İtalya'nın, Türkiye ile geliştirdiği yakın ilişki ve iş birliği modeli Türkiye-AB ilişkilerini ve diğer AB üyesi ülkeler ile ilişkileri etkileme potansiyeline sahiptir. Türkiye'nin İtalya ile ilişkilerini turizm, ticaret ve ekonomiden bölgesel iş birliğine özellikle de savunma sanayiine derinleştirmesi, Avrupa içinde yeni bir bakış açısına ve kalıplaşmış sınırların dışında daha kapsayıcı bir yaklaşıma zemin hazırlayabilir.
Prof. Dr. Ramazan Erdağ/ Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İİBF Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi
İtalya Başbakanı Giorgia Meloni'nin Ocak 2024'te İstanbul'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir görüşme gerçekleştirmesinin ardından iki lider Birleşmiş Milletler (BM) 79. Genel Kurulu marjında Eylül 2024'te New York'ta da bir araya gelmiş ve yakın zamanda hükûmetlerarası bir zirve ve iş forumu düzenlenmesi konusundaki istek gündeme getirilmişti. Bu kapsamda; birincisi 2008 yılında İzmir'de, ikincisi 2012 yılında Roma'da ve üçüncüsü 2022 yılında Ankara'da düzenlenen Türkiye-İtalya Hükûmetlerarası Zirvesi'nin dördüncüsü 29 Nisan 2025 tarihinde İtalya'nın başkenti Roma'da gerçekleştirildi. İtalya Başbakanı Giorgia Meloni tarafından başkent Roma'da resmî törenle karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İtalya ziyaretinin gündeminde önemli başlıklar bulunmaktaydı. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan başta olmak üzere geniş bir heyetin Cumhurbaşkanı Erdoğan'a eşlik ettiği ziyarette öncelikle iki ülke arasındaki iş birliğinin güçlendirilmesi, Gazze soykırımı ve Rusya-Ukrayna Savaşı başta olmak üzere bölgesel ve küresel gelişmeler ele alındı.
En son Şubat 2018'de İtalya'yı ziyaret eden Erdoğan'ın söz konusu ziyareti neticesinde iki ülke arasında önemli iş birliği anlaşmaları imzalanırken iş insanlarının katılımıyla İtalya-Türkiye İş Forumu da düzenlendi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile İtalya Başbakanı Meloni'nin başkanlığında gerçekleştirilen Türkiye-İtalya Dördüncü Hükûmetlerarası Zirvesi'nin ardından iki ülke arasında 11 anlaşma imzalandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan zirvenin ardından İtalya Başbakanı Meloni ile düzenlediği ortak basın toplantısında Türkiye ile İtalya arasında Akdeniz'de güvenlik, Ortadoğu'da yaşanan güncel gelişmeler, Avrupa güvenliği ve transatlantik ilişkiler konusunda önemli bir uyumun bulunduğunu ve dahası iki ülke arasında yeni iş birliği alanlarının kararlaştırıldığını duyurdu. İtalya'nın Türkiye'nin ilk beş ticaret ortağından biri olduğunu vurgulayan Erdoğan, ikili ticarette hedeflenen (30 milyar dolarlık) hacme ulaşıldığını bunun daha da genişletilmesinin gerektiğini belirtti. Erdoğan, iki ülke arasındaki yeni ticaret hacmi hedefinin ise 40 milyar dolar olduğunu bunun da en kısa sürede gerçekleşeceğini umduğunu açıkladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ayrıca 2032 Avrupa Futbol Şampiyonasına Türkiye'nin İtalya ile birlikte ev sahipliği yapacağını hatırlattı. Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye'nin Avrupa'nın ve Akdeniz'in güvenliğine olan katkısının altını çizdi. Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne ve Karadeniz'in güvenliğinin sağlanmasına olan destek vurgulandı. Gazze'deki ateşkese geri dönülmesi ve İsrail soykırımının sonlandırılması çağrısında bulundu. Suriye'nin yeniden inşa sürecinde ve Libya'da kalıcı istikrarın sağlanmasında İtalya'nın yapıcı rolüne vurgu yaptı.
Yasa dışı göç ile mücadele
İtalya Başbakanı Meloni'nin 2024 ocak ayında İstanbul'da Cumhurbaşkanı Erdoğan ile gerçekleştirdiği görüşmenin ana gündem maddelerinden biri yasa dışı göç ile mücadele idi. Cumhurbaşkanı Erdoğan 29 Nisan'da gerçekleştirdiği İtalya ziyareti öncesinde İstanbul'da düzenlenen Türkiye Yüzyılında Türkiye'nin Göç Yönetimi Programı'nda yaptığı konuşmada Türkiye'nin kaçak göç ve göçmen kaçakçılığı ile mücadelede kararlık vurgusu yapmıştı. Bu bağlamda Türkiye ile İtalya arasında yasa dışı göçle mücadele konusunda önemli bir iş birliği zemininin oluştuğunu söylemek mümkündür. İtalya Başbakanı Meloni ise Türkiye-İtalya Dördüncü Hükûmetlerarası Zirvesi'nin ardından yapılan basın açıklamasında iki ülke arasında gerçekleştirilen iş birliği neticesinde yasadışı göçle mücadelede önemli bir başarının sağlandığını açıkladı. Meloni ayrıca Türkiye ile İtalya arasındaki mükemmel düzeydeki ilişkilerin daha ileriye taşınması noktasındaki kararlılığını vurgularken iki ülke arasındaki güçlü bağların Avrupa'nın geneline de yeni fırsat alanları açacağını ifade etti. İtalya Başbakanı Meloni, Gazze, Suriye ve Libya'da kalıcı barış, istikrar ve yeniden inşa süreçlerini desteklediklerini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve İtalya Başbakanı zirvenin ardından Ticaret Bakanlığı, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), İtalya Dışişleri Bakanlığı ve İtalyan Ticaret Ajansı tarafından düzenlenen Türkiye-İtalya İş Forumu'na katıldı. Forumda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan Türk ekonomisine güvenin tam olduğunu, gümrük tarifeleri ile uluslararası ticaret ve ekonomide yaşanan dalgalanmaları fırsata çevirecek arayışlar içerisinde olduklarını açıkladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan günübirlik yoğun İtalya programının son kısmında ise İtalya Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella ile görüşme gerçekleştirdi.
