Anastasiadis'in ikinci dönemi başladı

Bilal Kendirci / Yazar
17.02.2023

GKRK'deki seçimi kazanan Nikos Hristodulidis, Anastasiadis'in 2013 yılında Cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra 2018 yılına kadar Hükümet Sözcülüğü, 2018 yılından 2022 yılına kadar Dışişleri Bakanlığı görevlerini yürütmüştür. Kıbrıs sorunu ile ilgili daha şahin tutuma sahip DİKO ve EDEK'in verdiği destek nedeniyle, Hristodulidis döneminde Kıbrıs sorunu konusunda bir ilerleme beklenmemektedir.


Anastasiadis'in ikinci dönemi başladı

Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nde geçtiğimiz hafta sonu yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunda, beklenildiği gibi Nikos Hristodulidis kazanarak GKRY'nin yeni Cumhurbaşkanı olmuştur. Seçim sonuçlarını analiz etmeden önce GKRY'deki hükümet sistemine ve daha önce yapılan seçimlere bakmakta fayda vardır.

1960 yılında Türkiye, Yunanistan ve Birleşik Krallık garantörlüğünde, Kıbrıs Türk ve Rum toplumu tarafından kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti, Anayasa'ya göre "başkanlık sistemine sahip" bir Cumhuriyet'tir. Anayasa'ya göre Cumhurbaşkanı Rum, veto yetkisine sahip Cumhurbaşkanı Yardımcısı Türk olmak zorundaydı. 1963 yılı sonunda Rumların Türklere saldırarak bu ortaklığı bozması ve Kıbrıslı Türklerin yönetim mekanizmasından uzaklaşması üzere, sistemin "kontrol ve denge" mekanizması da bozulmuştur. Rum Cumhurbaşkanı tüm bakanları ve üst düzey kamu görevlileri atama ve görevden alma başta olmak üzere sahip olduğu geniş yetkilerle Ker-Lindsay'ın ifadesiyle "seçilmiş mutlak monark" statüsündedir.

Öte yandan, garantör ülkelerin o dönem parlamenter sistemle yönetilmesine rağmen yeni kurulan devletin başkanlık sistemini tercih etmesi, Kıbrıs Rum toplumunun tarihiyle de ilişkilidir. 1571 yılında Osmanlı'nın fethi ile Türkler, Kıbrıs Adasında yaşayan Rum Ortodoksları Katolik Venediklilerin dini baskılarından kurtarmıştır. Osmanlı "millet sistemi" uygulamasıyla Ada'daki Ortodoks Kilisesi başına "etnarh" sıfatıyla dini görevlerinin yanında temsil görevini de vermiş ve bu etnarhlar Osmanlı dönemi boyunca Rum toplumuna liderlik etmiştir. İngiliz döneminde de Yunanistan ile birleşmek yani Enosis davasının da sürükleyicisi ve sahibi Kilise dolayısıyla Başpiskopos olmuştur. Kıbrıs Cumhuriyeti kurulunca da, Başpiskopos III. Makaryos, dini görevini bırakmadan ve cübbesini çıkarmadan Cumhurbaşkanı olması yadsınmamıştır.

Cumhurbaşkanlığı seçimleri

GKRY'de Cumhurbaşkanlığı seçimi iki turlu olarak yapılmaktadır; İlk turda hiçbir adayın yüzde 50 artı biri alamaması üzerine en çok oy alan iki aday bir hafta sonra yapılacak seçimde yarışmaktadır. 1983'te 1960 Anayasası'nda olduğu şekliyle yeniden onaylanması ile bir kişinin en fazla iki defa üst üste Cumhurbaşkanı seçilmesi karara bağlanmıştır. Ayrıca, Cumhurbaşkanlığı ile Yasama Meclisi seçimleri aynı tarihte yapılmamaktadır.

İlk Cumhurbaşkanlığı seçimi 1959 yılında yapılmıştır. Seçimi Makarios ile dördüncü Cumhurbaşkanı Glafkos Klerides'in babası ve AKEL'in desteklediği Ioannis Klerides (Glafkos bu seçimde babasını değil, Makarios'u desteklemiştir) arasında geçmiştir. Makarios ilk turda yüzde 66,8 oy ile ilk turda seçilmiştir. 1965 yılında yapılması gereken Cumhurbaşkanlığı seçimleri 1963 yılı sonunda toplumlararası çatışmaların başlaması nedeniyle yapılamamış ve 1968 yılında yapılmıştır. Makarios seçimi yine ilk turda yüzde 96,3 gibi yüksek bir oy oranıyla kazanmıştır. 1973 yılında ise Makarios'un karşısında aday çıkmadığı için tekrar Cumhurbaşkanı olmuştur.

