Diplomasinin yeni dili ve değişen ittifak dinamikleri
Cihad İslam Yılmaz/ GÜVENSAM Genel Koordinatörü
-
12.11.2025
Trump'ın “Türkiye, NATO için büyük bir değer” ifadesi, yeni algının yansımasıdır. Erdoğan'ın ise “ilişkilerimizi güven ve karşılıklı saygı temelinde yeniden inşa etme iradesi” vurgusu, Türkiye'nin kararlı ama diyaloğa açık diplomasi çizgisini göstermektedir. Bu iki tutumun kesiştiği yer, aslında 21. yüzyılın yeni müttefiklik paradigmasıdır: Baskı yerine iş birliği, yaptırım yerine karşılıklı kazanç.

Gelecek, gittikçe yaklaşan bir tehdittir
Murat Güzel
-
11.11.2025
Hans Ulrich Gumbrecht, bugün “tarihsel zaman” diye bildiğimiz zaman-mekân kavrayışı içinde yaşamadığımızın göstergesinin en iyi geleceğe karşı tavrımızda gözlenebileceğine kani. Ona göre “Gelecek bizler için artık kendini imkanların açık ufku olarak göstermez, aksine o kendini bütün gelecek tahminlerine gün geçtikçe kapatan bir boyuttur. Daha beteri, gelecek gittikçe yaklaşan bir tehdittir…”

Almanya'da stadtbild siyaseti: Kamusal alan, kimlik ve dışlama
Dr. Mustafa Berat Keskin/ Türk Alman Üniversitesi
-
11.11.2025
Friedrich Merz'in “kentsel görünüm”e ilişkin açıklaması, göçmen statüsünde olup çalışmayan ve kurallara uymayan kişilerin şehir yaşamında hâlâ sorun oluşturduğu yönündeki değerlendirmesine dayanıyordu. Bu ifade, kısa sürede kamuoyunda ve siyasal aktörler arasında tartışma yarattı. Kimi çevreler söz konusu çıkışı toplumsal düzeni korumaya yönelik bir uyarı olarak yorumlarken, bazıları ise belirli grupların kamusal alandaki varlığını sorun olarak işaretleyen dışlayıcı bir yaklaşım olarak değerlendirdi.

Doğayla yeni bir ilişki mümkün mü?
Filiz Zengin/ tv4 Kanal Koordinatörü
-
11.11.2025
Bireyleri, şirketleri, hükümetleri kapsayan bir dönüşüm hayal ediyor Yann Arthus- Bertrand. “Ekolojist olmak, yaşamı en geniş anlamıyla sevmektir” diyor. Bertrand'ın meydan okuması büyük: Egoyu söndürmek, maddi arzuları terk etmek. “Yapmam gerekecek; hepimiz yapacağız” diyor. Doğayla yeni bir ilişki kurmak mümkün mü? O buna inanıyor.

Zohran Mamdani, Yahudiler ve FETÖ
Ömer Ekrem Keçeci/ Yazar
-
10.11.2025
Bazı kimlikler öne çıkarılsa da bunların içinin boşaltıldığı ve farklı hemen her kimliğin aşağı yukarı aynı potalarda eritilip benzer hatt-ı harekette yürütüldüğü bir yer Amerikan siyaset meydanı. Yahudilere düşmanlıkta tarihte bayraktarlığı yapan Katoliklerden bugün ABD siyaseti birçok “Siyonist Katolik” çıkarmış halde. Birbiriyle zıtlık içerisinde birçok görüş ve kimlik unsuru aynı şahısta yansıtılabiliyor. Vaziyet bu iken istisnai özellikler görülmedikçe bir adamın filan kimliğinin vurgulanarak ortaya çıkarılmasına çok büyük mana atfedip heyecanlanmaya hacet yoktur.




Türkiye: Stratejik tehdit mi, yoksa kaçınılmaz gerçek mi?











