5. kol unsurları toplumun sinir uçlarında gezinirken…

Umut Berhan Şen / SASAM Uzmanı
7.08.2021

5. kol faaliyeti yürüten gizli servisler, insan psikolojisini ve sosyolojiyi çok iyi analiz eder. Toplumsal yapısı güçlü bir ülkede sonuç alınamayacağını bildikleri için öncelikle medya yoluyla işe başlarlar. 5. kol unsurları medyayı kullanarak genel ahlakı bozucu, toplumu anarşiye sevkeden, yanlış bilgi veren her türlü yazılı görsel yayınla, toplumun sinir uçlarını bloke eder.


5. kol unsurları toplumun sinir uçlarında gezinirken…

Ülkemizdeki bazı medya organlarının birtakım odaklar ve yabancı servisler tarafından desteklendiği yıllardır öne sürülen kuvvetli bir iddiaydı. Özellikle merhum Uğur Mumcu ve yakın zamanda kaybettiğimiz merhum Ahmet Kekeç gibi gazetecilik mesleğinin iki önemli ustasının, ciddi veriler ve bulgular ışığında sıklıkla dile getirdiği bu konu şu sıralar tekrar ülke gündemini meşgul etmektedir. Özellikle, hepimizi derin bir üzüntü ve yasa boğan, ülke geneli gerçekleşen orman yangınları sonrası bu konunun daha fazla önem kazandığını düşünüyorum. Zira orman yangınları devam ederken bir de kara propaganda yangınıyla sosyal medya tezviratlarıyla ilgilenmek durumunda kaldık. Sabotaj ihtimali, provokasonlar, Türkiye'de işlerin yolunda gitmediği, yardıma ihtiyacı olduğu algısı yaratmaya çalışan sosyal medya çağrıları, yangın kadar canımızı yaktı.

Değirmenin suyu

Geçtiğimiz günlerde bazı medya kuruluşları ve yurtdışından bunlara verilen mali desteği konuşulmuştu. Amerikan Chest Foundation vakfının son yayınladığı verilere göre, son 10 yıl içinde Türkiye'deki bazı medya kuruluşlarına sağlanan destek miktarı açıklandı. Aralarında İKSV, Mezopotamya, Medyascope, 140Journos, Sivil Sayfalar, Sabancı Üniversitesi, Bağımsız Gazetecilik Platformu P24, Serbestiyet, Mor Çatı Kadın Derneği, TESEV vb. yayın organlarının olduğu listede toplamda sağlanan destek fon tutarı 3 milyon 535 bin 574 dolar. Desteklenen kuruluşlar arasında bölücü terör örgütü PKK'nın medya uzantısı Mezopotamya'nın da olduğu ve bu kuruluşa 44 bin 676 dolar fon sağlandığı ortaya çıktı. Medyada ise en çok fonlanan 477 bin 58 dolarla Medyascope oldu.

Nereye gidiyor bu fonlar?

Norveç Dışişleri Bakanlığının internet sitesinde Türkiye'de bulunan derneklere ve medya kuruşlarına verilen fonlar ve miktarları yayınlandı. Norveç'ten fon desteği alan kuruluşların arasında, ABD'li vakıftan da fon aldığı ortaya çıkan Medyascope da yer alıyor. Norveç Dışişleri Bakanlığı'nın internet sitesinde yayınlanan açıklamaya göre Medyascope Haziran ayında 582 bin Norveç Kronu fon almış. Bu miktar 561 bin liraya karşılık geliyor. Geçtiğimiz günlerde Twitter'dan bir kullanıcı Medyascope'u kastederek "Stajyerlere para vermiyorlar." açıklamasında bulundu. Şahıs, isim vermeden eleştirdiği Medyascope'un patronu tarafından Twitter'da engellenince akla doğal olarak şu soru geliyor: "Bu fon paraları nereye gidiyor?'' Bu soruya net bir cevap verebilmemiz için, önümüzde duran kilit kavram ise; 5. kol.

