YPG’nin Hıristiyan yabancı savaşçıları

Nathan Patin / Bellingcat - Araştırmacı
19.12.2015

Amerikalılar savaşmak için gittiklerinde Suriye’de YPG, Irak’ta Talabani’nin Kürdistan Yurtseverler Birliği ve yine Irak’ta bir Hıristiyan milis grubu olan DwekhNawsha saflarında savaşıyor. Çoğu Suriye’nin kuzeyindeki de facto otonom bölgeleri kontrolü altına almaya çalışan YPG’ye katılıyor. YPG’nin Amerikan yabancı savaşçılar için en popüler grup olmasının üç nedeni var: Birincisi, YPG’nin geçtiğimiz yıldan bu yana aktif olarak yabancı Hıristiyan savaşçıları saflarına katma çabası. İkincisi, bölgede neredeyse 2015’e kadar Müslüman olmayan yabancı savaşçı ağının bulunmaması ve YPG’nin tek seçenek olması. Son olarak YPG’nin hiçbir savaş deneyimi olmayanları bile saflarına katmakta tereddüt etmemesi.


YPG’nin Hıristiyan yabancı savaşçıları

Birleşmiş Milletler’e göre 100’den fazla ülkeden 30 bin yabancı savaşçı DAEŞ de dahil olmak üzere, farklı gruplara katılmak için Suriye ve Irak’a akın etti.  Yabancı savaşçılar sorunu medyada ve akademik yazında geniş yer buldu. Ancak dünyanın farklı yerlerinden DAEŞ’e karşı savaşmak için Suriye ve Irak’a giden, Müslüman olmayan yüzlerce yabancı savaşçı gözden kaçtı. Halbuki DAEŞ’e karşı savaşmak için Amerika’dan, gönüllü olarak gitmiş en az 108 Müslüman olmayan yabancı savaşçı bulunuyor. Bu savaşçılar, başta Teksas olmak üzere Amerika’nın farklı eyaletlerinden geliyor. Aralarında yazılım mühendisliğinden polis memurluğuna, kamyon şoförlüğünden dalış öğretmenliğine kadar çok farklı meslek gruplarından bireyler var. En önemli ortak özellikleriyse askerlik hizmetlerini yapmış olmaları. Yaklaşık üçte ikisi askerliğini yapmış. Ayrıca, çoğunluğu erkek -DAEŞ’e karşı savaşmaya giden yalnızca bir kadın saptadım- ve 20’li, 30’lu yaşlardalar.

Hangi gruplara katılıyorlar?

Amerikalılar, Suriye ve Irak’a gittiklerinde Suriye’de YPG, Irak’ta Talabani’nin Kürdistan Yurtseverler Birliği ve yine Irak’ta bir Hristiyan milis grubu olan DwekhNawsha saflarında savaşıyor. Çoğu Suriye’nin kuzeyindeki de facto otonom bölgeleri kontrolü altına almaya çalışan YPG’ye katılıyor. YPG’nin Amerikan yabancı savaşçılar için en popüler grup olmasının üç nedeni var: YPG geçtiğimiz yıldan bu yana aktif olarak yabancı Hıristiyan savaşçıları saflarına katmaya çalışıyor. Winsonsin’den gelen 29 yaşındaki ve daha önce hiçbir savaş tecrübesi olmayan Jordan Matson, Eylül 2014’te YPG yanında savaşmaya başladığında bunu yapan ikinci Amerikalıydı. Matson o günden bu yana da Batı medyasına mülakatlar vererek YPG’nin propaganda çocuğu oldu ve Batılı Müslüman olmayan savaşçıları Suriye’ye çekme amacının sözcülüğünü üstlendi. YPG Ekim 2014’te ‘Rojava’nın Aslanları’ isminde bir Facebook sayfası açtı ve bu sayfa aracılığıyla da Batılıları DAEŞ’e karşı YPG’ye katılmaya çağırdı.

İkinci olarak, Sincar katliami gibi Irak’ta meydana gelen olaylardan sonra harekete geçmişlerse de neredeyse Şubat 2015’e kadar Irak’ta Müslüman olmayan yabancı savaşçı ağı bulunmuyordu. Bu bakımdan YPG, DAEŞ’e savaşmak için buralara gelen Amerikalılar için tek seçenek konumundaydı. Son olarak, Kürdistan Yurtseverler Birliği’ne entegre peşmergeler, yalnızca daha önceden askeri tecrübesi olanları kabul ederken, YPG hiçbir savaş deneyimi olmayanları bile saflarına katmakta tereddüt etmedi. YPG’ye katılan 56 Amerikalının yarısından fazlasının askeri tecrübesi yokken, KYB peşmergelerine katılan Amerikalıların yüzde 77’sinin daha önceden askerlik tecrübesi vardı.

