Bilim ve teknolojinin ışığı Sivas'ta yükseliyor…

Prof. Dr. Turan Karataş/ Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi
1.07.2025

Sivas'a hemen her gidişimde, şehrin 2 Temmuz karanlığına nasıl, niçin, kim tarafından sürüklendiğini düşünürüm. Arkasındaki sinsi hesapları, kara oyunları akletmeden, böyle aydınlık ve mütevekkil bir şehre bulaştırılan o meş'um kara lekeye üzülürüm. Belki de bu lekeyi silecek aydınlık şafağı bir kurumdan bahsetmek niyetim…


Bilim ve teknolojinin ışığı Sivas'ta yükseliyor…

Prof. Dr. Turan Karataş/ Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi

Büyüdüğüm, gençliğimin bir kısmını geçirdiğim şehrimi, son yıllarda daha çok göresim geliyor. Bunda yaşlanıyor oluşumun payı var mıdır, bilemiyorum. Kuşkusuz insan, ileri yaşlarda sılasını daha çok özlüyor; geçmiş hatıralarını, eski arkadaşlarını. Fakat şehrin yaşama imkânlarının artması yani hayatı kolaylaştıran gelişmeler Sivas'a daha sık gitmemi teşvik ediyor galiba.

Yaşayanlar bilir, kolay bir şehirdir Sivas. Mesela merkezinden (çarşıdan) birçok mahalleye yürüyerek gidebilirsiniz. Üstelik yaşamak büyük şehirlerdeki kadar külfetli değil. Birçok şey daha ucuza temin edilebiliyor. Zaman uzundur böyle şehirlerde. Vaktinizi usanç verici ulaşımlarda harcamazsınız.

Ayların en görkemlisi

Şunu da söyleyeyim, Sivas'a bilhassa Haziran'da gitmek gerek. Tabiatın en güzel, tatlı ve şirin yüzünü bu ayda görebilirsiniz. O çok sevdiğim iğde çiçekleri henüz dökülmediği için kokusu yer yer yürüyeni mest ediyor. Ağaçlar ve bitkiler en yeşil çehresini gösteriyor bu ayda. Şairce bir eda ile "haziran, ayların en görkemlisidir" desem, abartmış olur muyum?

Sivas'a hemen her gidişimde, şehrin 2 Temmuz karanlığına nasıl, niçin, kim tarafından sürüklendiğini düşünürüm. Arkasındaki sinsi hesapları, kara oyunları akletmeden, böyle aydınlık ve mütevekkil bir şehre bulaştırılan o meş'um kara lekeye üzülürüm. Olayın iç yüzünü iyice araştırmadan, kolayından mezhep çatışmasına, daha kötüsü Sivas'ın "yobazlığına, gericiliğine" indirgeyenler; Anadolu insanını dolayısıyla Sivaslıyı tanımayan medya hokkabazları, sözde yazar/ aydın taifesidir. Bilmezler ki, maişetinin derdinde olan bu toprağın temiz insanları, değil otuz beş, bir tek cana bile kıyacak tıynette değildir. Çünkü onlar, bir insanı öldürmenin insanlığı öldürmekle eş olduğuna inanan bir imanın sahibidirler.

Savunma sanayii merkezde

Bu tatsız hadiseyi de artık unutturacak olan aydınlık şafağı bir kurumdan bahsetmekti asıl amacım, söz nerelere vardı. Sadede geleyim. 2018'de kurulan ve bir yıl sonra yapılanma çalışmalarına başlayan Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi'ni görme, gezme imkânım oldu. Şunun şurasında altı yıllık bir geçmişe sahip bir üniversite. Bunun üç senesi fiziki mekanların tedariki ve ıslahı ile geçmiş. Şehrin sanayi bölgesine yakın bir yerde sanayi ve ticaret odası için yapılan fakat tamamlanamadığı için âtıl vaziyette bulunan beton sütunlar kullanışlı ve şık mekânlara dönüştürülmüş.

Şehrim ve ülkem adına gönendim üniversitedeki çalışmaları görünce; yapılanları ve yapılacakları dinleyince, işine âşık, kendisini mesleğine adamış Rektörü ile tanışınca nasıl sevindim bilemezseniz. Kırk yıla yaklaştı, çeşitli üniversitelerde hocalık yaptım; böyle işinin ehli, yaptığı işe sevdalı bir rektörle az karşılaştım. Prof. Dr. Mehmet Kul, nitelikli bir üniversite kurmuş, kuruyor. Bilhassa havacılık ve onunla bağlantılı savunma sanayiinde araştırmalar yapılıyormuş. Uçak mühendisliğinde iddialı Rektör Bey. İyi bir yere varmayı hedefliyor. Bu alanda Türkiye'nin seçkin, gözde üniversitelerinden biri kılmak istiyor başında bulunduğu kurumu.

Başka üniversitelerde bulunmayan kıymeti yüksek cihazlar alınmış. Genç bilim insanları çalışıyor makinelerin başında. İmkanlı laboratuvarlar kurulmuş. Hepsini tek tek gezdirdi Mehmet Kul Hoca. Alanında donanımlı olduğu belli. Her bir şeyi coşkuyla anlattı. Bilirim, kendisini işine adamış, idealist insanlar başarılı olur, hedeflerine ulaşırlar. Mehmet Hoca'yı böyle gördüm.

Heyecanla ve kararlılıkla...

Üniversiteye büyük paralarla alınan mühim makinaların çoğu proje destekli. Ciddi yatırımlar yapılmış bilimsel araştırma yapabilmek için. Birkaç rakam vereyim ki işin önemi anlaşılsın. Optik ince film tasarım ve kaplama mükemmeliyet merkezi yatırım maliyeti 3 milyon doları biraz geçmiş. İleri alaşımlar üretim merkezinin yatırım maliyeti de 2 milyon dolar civarında. Diğer laboratuvarlar için toplam 5 milyon dolar civarında bir yatırım yapılmış olduğunu söyledi Rektör Bey. Heyecanla, yeni bir proje kapsamında kurulum çalışmalarına başladıkları altyapının bütçesinin 56 milyon lira olacağını söyledi.

Bilhassa son senelerde sayıları epeyce artan üniversitelerin eğitim, öğretim, araştırma nitelikleri sorgulanıp tartışılırken, memleketimde böyle alanında ilkler arasında görünmeye aday bir bilim yuvasının ete kemiğe bürünmesi, doğrusu göğsümü kabarttı. Rektör'ün kararlı tutumu ve elbette yaptıkları; yükseköğretimdeki genel akıntının yahut şehrin arzu ettiği çok öğrenci almak gibi popüler heveslerin önüne geçmiş. (Küçük bir istek; Sivas'ın tarla tarımı potansiyeli göz önünde bulundurularak açılmış olan Tarla Bitkileri Bölümüne öğrenci alınıp daha işlevsel hale getirmek iyi olur.) Bu anlayışla yoluna devam ederse, araştırma ve proje geliştirme yolunda Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi büyük başarılar kazanır. Getirisi de insanımıza ve ülkemize olur.