Bütüncül bir bakışla İslam düşünce geleneği

Murat Güzel / Açık Görüş Kitaplığı
3.12.2022

İslam düşünce geleneğini başlangıcından günümüze kadar zaman-mekân, öğreti-ekol değişkenleri etrafında ele alarak kendi sürekliliği ve değişimi çerçevesinde ele alan bir çalışma İslam Düşünce Atlası. Atlas, İslam düşünce geleneğini sürekli ve bütüncül bir biçimde okura sunuyor.


Bütüncül bir bakışla İslam düşünce geleneği

Hiçbir düşünme çabasının kendi başına var olmadığı gerçeğinden yola çıkarak düşünmenin zaman ve zeminle ilgisini kurmanın önemi büyüktür. Düşünme eyleminin kendiliğinden olduğunu, yani dışsal bir saik ya da etki ile düşünmenin gerçekleşmediğini varsaysak bile bu eylemin ortaya çıkışının zaman ve zeminle mukayyet olduğunu, hiçbir eylemin dışsal herhangi bir etkiden masun kalamayacağını da unutmamamız gerekir. Düşünmeyi herhangi bir parçayla sınırlamamanın, herhangi bir düşünme eyleminin içinde bulunduğu dünyadan ayrı gelişmediğini görmenin en iyi yollarından biridir belki de o düşünme eyleminin vücut bulduğu bütünü ıskalamamak.

İslam düşünce geleneğini başlangıcından günümüze kadar zaman-mekân, öğreti-ekol değişkenleri etrafında ele alarak kendi sürekliliği ve değişimi çerçevesinde ele alan bir çalışma İslam Düşünce Atlası. Bu atlasın içinde Eş'ari'yi, Maturidi'yi, Farabi'yi, İbni Sina'yı, İmam Gazzali'yi, İbn Rüşd'ü, İbn Arabi'yi, Sadrettin Konevi'yi, Molla Fenari'yi, Fahrettin Razi'yi, bulduğumuz gibi Ali Şeriati'yi, Hasan El-Benna'yı, Necip Fazıl Kısakürek'i, Necmeddin Erbakan'ı, Seyyid Kutup'u, Sezai Karakoç'u ve İsmet Özel'i de bulabiliyoruz. Bu niteliğiyle atlasın İslam düşünce geleneğini sürekli ve bütüncül bir okuma sunma yönündeki vaadine sadık kaldığını ileri sürebiliriz.

Yeni bir dönemlendirme

Gazzali öncesi ve sonrası şeklindeki yaygın sınıflandırmayı reddeden bir bakış açısıyla İslam düşünce geleneğine ilişkin yeni bir dönemlendirme öneren atlasın editörü İbrahim Halil Üçer. Önerilen dönemlendirme ise açık: Klasik dönem, yenilenme dönemi, muhasebe dönemi ve en son olarak arayışlar dönemi, yani modern çağlar.

Üç ciltlik ilk edisyonu 2017'de yayınlanan atlasın yeni edisyonunda ilk edisyondaki maddelerle makalelerin kayda değer bir kısmının güncellendiğini vurgulamalı. Bu güncellemenin yanında atlasa ilk edisyonda olmayan birçok ekleme de yapılmış. Bu eklemeler ve güncellemelerle yeni edisyonun altı cilde ulaşması ise atlasın kapsamındaki genişlemeyi gösteriyor.

İlk edisyonda olmayıp yeni edisyonda bulunan en önemli konu ise fıkıh. Atlasta İslam düşünce geleneğinin dört dönemi boyunca fıkhın gelişimini tartışan alan yazıları kadar üç yüze yakın fakih ve usul bilginini ele alan maddeler, fıkıh geleneği etrafında şekillenen kurum maddeleri ve fıkhın tarihi tarihî gelişimini takip edebileceğimiz haritalar bulunuyor. Fıkıh geleneğinin eklenmesiyle birlikte İslam düşünce geleneğinin daha kuşatıcı bir resmi sunuluyor. Doğrusu atlasın fıkhı İslam düşünce tarihi yazımının ayrılmaz bir parçası addetmesi onu ihmal ettiğimiz ölçüde sadece İslam düşünce geleneğine değil, aynı zamanda Müslüman yaşamı ve düşüncesine ilişkin de tutarlı ve bütüncül bir bakıştan yoksun kalacağımız öngörüsüne dayanıyor.