Amerikan yabancı savaşçılarının katıldığı diğer grup, Irak’taki KYB peşmergelerinin yanında savaşan, Batılı gönüllülerden oluşan ve kendisine ‘düzensiz peşmerge birliği’ adını veren Peşmerge Lejyonudur. Daha önceki adıyla Kürdistan Kardeşleri olarak bilinen bu gruba en az 43 Amerikalı katıldı. Aramice ‘kendilerini feda edenler’ anlamına gelen DwekhNawsha Amerikan yabancı savaşçılarının katıldığı diğer bir popüler grup olarak ön plana çıkmakta. Bu milis grup DAEŞ’in Kuzey Irak’ta Haziran 2014’te başlattığı ve aralarında 30 bin Hıristiyan’ın da bulunduğu 100 binden fazla insan ev ve köylerini terk etmelerine neden olan operasyona karşı oluşturulmuştur. Kürdistan Demokrat Partisi peşmergelerinin yanında savaşan, savaş malzemelerini ve paralarını Kürtlerden alan DwekhNawsha milisleri, saflarına 12 Amerikalı da dahil olmak üzere Batılı yabancı savaşçıları kabul etmiştir.

Ortak söylem DAEŞ zulmü

Amerikan yabancı savaşçıları DAEŞ’e karşı savaşmaya iten farklı saikler bulunmaktadır. DAEŞ katliamları karşısında duyulan öfke ve dehşet sonucunda bir şeyler yapmak için harekete geçme isteği temel nedeni oluşturmaktadır. Özellikle Yezidilerin bu süreçte yaşadıkları, Amerikalıları oldukça etkilemiş durumadır. Suriye ve Irak’a gitmeye başladıkları ilk andan bu yana bir yıl geçmesine rağmen, Amerikan yabancı savaşçılar halen daha Sincar katliamına atıfta bulunmaktadırlar. Ancak akılda tutmak gerekir ki Amerikalıların çoğu, ‘Suriye ve Irak’ta ne aradıkları’ sorulduğunda herhangi bir savaş veya olaya atıf vermemekte, genel anlamda DAEŞ zulmünü durdurmak için savaşmak istediklerini belirtmektedirler.

Bazı Amerikan savaşçılar için yukarıda yaşadıkları söylenen dehşet ve öfke Hıristiyan aidiyetleriyle doğrudan alakalıdır. Örneğin, kendisine bir İsveç televizyon kanalı tarafından Irak’ta olup bitenin korku verici olup olmadığı sorulduğunda bir Amerikan savaşçı, aylarca bu soruyu kendisine sorduktan sonra, Tanrı yukarıdan izlerken hiçbir şey yapmayıp oturuyor olmaktan daha çok korktuğu kanaatine vardığını söylemiştir. DwekhNawsha adlı gruba katılan Amerikan yabancı savaşçıların çoğunun radikalleşme ve bu gruba katılma nedeni dinleriyle bağlantılıdır. Buna en iyi örnek, Lübnan’da devam eden yurtdışı eğitim programını yarıda bırakarak bu Hıristiyan milis gruba katılan 28 yaşındaki ilk Amerikan yabancı savaşçıdır.

‘Maceraya atlıyorum’

Ucu bencilliğe vardığı için olsa gerek birçok Amerikan savaşçı DAEŞ’e karşı neden savaştıkları sorulduğunda ‘macera aradıklarını’ söylememektedir. Ancak bu yabancı savaşçıların bazılarının eşyalarını toplayarak dünyanın diğer bir ucundaki savaş bölgesine giderek savaşmalarının bir nedeni de macera aramalarıdır. Deniz piyadesi olarak Irak’ta 2006 yılında görev yapmış olan Patrick Maxwell New York Times’a yapmış olduğu açıklamada “Suriye ve Irak’a gelmek aynı zamanda başka hiç kimsenin rekabet edemeyeceği bir hikayeye ve maceraya sahip olmamı da sağlayacaktı. . . Bir vatandaş olarak bir maceraya atılıyorum ve buna kimsenin burnunu sokma hakkı yok.”

Yabancı savaşçılar arasında yer alan eski askerlerin sivil hayata uyum sağlamakta zorlandıklarını, savaşı ve askerlik sırasındaki arkadaşlığı özlediklerini de hesaba katmak gerekir. Yine bazılarının ABD hükümetinin DAEŞ’e karşı yanıtının yetersizliğini, Irak’ta Amerikan işgali sonrasında elde edilen kazanımların kaybolmasının arkasında Washington’un beceriksizliğinin olduğunu ve bu bakımdan Irak’ta hayatını kaybeden Amerikan askerlerinin hayatlarını boşa feda ettiklerini düşünenlerin olduğunu da söylemeliyiz.

Etkileri, sayıları nispetinde

DAEŞ’e karşı savaşmak üzere Suriye’ye ve Irak’a geldiğini beyan eden Müslüman olmayan yabancı savaşçıların, Amerika’ya ek olarak Avustralya, Çin, Brezilya, Kanada, Rusya ve diğer Batılı devletlerden oluşmak üzere 22 ayrı ülkeden geldikleri görülmektedir. Şu durumda bile bu yabancı savaşçıların sayısı DAEŞ’e katılmak üzere Suriye ve Irak’a gelen savaşçıların sayısının yanında çok az kalır. Dolayısıyla bu savaşçıların savaşın sonucuna olan etkisi, sayıları nispetinde olmaktadır. Amerikan yabancı savaşçılar sık sık kendilerinin ön saflara ulaşmalarını bile engelleyen siyasetten, örneğin Kürtlerin bazı endişelerinden dert yanmaktadır. Bana göre, DAEŞ bir Amerikan yabancı savaşçısını esir aldığı takdirde, buradan oluşturacağı propaganda, Amerikan yabancı savaşçılarının savaş esnasında yapmış olduğu katkıların çok daha ötesinde bir zarar oluşturabilir.

[email protected]