Savunma sanayii iş birliği
Öte yandan ziyaretin diğer önemli başlıklarından bir tanesi de iki ülke arasında savunma sanayii alanında gelişen iş birliği idi. Türkiye'nin lider savunma sanayii şirketlerinden olan Baykar'ın 140 yıllık geçmişe sahip İtalyan havacılık firması Piaggio Aerospace'i satın alması iki ülke arasındaki savunma sanayii iş birliği açısından oldukça kritik bir gelişme olarak kaydedildi. Baykar'ın bu hamlesi, Türk savunma ürünlerinin küresel pazardaki ağırlığını ve görünürlüğünü artıracak bir gelişme olarak değerlendirildi. 2024 yılı sonunda gerçekleşen söz konusu satın almanın ardından 2025 yılı başında Baykar'ın diğer önemli İtalyan savunma sanayii firması Leonardo ile yaptığı insansız teknolojilerde ortaklık anlaşması iki ülke arasındaki savunma sanayii bağını daha da güçlendirmiş oldu. Türkiye-İtalya Dördüncü Hükûmetlerarası Zirvesi kapsamında iki ülke arasında imzalanan 11 anlaşmanın yanında Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar ile Leonardo CEO'su Roberto Cingolani tarafından Baykar ile Leonardo arasında ön protokol imzalandı.
Savunma sanayiinde Türkiye ile İtalya arasında güçlenen iş birliği zemini özellikle Donald Trump'ın ABD'de ikinci başkanlık döneminde ortaya koyduğu ek gümrük tarifesi ve Avrupa güvenlik mimarisinde ABD'nin rolünün azaltılması yönündeki politikaları karşısında daha da anlam kazandı. Görüşmenin önemli başlıklarından birisi de şüphesiz Türkiye-Avrupa Birliği (AB) ilişkileri idi. Cumhurbaşkanı Erdoğan 7 Mart 2025'te düzenlenen AB Fikirdaş Ülke Liderleri Çevrim İçi Toplantısı'nda yaptığı açıklamada Türkiye'nin AB tam üyelik hedefini koruduğunu, buna karşılık AB'nin Türkiye'ye karşı vizyoner ve stratejik bir bakış açısı sergilemesi gerektiğini vurgulamış idi. Ancak yakın dönemde uluslararası siyasette ve küresel güvenlik mimarisinde yaşanan gelişmelere ve kırılmalara bakıldığında AB'nin böylesi bir stratejik bakış açısına sahip olduğunu ya da geliştirdiğini söylemek zordur.
Türkiye-AB ilişkileri ve tam üyelik müzakere sürecine dair önemli sorun alanları bulunmakla birlikte Avrupa'nın güvenliği, Türkiye-AB vize kolaylığı ve serbestisi, Gümrük Birliği Anlaşmasının yeniden gözden geçirilmesi, enerji ve Kıbrıs konusu önde gelen konular arasında. Her ne kadar Türkiye ile İtalya arasında yasa dışı göçle mücadele konusunda önemli ilerlemeler kaydedilmiş olsa da AB'nin Geri Kabul Anlaşması bağlamında Türkiye'ye taahhüt ettiği vize serbestisini uygulamaması Türkiye-AB ilişkilerinde kritik bir güven sorunsalına işaret etmektedir. Bunun yanında Kıbrıs konusunda AB'nin çözümsüzlüğü ödüllendiren ikircikli tutumu, adada Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ni önceleyip Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni ve Kıbrıs Türk Halkını görmezden gelen tavrı Türkiye'nin haklı tepkisini çekmekte ve adada iki devletli çözümün kaçınılmaz olduğu gerçeğini ortaya koymaktadır.
Bununla birlikte AB'nin önemli üyelerinden biri olan İtalya'nın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın güçlü liderlik ettiği Türkiye ile geliştirdiği yakın ilişki ve iş birliği modeli Türkiye-AB ilişkilerinde ve diğer AB üyesi ülkeler ile ilişkileri etkileme potansiyeline sahiptir. Türkiye'nin İtalya ile ilişkilerini turizm, ticaret ve ekonomiden bölgesel iş birliğine özellikle de savunma sanayiine derinleştirmesi, Avrupa içinde yeni bir bakış açısına ve kalıplaşmış sınırların dışında daha kapsayıcı bir yaklaşıma zemin hazırlayabilir.