Truva taktiği

5. kol, fiilî müdahale ile ele geçirilemeyen bir kitleyi ya da devleti propaganda, casusluk, sabotaj ya da terör yoluyla manevî etkiye maruz bırakmak suretiyle müdahaleye uygun hale getirmek ya da fiilî savaş esnasında savaşı daha kolay kazanmak için yapılan her türlü yıkıcı ve bölücü faaliyettir. Bir diğer açıdan ise, klasik propaganda çalışmalarından farklı olarak yapılan tüm casusluk, sabotaj ve istihbarat hareketleri de 5. kol kapsamına girmektedir. 5. kol kavramı ilk olarak General Franco tarafından 1936-1939 İspanya İç Savaşı sırasında söylenmiştir. Generalin orduları Madrid'e dört koldan saldırdıkları sırada beşinci kol görevindeki Madrid içerisinde bulunan Generalin istihbarat yetkilileri şehirde bir ayaklanma çıkarmış ve Madrid'in düşmesine yardımcı olmuşlardır. Bu terimin çıkışı günümüze yakınsa da İlk Çağ'dan bu yana neredeyse bütün uygarlıklar bu çalışmada bulunmuştur. Spartalıların meşhur Truva atı taktiği beşinci kol çalışmasına örnektir. Kartacalı General Hannibal, Roma topraklarında zayıf düşen ordusuna insan bulmak için Roma topraklarındaki Roma'yla çatışan kavimleri kendi safına çekmek adına 5. kol çalışmasında bulunmuştur. 5. kol çalışmalarının modern ölçüde kökeni ise 1. ve 2. Dünya Savaşlarına dayanır. Elbette her ülkede farklı adlarla anılan yasal istihbarat servisleri ve bu servislerle irtibatlı düşünce kuruluşları bulunur. Bunlardan bazıları; BND, IRI, NSA, RAND, CIA, KGB, MI6, DGSE, MOSSAD gibi adlarla anılmalarına karşın aslen istihbaratın dışında 5. kolun yasal görüntülerini oluşturmuştur.

Habersizler de var

Peki 5. kol faaliyetlerini ne tür elemanlar yapar? Aslına bakılırsa, sıradan bir çöpçüden devlet başkanına kadar herkes 5. kol faaliyeti yürütebilir. 5. kolun çalışanlarını ise beş kısımda sınıflandırabiliriz:

1- Özel yetiştirilmişler: Bunlar 5. kol teşkilatının en değerli çalışanlarıdır. Ekibin beynini oluştururlar.

2- Bilim zümresi, sanatçılar, film yıldızları: Bu kişiler daimi görevli olmayan daha çok tek ya da birkaç görev için ülkeye sokulan şahıslardır.

3- Yerli unsurlar: Bunlar çoğunlukla ayrı bir ideolojiyi benimsemiş devlet otoritesine aykırı hareket edenler ya da devletin yaptıklarından hoşlanmayanlardır.

4- Menfaatçi (objektif) kesim: Bu kişiler çıkarları için parayla satın alınır ve her türlü işte kullanılabilirler.

5- Hiç bilmeyerek alet olan kesim.

5. kol faaliyeti yürüten gizli servisler, insan psikolojisini ve sosyolojiyi çok iyi analiz eder. Toplumsal yapısı güçlü bir ülkede sonuç alınamayacağını bildikleri için öncelikle medya yoluyla işe başlarlar. 5. kol unsurları medyayı kullanarak genel ahlakı bozucu, toplumu anarşiye sevkeden, yanlış bilgi veren her türlü yazılı- görsel yayınla, toplumun sinir uçlarını bloke eder. Hatta toplum desteği sağlamak için halk içinde itibar görmüş sanatçıları bile farklı şekillerde manipülasyon amacıyla kullanabilirler.