İlk edisyona nazaran yeni edisyondaki ikinci önemli ekleme ise Arayışlar dönemine, yani modern zamanlara tekabül eden döneme ilişkin. Sosyo-politik bir ajanda içine sıkışmışlığı kabullenmeyerek Müslümanların içinde gerçekliği kavradıkları temel disiplinler ve onlar üzerinden inşa edilen fikirlerin bu dönemde nasıl bir dönüşüme uğradığı sorusunu sorup Arayışlar Dönemi'nde matematik ve doğa bilimleri, felsefe, mantık ve usul, kelam, tasavvuf, tefsir, fıkıh ve sanat geleneklerindeki süreklilik ve dönüşümleri irdeleyen yazılarla genişleyen atlasta bu süreklilik ve dönüşüm evrenine eşlik eden sosyo-politik tasavvurlar da analiz edilmeye çalışılıyor.

İki yüzü aşkın akademisyenin katkı verdiği İslam Düşünce Atlası'nın yeni edisyonundaki eklemelerin sadece bunlarla sınırlı olmadığı, kitap ve sanat yapılarının tanıtımının da atlasa eklendiği söylenmeli. Ayrıca atlastaki güncelleştirmelere paralel olarak ilgili web sitesi de güncellenmiş.

İslam Düşünce Atlası -yeni versiyon- Haz. İbrahim Halil Üçer Konya Büyükşehir Belediyesi 2022

Tasavvuf tarihine dair birçok şey

Gazzali, Kuşeyri, Kelabazi, Hucviri gibi müelliflere ait tasavvuf klasiklerini de Türkçeleştiren Süleyman Uludağ'ın üniversitede verdiği tasavvuf dersleri için tuttuğu özel notların Mehmet Bilal Yamak tarafından yayına hazırlanmasıyla oluşturulmuş kitapta tefsir, hadis ve fıkıh gibi tasavvufun da İslami ilimler kategorisinde değerlendirilip değerlendirilemeyeceğinden tutun da Hz. Peygamber döneminden itibaren üç neslin zühd anlayışının tasavvuf üzerindeki etkisine, tasavvuf büyüklerinin kim olduklarından tarikatların ne zaman ve nasıl ortaya çıktıklarına dair birçok soru ele alınıyor.

Tasavvuf Dersleri, Süleyman Uludağ, Sufi, 2012

Gürcülerin altın çağında Kıpçaklar

12. yüzyılda Gürcü Kralı IV. David'in davetiyle Güney Kafkasya'ya gelen, burada yürüttükleri faaliyetlerle Gürcülere altın çağlarını yaşatan, onlarla birlikte bölgedeki Türk teşekkülleriyle savaşan ve 13. yüzyılda Alaeddin Keykubad'ın Türkiye Selçuklu Sultanlığı'na dek Gürcülerin en geniş sınırlarına ulaşmalarına büyük bir katkı yapan Kıpçaklar için kullanılan isimlendirmeler epey tartışmalıdır. İsimlendirmeler kadar Kıpçakların kökenleri de Türk tarihinin en tartışmalı konuları arasında yer alır. Kıpçakların Gürcü siyasi hayatında oynadığı rolleri, Harizmşah ve Moğol hakimiyeti dönemindeki faaliyetlerini irdeleyen Erhan Ateş böylelikle 12 ila 13. yüzyıllarda Güney Kafkasya'daki "Büyük Oyun"un önemli bir parçasını irdeliyor.

Güney Kafkasya'da Kıpçaklar, Erhan Ateş, Çizgi Kitabevi, 2022

@uzakkoku