Basının Türk dünyası ile imtihanı

Dr. Mehmet Yahya Çiçekli/ Yazar
10.10.2025

Orta Asya veya Kafkasya'daki bir gelişme, Avrupa ülkeleri nezdinde arz ettiğinden daha büyük önem ve değeri, kültür ve gönül bağı olan Türkiye için arz ediyor. Türk dünyası ile eğitim, ticaret, siyaset gibi başlıca alanlarda kurulmuş köprülerin eksik kalan en önemli parçaları arasında basın ilk sırada geliyor.


Basının Türk dünyası ile imtihanı

Dr. Mehmet Yahya Çiçekli/ Yazar

Ekim ayının ilk günlerinde Azerbaycan'da basın kuruluşları, Türkiye'de Azerbaycan ile ilgili çıkan bazı asılsız haberleri ele aldılar ve bunların çoğalmasının kasıtlı bir söylem haline gelerek Azerbaycan aleyhinde bir dezenformasyon kampanyası görünümü sunduğunu vurguladılar. Aslında bu gelişme, bölgeyi yurt içi ve yurt dışı kaynaklardan çapraz takip edenler için şaşırtıcı değildi. Türkiye ile Azerbaycan -ve genelde Türk dünyası- arasındaki basın ağı hiçbir zaman çok sağlıklı işlememişti; bu durumun bir gün olumsuz bir bağlama dönmesi ihtimal dâhilindeydi ve süreç içinde örnekleri de olmuştu.

Türk dünyasının yükselişi beklenmeyen fakat önemli bir gelişmeydi

1991'de SSCB dağılırken bağımsızlığını kazanan Türk soylu, Türk dili konuşan beş devlet Türkiye'de çoğu kesimde heyecan yaratmıştı. Bağımsızlık yalnız belirli bir siyasi görüş ve kanatta değil, çok geniş bir yelpazede kitlelerin duygularına hitap etmişti. O yılları yaşayanların hatırlayacağı gibi, 1991'i takip eden kısa bir zaman dilimi içinde gazeteler Türk dünyası haritaları, atlasları ve benzeri ürünleri dağıttılar. Türkiye'de halkın Türk dünyası ile ilgili hayaller kurması olağanlaştı. Ancak bu yeni bağımsız devletler Türkiye gündeminde pek de geniş ve ağırlıklı bir yer tutmadı.

SSCB'nin hızlı çöküşü öngörülmeyen bir gelişme idi. Eski SSCB coğrafyasının genelinde olduğu gibi, bağımsız Türk cumhuriyetleri de Türkiye'de basın tarafından iyi tanınmayan ve takip edilmeyen alanlardı. Halkın ilgisi olsa da, basına yön verenler Türk dünyası ile ilgili yatırımlara, temsilciliklere, içeriklere ilgi göstermediler. Türk dünyası ile ilgili haberler basında pek bir yer bulamadı. Azerbaycan'ın içinde bulunduğu Birinci Karabağ Savaşı dahi Türkiye'de sınırlı ölçüde basına yansıdı. Bu savaşa doğrudan veya dolaylı olarak müdahil olunmamasına dair bir takım iç ve dış odakların istekleri basının hazırlıksızlığı ile pekişti ve Türkiye'nin burnunun dibinde gerçekleşen olayların kamuoyunda yakından takip edilmesine imkân verilmedi veya çok sınırlı imkân verildi.

Kardeşin haberi hep ellerden alınırsa ne olur?

Aradan geçen on yıllar, Türkiye ile Türk dünyası arasındaki iletişim kopukluğunun giderilmesi için yeterli zamanı fazlası ile sunsa da değişen pek bir şey olmadı. İslam aleminden de Türkiye pek haberdar değildi, işin içine akraba devletler de girince durum kesifleşti. Bilakis, Türk dünyasından kopuk, Türk dünyasına mesafeli, hatta haber yaptığında da yalnız olumsuz bağlamda kalan ortam aynıyla devam etti. Olumsuz haberlerin kaynağı Türkiye'nin oralara gönderdiği basın temsilcileri değil, başka devlet ve odakların güdümündeki ajanslardı. Kardeşin haberini elden almak iyi sonuçlar vermedi.

Hiçbir zaman Avrupa'yı olduğu kadar yakından takip edemedi Türkiye'nin haber ajansları bağımsız Türk devletlerini. 1990'larda ve sonrasında ne televizyonculukta özel sektörün geniş bir yer kazanması, ne de basında el değiştiren kuruluşlar ve sermaye buna etki etti. Bugün de durum çok değişmiş değil.

Türk dünyası ile basın köprüleri geç kalınmış bir ihtiyaç

Son yaşanan Azerbaycan hakkında asılsız haber furyası, Azerbaycan devlet televizyonu tarafından da haberleştirildi. Hatta İletişim Başkanlığının müdahalesinin beklendiği dile getirildi. Bu durum, Azerbaycan hükümeti nezdinde bu durumun dikkat çektiğini ve istenmediğini, resmi görüşmelerde dile getirilen dilek ve temennilerin ötesinde konunun kamuoyuna mal edilmesine ihtiyaç görüldüğünü sergiliyor. Türkiye'nin en üst seviyede stratejik işbirlikleri ve özel uluslararası kuruluşlar inşa ettiği, söylemde ve eylemde milli bir dava olarak gördüğü bağımsız Türk devletleri ve Türk dünyası ile ilişkilerin geliştirilmesinde en önemli ihtiyaçlardan biri, basın. Türkiye'de ve diğer Türk devletlerinde basında Türk dünyası ile ilgili yalan haberlerin engellenmesi, doğru ve sağlıklı haberlerin verilmesi ve basında Türk dünyasının daha geniş ve gözle görülür yer tutması gerekiyor. Aslında bu durum yalnızca olması gereken değil; son derece doğal ve makul. Zira Orta Asya veya Kafkasya'daki bir gelişme, Avrupa ülkeleri nezdinde arz ettiğinden daha büyük önem ve değeri, kültür ve gönül bağı olan Türkiye için arz ediyor. Türk dünyası ile eğitim, ticaret, siyaset gibi başlıca alanlarda kurulmuş köprülerin eksik kalan en önemli parçaları arasında basın ilk sırada geliyor.