15 Temmuz 1974'de yapılan darbeyle Makarios kaçmak zorunda kalmış ve darbeci Nikos Sampson kendisini Cumhurbaşkanı ilan etmiştir. Türkiye'nin garantörlük hakkı çerçevesinde 20 Temmuz Barış Harekâtı'na başlaması üzerine; Sampson görevini bırakmak zorunda kalmış ve Meclis Başkanı Glafkos Kliridis Cumhurbaşkanlığı görevini vekâleten üstlenmiştir. Makarios Adaya dönerek tekrar koltuğuna oturmuştur ancak, 1977 yılında Makarios'un ani ölümü üzerine Cumhurbaşkanlığı görevine seçimlerin yenileneceği tarih olan 1978 yılına kadar Meclis Başkanı Spiros Kiprianu vekâlet etmiş ve aynı yıl yapılan seçimde Kiprianu karşısına aday çıkmadığı için Cumhurbaşkanı seçilmiştir.

Partiler ve ittifaklar

GKRY'de, çok partili siyasal sistem KKTC'de olduğu gibi Barış Harekatı'ndan sonra şekillenmiştir. 1926 yılında kurulan Kıbrıs Komünist Partisi'nin devamı niteliğindeki AKEL 1941 yılında, Makarios'ın doktoru Vasos Lissaridis tarafından ve solda AKEL'e alternatif olacak EDEK 1969 yılında kurulmuştur. İkinci Cumhurbaşkanı Kiprianu DİKO'yu, Dördüncü Cumhurbaşkanı Kleridis de DİSY'yi 1976 yılında kurmuştur.

Çok partili Başkanlık sistemiyle yönetilen GKRY'de hiçbir siyasal parti mecliste çoğunluğu elde edememektedir. Solun büyük partisi AKEL ile sağın büyük partisi DİSİ birinci parti olmak için yarışmakta ve bu iki parti toplam oyların 2/3'ünü almaktadır. DİKO, EDEK ve diğer küçük partiler kalan oyları bölüşmektedir.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ise bu durum partilerin ittifak yapmasını zorunlu hale getirmektedir. Makarios ve Kiprianu'nun karşısında aday olmadan çıktığı 1978 seçimleri hariç tüm seçimlerde oluşturulan ittifaklar seçim sonucunu belirlemiştir. 1983 seçimlerini AKEL'in destek verdiği DİKO adayı Kiprianu, 1988 seçimlerinde birinci turda AKEL tarafından desteklenen bağımsız aday Vasiliu ikinci turda DİKO'nun desteğiyle seçimi kazanmıştır.

1993 yılında DİSİ lideri Klerides, DİKO'nun desteğiyle, 1998 yılında ise EDEK ve diğer küçük partilerin desteğiyle seçimi kazanmıştır. 2003 yılında AKEL-DİKO işbirliği, DİKO Başkanı Tassos Nikolaou Papadopoulos'a Cumhurbaşkanlığı yolunu açmıştır. 2008 yılında ise roller değişmiş, AKEL'in ilk defa parti başkanı Dimitris Hristofyas'ı aday gösterdiği seçimin ikinci turunda DİKO'nun desteğiyle seçimi kazanmıştır. 2013 ve 2018 seçimlerinde ise DİSİ ve DİKO işbirliği, Nicos Anastasiadis'e seçimi kazanmıştır.

Bu ittifak sistemi, üçüncü parti olan DİKO'yu şimdiye kadar 3 Cumhurbaşkanlığı seçimi kazandırmıştır. Ayrıca, 2008'den sonra yapılan tüm Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kendi adayı seçilmese de desteklediği adaylar Cumhurbaşkanı olmuştur. DİKO hem AKEL hem DİSİ ile ittifak kurabilmiştir. Ancak DİSİ ve AKEL şimdiye kadar hiç ittifak kurmamıştır.

2023 seçimleri

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turu 5 Şubat tarihinde gerçekleşmiştir. İlk turda, sağda yer alan DİKO, DİSİ ve Dayanışma Hareketi ile solda yer alan EDEK'in desteklediği Anastasiadis döneminde Hükümet Sözcülüğü ve Dışişleri Bakanlığı yapan bağımsız aday Nikos Hristodulidis oyların yüzde 32,04'ünü alarak birinci geldi. AKEL tarafından desteklenen ve Anastasiadis döneminde Kıbrıs Sorunu konusunuda resmi müzakereci Andreas Mavroyannis ise oyların yüzde 29,59'unu alarak ikinci olmuş ve ikinci tura kalmaya hak kazanmıştır.

İlk tur GKRY'nin en büyük sağ partisi ve 2021 yılında Meclis seçimlerinde yüzde 30,7 oy alarak birinci çıkan DİSİ ve adayı Genel Başkan Averof Neofytou olmuştur. İlk turda yüzde 26,11 oy alan Neofytou ikinci tura kalamamıştır. Makarios sonrası yapılan tüm seçimlerde ilk defa DİSİ'nin adayı ikinci tura katılamamıştır.

