Aristoteles’in en önemli yorumcusundan Metafizik şerhi

Murat Güzel / Açık Görüş Kitaplığı
7.01.2017

Aristoteles üzerine çalışmaları 30 yıllık bir dönemi kapsayan ve bu dönem içinde erişemediği ‘Politika’ eseri haricinde bütün eserlerine şerhler yazan İbn Rüşd’ün ‘Metafizik Büyük Şerhi’ modern felsefenin oluşum şartlarını da yeniden gözden geçirmemize imkan veriyor.


Aristoteles’in en önemli yorumcusundan Metafizik şerhi

Aristoteles’in en önemli yorumcularından biri olarak bilinir İbn Rüşd. Onun hemen her eserine küçük, orta ve büyük şerhler yazan İbn Rüşd’ün bu şerhleri erken dönemlerde Latince ve İbranice’ye de çevrilmiştir. Avrupa felsefesi içinde Aristoteles’in keşfinin İbn Rüşd’ün şerhleri sayesinde olduğu açıktır. Avrupa, Aristoteles mirasını İbn Rüşd’ün eserlerinin 12. yüzyılda Latince’ye çevrilmesiyle fark etmiştir. Böylelikle hem Ortaçağ Avrupa felsefesini hem de Yahudi felsefesini derinden etkilemiştir. Hatta Avrupa’da İbn Rüşd’ün etkisi, İbn Rüşdçülük akımı altında bütün Avrupa’yı sarmıştır. Dante’nin üstadı Cavalcanti’nin amore (aşk) anlayışından Rönesans sonrası Avrupa’da din üzerine belirmeye başlayan siyasi tartışmalara kadar birçok alanda ve kişide İbn Rüşd’ün etkisi görülür. Yer yer İbn Rüşd ve İbn Rüşdçülük Papalık ve Katolik kilisesine karşı maske olarak bile kullanılır Avrupalı “laik” yazarlar tarafından. 

Kayıp halka

Modern dönemlerde de Aristoteles’in eserlerine İbn Rüşd tarafından yapılan şerhler etkili olmayı sürdürmüş; hatta bu şerhler felsefe tarihindeki kayıp halkayı açığa çıkarmada kullanılmıştır. Aristoteles’i, sisteminin bütünlüğü içinde yeniden inşa eden ve günümüzde de Şarihler Şarihi unvanıyla bilinen İbn Rüşd’ün sayesinde orijinal Aristoteles’i ya da daha doğru bir deyişle bugünkü geçerli Aristoteles’i tanıdığımız bile iddia edilebilir. En azından İbn Rüşd’ün Aristoteles’in eserlerine yazdığı şerhler, onun eserlerinin okunup anlaşılmasının da önünü açar. İbn Rüşd’ün Aristoteles üzerine çalışmaları 30 yıllık bir dönemi kapsar ve bu dönem içinde İbn Rüşd, erişemediği “Politika” eseri haricinde Aristoteles’in bütün eserlerine şerhler yazar. Ona göre yegâne filozof Aristoteles’tir. İbn Rüşd’ün Aristoteles’in Metafizik’ine yazdığı büyük şerhin ilk kısımlarının ne Arapça çevirisi ne de şerhi elimizde bulunmaktadır. Bunun yanında, Latince ve İbranice çevirilerinde de büyük şerhin eksik kısımlarına henüz rastlanmamıştır. İslam felsefesinin Antik Grek mirasının modern dönemlere intikalinde sadece aracı bir rol oynadığı ve öneminin sadece bu olduğu şeklinde özetlenebilecek oryantalist söylemlerin şematikliğini de kavramamıza el veren bu şerhler modern felsefenin oluşum şartlarını da yeniden gözden geçirmemize imkan veriyor. 

Türkiye’de siyasi ideolojiler

Cereyanlar, Türkiye’de siyasî ideolojilerin özelliklerini; birbirlerini etkileme ve birbirlerinden etkilenme süreçlerini; muarız bellediklerine dair kurguladıkları dili; ideolojileri popülerleştirme tekniklerini ve siyasî ideolojilerin gündelik hayatta nasıl karşımıza çıktıklarını gözler önüne seriyor. Tanıl Bora, ‘cereyanlar’ı şu başlıklar altında tartışıyor: Geç Osmanlı Zihniyet Dünyası, Batıcılık, Kemalizm, Milliyetçilik, Türkçülük ve Ülkücülük, Muhafazakârlık, İslâmcılık, Liberalizm, Sol, Feminizm ve Kürt Siyasal Hareketi. Sadece başı sonu belli metinlere değil, sözlere ve jestlere de bakıyor, “kimin söylediği”ne değil “ne söylediği”ne odaklanıyor. Böylece, siyasî düşünceleri sarmalayan ideolojik muhtevayı ve “iklim”i de ortaya koyuyor. 

Cereyanlar, Tanıl Bora, 

İletişim, 2017

Spinoza, Hegel, Marx

Marksizm’in çöküşü sonrası yaygınlaşan Spinoza okumaları temelde Marx’ı Hegel yerine Spinoza’dan dolanıp okuyan Althusser’in arayışını örnek alır. Yine de Althusser’den Negri’ye uzanan bir düşünürler grubunun Hegelci Marksizm’e karşı ciddi bir alternatif olarak gördüğü Spinozacı Marksizm’den beslenmiş literatür zengin olsa da Spinoza ile Marx arasındaki bağlantılar hakkında incelemelere az rastlanır. Kitapta şu sorulara cevap aranıyor: Marx’ı Spinoza’yla ve Spinoza’yı Marx’la anlamak mümkün müdür? Dahası, Spinoza ile Marx’ı meşgul etmiş sorunların ve de onların bu sorunları ele alırken benimsedikleri konumların yakınlığı, bugün bizlere nasıl bir teorik ufuk sunabilir? Spinoza ve Marx üzerinden bugünkü ontolojik, etik ve politik sorunlara uzanılabilir mi? 

Güncel Müdahaleler, E. Canaslan, C. B. Akal, Dost Kitabevi, 201