İsrail’den nefretin örttükleri

Şehadet Çitil - Yazar
11.05.2013

Sosyal medyada İsrail düşmanlığı neredeyse Esed desteğine varmakta. Özellikle birkaç gün önce yaşanan Banyas katliamına karşı duyulan nefret ile İsrail nefreti at başı gitmekte neredeyse.


 İsrail’den nefretin örttükleri

İsrail’e duyulan bu öfke nasıl bir öfkeydi ki, sadece Sünni oldukları için öldürülen çocukların kanlarını temizliyordu. Kaç çocuk ölmüştü ki “nerde o konsolosluk önüne gidip slogan attığımız günler” twitleri yazılıyordu. 

Son bir hafta içinde bunca insanın katlini örtecek ne yaptı İsrail diye arşivlere bakmaya karar verdim.

Neredeyse 26 aydır süren bir savaş sahası Suriye.  Suriye Savaş Sahasını Koruma ve Yaşatma Derneği’nin Genel Başkanlığı’nı ise genel merkezin bulunduğu Suriye ile İran ve Rusya birlikte paylaşmakta. 

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Navi Pillay, Suriye’de ölenlerin sayısının 70 bini geçtiğini belirtti 14 Şubat 2013 tarihli bir haberde. Bayağı bayağı bildiğiniz 70 bin kişi öldü bu savaşta. 

30 yıl boyunca 40 bin insanını kaybeden bir Türkiyeli olarak 2 senesini dolduran bir savaştan 70 bin sonucunu çıkarmakta güçlük çekiyorum.

Tam bu güçlüğü anlamak için uğraşıyordum ki, 3 Nisan 2013 tarihli bir haberde, sadece Mart ayı boyunca 6 bin insanın öldüğü yazıyordu.  Londra’da bulunan Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SNHR) açıklamıştı bu rakamı. Yani bir günde 200 kişi. Emin olmak için sağlamasını yaptım.

Suriye’deki savaş boyunca İsrail isminin ilk karıştığı saldırı haberi  18 Temmuz  2012. Şu meşhur Ulusal Güvenlik Binası’na yönelik yapılan intihar saldırısı. Esed’in Savunma Bakanı ile aynı zamanda Esed’in eniştesi olan Savunma Bakan Yardımcısının öldüğü saldırı. Bu saldırıda 4 ülke suçlanmakta. Bunlardan biri İsrail, diğerleri de Türkiye, Katar ve Suudi Arabistan.  Sonrası malumunuz.  Özgür Suriye Ordusu üstlendi. 

İlk somut İsrail saldırısı ise 2013 Şubat’ının ilk günü yayınlanıyor haberlerde.  “Sessiz Operasyon” olarak servis edilen haberde, İsrail savaş uçakları radara yakalanmamak için alçak uçuş yaparak “Bilimsel Araştırma Merkezi” adlı tesisi vurulur. Muhaliflerin vurduğu da iddia edilir. Ama bir gerçek vardır o da savaş uçaklarının Suriye hava sahasına girdiğidir. 

Suriye’nin tavrı ise cılız bir misillime bile değil, BM’ye başvuracağını açıklar. Yani Esed, İsrail’e tek laf söylemez.  Tıpkı 2007’de İsrail, nükleer tesisi vurduğunda Suriye’nin yine sessiz kalması gibi. İsrail karşıtlığı anlaşılan Suriye’de de 140 karakterle ifade ediliyor sadece.  Peki Cemreya saldırısı olarak da yer bulan bu saldırı için hasar tespit raporunu kim yapar? El-cevap: İran.  Hasar var mı? Bilmiyoruz. 

Son bir hafta içinde sosyal medyada İslami kesimin tepkilerine bakınca, 26 aydır süren savaşta İsrail, Esed’den daha fazla yara vermiştir Suriyelilere. Neredeyse Esed’in ağzından çıkan her  “İsrail”li cümleden dolayı tüm ölüleri görmezden geleceğiz. Müslüman camiada Banyas’ta iki gün içinde öldürülen insanların haberlerine karşılık İsrail’in Şam’ı üçüncü defa vurduğu haberi trend topik oldu. 

İsrail’in 2 Mayıs Perşembe gecesi Şam’ı yani yine Cemreya saldırması ise “neden konsolosluk önünde toplanmıyoruz ey cemaati Müslümin!” tepkisine sebep oldu İslami camiada.

Aynı günlerde Banyas’ta katliam yaşandı oysa.  Gazete ve internet haberlerine göre iki ayrı katliamdır bu. Tek seferde 150 kişi ölmüştür. 

Peki 2 seneyi aşkındır yaşanan savaşta İsrail’in saldırıları ile ölen kaç kişi? Rakam yok arşivlerde.  Esed tarafından ölen Suriyeliler İsrail nefretimize takıldı. Bu nefretimizden dolayı Esed’e, İsrail tarafından saldırıların yapıldığı bu zor (!) günlerde kızamıyoruz bile.  

İsrail Konsolosluğuna gün aşırı giderken Banyas’ın konsolosluk binası olsaydı gider miydik bilmiyorum.

İsrail nefretinin dayanılmaz hafifliği ile bu katliama uğrayan çocuklar, kadınlar, gencecik insanlar “Katil İsrail Ortadoğu’dan Defol” sloganında bile yer bulmadı bu hafta. 

İşte 140 karakterle yerle yeksan ettiğiniz ve karakter yetersizliğinden Banyas Katliamı’na yer verilemeyen İsrail saldırıları bu kadar.   

[email protected]