Türk toplumu olarak, tenkit ve eleştiride bulunup kamuoyunu aydınlatmak ile yıkıcı olmak, hainlik etmek, zarar vermek arasındaki ince çizgiye çok dikkat etmemiz gerekiyor. Zira ülke ve devlet olarak, 5. kol unsurlarının komuta ettiği algı yönetimine mağlup olmamamız için bu nüansı dikkatli irdelememiz zorunludur. Yaşamın her alanında dezenformasyon ve manipülasyon mevcut. Bu nedenle, arkasında kimin olduğunu bilmediğiniz yayınlara itibar etmemeli, ispatı olmayan söylentilere inanmamalıyız. Tahriklere, kışkırtmalara, spekülasyonlara, komplo teorilerine kanmamalıyız. Çok az da olsa mukayese ve muhakeme yeteneğimizi kullanırsak bunların birçoğunun arkasında psikolojik harbin karanlık yüzünü fark edilebiliriz.

Medya yoluyla sürdürülen 5. kol faaliyetlerinin nihai amacı, bu faaliyetleri yürüten gizli servislerin ve küresel etkiye sahip düşünce kuruluşlarının, hedef aldıkları devletler ve toplumlar üzerinde sürdürülebilir bir çıkar ve hakimiyet üstünlüğü kurmalarıdır. Bu amaç kapsamında, hedef alınan devletin toplum yapısının tüm dayanışma ve bütünleşme özelliklerini yok etme sonucunu oluşturan bir aşamalı psikolojik harekat süreci başlatılır. 5. Kol unsurları, tıpkı bir örümceğin ağına düşürdüğü kelebek gibi, toplumu ağına hapseder ve tüm savunma sistemini felç ederek, onu yavaş ama sancılı bir sona sürükler. Dolayısıyla, 5. kol faaliyeti bir toplumsal süreç yönetimidir. 5. kolun medya unsurları, toplumun tüm dinamiklerini, organlarını kuşatma ve etki altına alarak, toplum bireylerinin milli birlik ve beraberlik ahengini bozmayı ve bu sayede milli savunma reflekslerini kırmayı hedeflemektedir.

Bir savaş metodu

5. kol unsurlarının yürüttüğü medya ve algı yönetim stratejisi, sosyolojik etki odaklı bir savaş metoduna dayanmaktadır. Bu savaşta, hedeflenen topluma, uzun vadede geri dönüşü olacak sosyolojik operasyonlar yapılır. Sosyolojik savaşın iki etkisi bulunmaktadır: Yabancılaşma ve değişim etkisi. Yabancılaşma etkisinde amaçlanan hedefler: Birey-ahlak yabancılaşması, toplum-değerler yabancılaşması, aydın-halk yabancılaşması, toplum-devlet yabancılaşması, alt kimlikler arası yabancılaşmalar, bölgesel kimlik yabancılaşmalarıdır. Değişim etkisinde ise, toplumun kimlik bileşenleri arasında ayrışma ve kutuplaşmanın gerçekleşmesi, tüm kamusal ve evrensel kurumlar ve kimlikler arası gerilimlerin artması amaçlanan hedeflerdir. Nihayetinde varılmak istenen sonuç; bu sosyolojik savaş sürecini kurgulayıp yöneten gizli servislerin ve onların koordine ettiği eylemlerin meşrulaşacağı bir anarşi ve çatışma ortamının oluşmasıdır. Kuşkusuz bu sosyolojik savaşın nihai hedefi, Türkiye Cumhuriyeti'nin devlet otoritesine, milli birlik ve beraberliğine, kamu düzeni ve güvenliğine zarar vermektir.

5. kol unsurlarının, yapay ve mantık dışı algıları gerçeğin önüne koyabilme, milli ve manevi değerleri zayıflatma, tarihi, milli, manevi bağları etkisizleştirme faaliyetlerine karşı daima teyakkuzda olmamız için, ilgili güvenlik ve istihbarat kurumlarında '5. kol faaliyetleri konusunda uzmanlaşmış sosyolojik savaş birimlerinin oluşturulması ve konfigüre edilmesi' elzem hale gelmiştir.

Kaynakça

Yusuf Çağlayan, Sosyolojik Savaş, Timaş Yayınları, 2013.

[email protected]