Doğru soru, hangi müfredatın neci yetiştireceği değil, Türkiye’nin İlahiyat Fakültelerinin hangi donanım ve yeterlilik profilini hedeflediği ve bu hedefe ne ölçüde ulaşabildiğidir. Mevcut tartışma şu yaygın kanaati gün ışığına çıkarmış bulunuyor: İlahiyat Fakültelerimizde ne iyi imam, vaiz, müftü, ne de iyi İlahiyatçı yetişiyor.