Al Baraka Yayınları 6 ciltle Max Weber'in dinî topluluklardan tahakküm sosyolojisine, hukuktan şehre pek çok metnini tarihsel ve teorik bağlamına oturtulmuş bir biçimde Türkçeleştirmeyi hedefliyor. İlk ciltte, toplulukların genel ekonomik ilişkileri, hanehalkı, etnik, piyasa, siyasi topluluklar, güç prestiji, savaş zümreleri, aşiret ve mahalleleri kapsayan metinler bulunuyor.
Murat Güzel
Sosyolojinin üç kurucu isminden biri addedilen Max Weber (diğerleri Emilié Durkheim ve Karl Marx'tır) püriten ahlak, zorlayıcı emek, bürokrasi ve kapitalizm etkisindeki ekonomik başarı arasındaki ilişkileri inceleyen Protestan Ahlakı ve Kapitalizmin Ruhu başlıklı eseriyle epey ünlüdür. Weber elbette ayrıca modern dünyaya ve onun altında yatan rasyonalizasyon süreçlerine karşıt gördüğü karizma ve mistisizm gibi toplumsal fenomenler hakkında da yazdı. Almanya'da sosyolojinin akademik bir disiplin olarak kurulmasına katkı sağlayan çabalarıyla da dikkat çeken Weber objektiflik ihtiyacındaki ısrarı ve insan eylemini anlamaya dönük motivasyon teorisiyle de modern sosyolojinin gelişimine kalıcı ve derin etkiler bıraktı.
Weber giderek sanayileşen ve karmaşık görünüm arz eden modern toplumların doğuşundaki etkenleri, bu toplumlarda geçerlilik kazanmış otorite tarzlarını, modern devlet ve bürokrasiyi, Avrupa'da aydınlanma sonrası oluşan sosyo-kültürel ve sosyo-ekonomik şartları tartışan yaklaşımının en temelde modern ile gelenek zihni ayrışmaları merkeze alarak çözümler. Bu ayrımı esas ittihaz ederek meşruiyet, rasyonelleşme, toplumsal eylem, kültürel ahlak, ekonomik gelişme, bürokrasi, karizma, rutinleşme gibi halen üzerlerinde birçok tartışmanın sürdüğü bir kavramsal söz dağarına çözümlemelerinde yer veren Weber'in yönteminde Alman tarihselcilik geleneğinin izleri baskın şekilde izlenirken yer yer pozitivist etkilerin de bulunduğu görülür.

Özgün kavramlar geliştirdi
"İdeal tip"ler ve "tarihsel tipler" gibi kendine özgü bir kavramsal avadanlık geliştiren Weber'e göre sosyal bilimlerin ürettiği bilgi ile doğa bilimlerinin ürettiği bilgi arasında nitelik bakımından önemlice farklar olsa da sözgelimi sosyolojik bilgiler de en az fizik ve kimyanın "kesin" bilgileri kadar geçerlidir.
20. yüzyıl sosyal bilim literatüründe yapısalcı, bireyci, pozitivist, öznelci, liberal, milliyetçi gibi birbiriyle uyuşması çok güç birçok sıfat verilen makalelere sahip Weber'in Ekonomi ve Toplum gibi doğrudan ekonomik süreçlerin toplumsal etkilerine odaklı çalışmaları da vardır. Ekonomi ve Toplum'u Almancadaki uzmanı editörlerin hazırladığı Max Weber Külliyatındaki edisyonun çevrilmesiyle Türkçede 6 cilt halinde yayımlamayı hedefleyen Al Baraka Yayınları ilk ciltte Topluluklar'a yer veriyor. Çalışma Almanca orijinalinde ayrıntılı editör önsöz ve notlarından Weber'in eksizsiz metinlerine kadar 4 bin sayfanın üzerinde bir külliyat oluşturan 6 ciltle Weber'in dinî topluluklardan tahakküm sosyolojisine, hukuktan şehre pek çok metnini tarihsel ve teorik bağlamına oturtulmuş bir biçimde Türkçeleştirmeyi hedefleyen 6 cildin ilk cildini oluşturan kitapta Weber'in toplulukların genel ekonomik ilişkilerinden hanehalkı, etnik, piyasa, siyasi topluluklara; güç prestiji ve milli duygudan sınıflar, zümreler ve partilere; savaş zümrelerinden hane birliği, aşiret ve mahallelere kadar metinleri bulunuyor.

Kitap bu haliyle aslına sadık bir biçimde edisyondan geçirilmiş, fragmantel bir çalışmayla karşılaştırıyor bizi. Bu parçalı yapıya ayrıntılı teorik ve tarihsel notlarıyla editörler bağlam kazandırıyor. Türkçe'deki Max Weber Külliyatı'na ait bir eser haline getirenler ise kitabı yayına hazırlayan Vefa Saygın Öğütle ve mütercim Şeyma Akın. Almanca editörünün beş yıl çalıştığı Topluluklar cildinin çeşitli ve eşit biçimde mümkün yorumlara bir oyun alanı bırakmak ve Max Weber araştırmaları için sağlam bir metinsel zemin sağlamak gibi amaçları var. Ekonomi ve Toplum: Topluluklar
Max Weber
yay. Haz. Vefa Saygın Öğütle
çev. Şeyma Akın
Al Baraka, 2025
Sınır politikaları ve virüslerin ortak kavranışı
Felsefi antropolojiden biyopolitikaya, Roma hukukundan modern devlete uzanan bir rota üzerinde Simone Weil, Michel Foucault, Max Scheler, Walter Benjamin gibi düşünürlerle diyalog kurarak bağışıklık anlamına gelen immunitasın biyolojik bir savunma refleksinin ötesinde, bireyi borç, sorumluluk ve ortaklık yükümlülüklerinden muaf tutan bir düzenek olduğunu vurgulayan İtalyan düşünür Roberto Esposito, onun hem kurucu hem de yıkıcı doğasını gösteriyor. Böylelikle göçmenler, otoimmün hastalıklar, hukuk doktrinleri, bilgisayar virüsleri, sınır politikaları ve bedenler gibi ilk bakışta bir arada ele alınamayacak fenomenlerin ortak bir kavram etrafında tartışılmasını sağlıyor.
Immunitas
Roberto Esposito
çev. Balkır Uysal
Ketebe, 2025
Japon kültürünün İslam ve diğer dinlerle etkileşimi
Kitap farklı bakış açılarını bir araya getirerek, Japonya'nın çok katmanlı dinî yapısını ve İslam'ın bu coğrafyada kazandığı özgün yerini kapsamlı biçimde ele almaya çalışıyor. Kısır tartışmanın, genel geçer bakışların dışına çıkılan kitapta Kur'an, Hz. Muhammed, hadis ve tasavvuf araştırmaları ile Rûmî ve Budist düşünce karşılaştırmaları gibi konulara yaklaşım dikkat çekiyor. Japonya'daki ahlak anlayışları, İslam ile kültürel etkileşimler ve değer temelli ilişkiler bireysel ve toplumsal boyutlarıyla değerlendiriliyor. Bunun yanısıra Japonya'nın tarihini ve kültürünü de yakından tanımamızı sağlayan eserde, aynı zamanda Şintoizm, Budizm, Hristiyanlık ve Yahudilik gibi diğer dinî geleneklerin tarihsel, kültürel ve sanatsal boyutları da ayrıntılı bir şekilde inceleniyor.

Japonya`da İslam ve Diğer Dinler
Şevket Özcan / Higashitotsu Kutluk
Pınar, 2025