimiyle birlikte daha kısıtlanan Gazze halkı ve yönetimi, mütemadiyen etkisini hissettiren bir krizin sarmalına girdi. Son aylarda ise Mahmud Abbas yönetiminin İsrail’in Hamas ve Gazze’ye yönelik saldırgan politikalarıyla örtüşür durumdaki söylem ve uygulamaları, Hamas’ın hareket alanının daha çok daralmasında başrol oynadı.

Uluslararası gelişmeler ve Hamas’ın yanında yer alan dostlarının tavsiyelerinin yeni yol haritasında etkisi mutlak olmakla beraber Ramallah yönetiminin Gazze’deki koşulları zorlaştıran karar ve uygulamaları da Hamas tarafından yeni adımlar atılmasını zorunlu kıldı. Abbas’ın son günlerde Hamas’a verdiği ültimatomlar ve iki başlı bir siyasi yapının devam etmesinde ısrarcı davranılması halinde Hamas’ın ağır bedeller ödeyeceği yönündeki tehditkâr tutumu hareketin radikal bazı kararlar almasına neden oldu. Özellikle Filistin Otoritesi’nin meşruiyetinin tanınması ve tüm Filistinleri temsil eden yegâne yapı kabul edilmesi, Hamas’ın Ramallah’ın tutumuna daha fazla direnç gösteremeyeceğini de ortaya koymaktadır. Memurların uzun zamandır maaşlarının kesintiye uğraması, İsrail saldırılarında yaralananların ailelerine ödenen maaşların kesilmesi, yine saldırılarda şehit olanların ailelerine ödenen maaşların kesileceğinin işaretinin verilmesi Gazze’ye giren nakit para akışının ciddi oranda azalmasına neden oldu. Bu durum ise derin bir ekonomik krizin gerçekleşmesini hızlandırdı.

Günde dört saat elektrik

Ayrıca yakın zaman önce Abbas’ın İsrail’den Gazze için alınan elektriğin parasını artık ödemeyeceğini açıklaması ve Gazze Şeridi’nin tamamını kapsayan ciddi bir elektrik probleminin ortaya çıkması Hamas yönetiminin boğuştuğu sorunların artmasına ve gücünün azalmasına neden oldu. Hâlihazırda günlük dört saat verilen elektrikle hayatlarını idame ettirmeye çalışan Gazze halkı için gündelik yaşam hiç olmadığı kadar zorlaşırken Ramallah hükümeti de toplum nezdinde Hamas’ın meşruiyetini bitirmeye yönelik baskı ve kısıtlama stratejisini acımasız şekilde hayata geçirmeye devam etmektedir. 

Tam da büyük sıkıntıların yaşandığı bir dönemde Hamas tüzüğünün iki dönem kuralı nedeniyle görevi sona eren Meşal’in yerine yapılan seçimler hareketin yeni siyaset vizyonunun da hayata geçirilebilmesinde oldukça önemli bir rol oynayacaktır. Metnin içeriğinden anlaşıldığı üzere yeni dönemde uluslararası dengeleri daha fazla dikkate alan bir anlayış benimseneceği Hamas bünyesinde liderliğe diyaloğa açık ve siyasi ilişkileri yürütme kapasitesi yüksek bir isim olan Heniyye’nin seçilmesi metnin genel yapısıyla örtüşür bir nitelik arz etmektedir. Bununla birlikte bugüne kadar Doha’da bulunduğu için Meşal’in dış dünyayla daha rahat temasa geçtiği dikkate alındığında Heniyye’nin mekânsal tercihinin Hamas’ın yeni süreçte dış dünyayla ilişkilerini doğrudan etkileyeceği de aşikârdır. Gazze’de kalmaya devam etmesi halinde Hamas’ın mevcut irtibatlarının ne düzeyde sağlıklı devam edeceği bir soru işareti olarak dururken Heniyye gibi karizmatik bir şahsiyetin Gazze’den ayrılması halinde ise Gazze’nin mevcut siyasal durumunun nereye evirileceği de bir başka muammadır.

Her şeye rağmen İsmail Heniyye’nin karizmatik liderliği, mensuplar üzerinde büyük tesir bırakan hitabet kabiliyeti, uzun yıllardır tecrübe ettiği siyaset pratiği ve türlü sıkıntılara rağmen Gazze’den ayrılmamış olması, yeni liderin öne çıkan özellikleridir. Kişisel artıları ve siyasi duruşu sebebiyle her halükarda Heniyye’nin Gazze sorunun kapsamlı şekilde çözüme kavuşmasında önemli rol oynayacağı da açıkça görülmektedir.