İlk turda diğer bir dikkat çekici sonuç da aşırı milliyetçi ve Yunanistan'daki Altın Şafak'ın GKRY'daki şubesi ELAM'ın adayı Christos Christou'nun yüzde 6,04 oy alarak dördüncü olmasıdır. Bu oy oranı ELAM'ın kurulduğu 2008'den itibaren katıldığı Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aldığı en yüksek oy olmuştur.

Seçimin ikinci turunda ELAM seçmenlerini serbest bırakmıştır. Seçimden yenik çıkan DİSİ'nin karar verme süreci daha sancılı olmuştur. Cumhurbaşkanı ve DİSİ'nin en uzun süre genel başkanlığını yapan Anastasiadis, Hristodulidis'in desteklenmesini isterken, parti lideri Neofytou, Hristodulidis'in desteklenmesine sıcak bakmamıştır. Bu tartışmalar yaşanırken DİSİ'nin kurucusu ve eski Cumhurbaşkanı Klerides'in kızı eski milletvekili Keti Kleridis, Hristodulidis'i Anastasiadis dönemindeki yolsuzluk iddialarının üzerini kapatmak ve Anastasiadis'in gölgesi olmakla suçlamış ve partiyi AKEL'in desteklediği Mavroyannis'i desteklemeye çağırmıştır. DİSİ sonuçta seçmenlerini serbest bırakmıştır. Bu tartışmalara rağmen, DİSİ seçmenlerinin önemli bir kısmının Hristodulidis'e gittiği tahmin edilmektedir. Anastasiadis'in köyünde ise Hristodulidis'e oyların üçte ikisi gitmiştir.

Seçim öncesi yapılan ilk anketlerde rakiplerine büyük fark atan Hristodulidis, bu anketlerin aksine ikinci turda yüzde 51,97 oyla Cumhurbaşkanı olmuştur.

Hristodulidis dönemi ne getirecek?

49 yaşındaki Rum siyasetçi Hristodulidis, daha önceki kariyerinde Dışişleri Bakanlığı'nda çeşitli diplomatik görevlerde bulunmuş, bir süre akademisyenlik yapmış, Anastasiadis'in 2013 yılında Cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra 2018 yılına kadar Hükümet Sözcülüğü, 2018 yılından 2022 yılına kadar Dışişleri Bakanlığı görevlerini yürütmüştür. Yeni Cumhurbaşkanı iç siyasette ulusal birlik vurgusu yaparak oluşturacağı kabinenin bu birlik anlayışıyla uyumlu bir şekilde ve teknokrat ağırlıklı olacağını ifade etmektedir. Kıbrıs Sorunu konusunda iki bölgeli iki toplumlu federasyonu savunmakla birlikte Anastasiadis döneminin önemli aktörlerinden biri olarak 2017 yılında Rum tarafının tavrı nedeniyle Crans Montana sürecinde rolü vardır. Bu süreçte gündeme gelen gayrı resmi Guterres belgesinin özellikle Kıbrıslı Türklerin siyasal eşitliğini sağlamaya yönelik kısımlarının revize edilmesini talep etmektedir. Ayrıca, Kıbrıs Sorunu ile ilgili daha şahin tutuma sahip DİKO ve EDEK'in verdiği destek nedeniyle, Hristodulidis döneminde Kıbrıs Sorunu konusunda bir ilerleme beklenmemektedir. AB ve Batı ile ilişkilerin geliştirilmesini savunsa da, Rusya ile yakın ilişkilerinin olduğu seçim sürecinde rakipleri ve DİSİ'deki muhalifleri tarafından dile getirilmiştir.

GKRY'de otosefal Ortodoks kilisesi geleneğine göre Başpiskopos seçilenler kendilerine yeni bir isim seçebilmektedir. Gerçek ismi Mihail Muskos olan ve herkesin tanıdığı ilk Cumhurbaşkanı III. Makarios, başpiskopos olunca bu ismi seçmiştir. Geçtiğimiz yıl vefat eden Başpiskopos II. Hrisostomos'un gerçek ismi Irodotos Dimitriou'dur. Hristodulidis'e de yeni bir isim seçme hakkı verilseydi muhtemelen kendisine II. Anastasiadis ismini seçerdi. Dolayısıyla, yeni dönemi Anastasiadis döneminin devamı olarak tanımlayabiliriz. Bununla birlikte, Nikos Hristodulidis'in popülist ve pragmatik tutumu ve ilk defa DİSİ ve AKEL'in hükümetten uzak kalmasının, önümüzdeki dönemde GKRY'daki iç siyasi dengeleri değiştirme potansiyeli bulunmaktadır.