Heniyye öncülüğünde uygulamaya geçirilecek yeni siyaset anlayışında demokrasi ve diyalog vurgusunun çok fazla yapılması uluslararası arenada Hamas’a dair takınılan olumsuz havanın değişmesini sağlamaya yönelik olsa da bunun pratik yansımalarının ne şekilde gerçekleşeceği zamanla anlaşılacaktır. İlan edilen siyaset metninin özellikle de demokrasi vurgusu üzerine bina edilen bir yol haritasının Hamas gibi Filistin direnişiyle özdeşleşmiş bir hareketin sadece iç tartışmalarının sonucunda ortaya çıkmadığı, aksine şartların Hamas’ı böyle bir yöne doğru sürüklediği net bir biçimde görülmektedir. Türkiye ve Katar gibi uzun yıllardır Hamas’a destek veren iki ülkenin de Hamas üzerindeki uluslararası baskıyı azaltmak için hareketin siyasal söyleminin yumuşamasına dair tavsiyeleri de süreci şekillendiren ana saiklerdendir.

Hamas’ın hem Ramallah hem İsrail hem de uluslararası güçlerin oluşturduğu sorunlar yumağıyla boğuştuğu bir dönemde nefes almak ve mevcut algıyı değiştirmek adına açıkladığı yeni siyaset stratejisinin başarılı olup olmayacağı ya da uygulanıp uygulanmayacağı elbette muammadır. Her ne kadar Meşal açıklama esnasında “Bu metin Gazze içindeki ve dışındaki Hamas kadrolarının ortak kararıyla alınmıştır” dese de bunun Gazze’deki yansımalarının ne olacağını kestirmek şu an için mümkün değildir. Ayrıca Hamas siyaset metninde tipik bir siyasal parti/hareket imajı oluşturmaya çalışsa da Hamas’ın varlığının temel dayanağı konumundaki İzzeddin el-Kassam Tugaylarının süreçteki rolünün ne olacağı çok önemlidir.

Abbas, Hamas’tan geri çekilmesini ve Kassam’ın silahlarını Ramallah hükümetine teslim etmesini istemektedir. Gazze’nin savunucusu olan ve özellikle 2014 yılındaki saldırılarda İsrail’e ağır kayıp verdiren Kassam’ın silahlı direnişe dair tutumunun ne olacağı Hamas’ın izleyeceği stratejiden daha büyük öneme sahiptir. Kassam içinde Hamas’ın bazı siyasi kararlarına yönelik eleştirilerin bulunduğu dikkate alındığında bu siyaset metninin Kassam’ın görüşünü ne kadar yansıttığı ya da Kassam’ın bu metnin içeriğini desteklememesi halinde Hamas ve Gazze özelinde nasıl bir durumun ortaya çıkacağını hesaba katmak gerekmektedir.

Yıllardır verdiği mücadeleyle İsrail’e karşı direnişin başrolü konumundaki Kassam’ın siyasetini devam ettirme yolunda alacağı karar ya Hamas’la yolların tamamen ayrılmasına ya da Hamas’ı yeni yol haritasının uluslararası toplum nezdince dikkate alınmamasına neden olacaktır. Bu bakımdan yeni yol haritasının ilanıyla Hamas’ı hiç olmadığı kadar zor bir imtihan beklemektedir. İsrail, Ramallah ve Sisi yönetimi baskısıyla zorlaşan koşullar, uluslararası güçlerin terör söylemi üzerinden yürüttüğü Hamas karşıtı propaganda ve diyalog ve demokrasiyi benimseyen siyasal hareket olması yönünde dost ülkelerin tavsiyeleri Hamas’ı yeni bir strateji izlemeyi mecbur bırakmıştır.

Bununla birlikte İsrail’le ciddi mücadele edecek konuma gelmiş, teknik donanımı oldukça iyi ve Hamas’ın yıllardır Gazze’de varlığını sağlayan Kassam Tugaylarının süreçte izleyeceği yol ise Hamas’ın yeni yol haritasında belirleyici temel faktör olacaktır. Son tahlilde Kassam’ın silahı bırakmadığı bir Gazze’de Hamas’ın yeni stratejisi hem hareketi hem de Gazze’yi buhrandan kurtaracak bir yere evirilmeyecektir. Bu nedenle Hamas’ın siyaset metninde ortaya koyduğu yeni ve yumuşatılmış söylemden ziyade Kassam’ın alacağı karar Gazze ve Filistin sorununun geleceği açısından çok daha büyük rol oynayacaktır.

[email protected]