CHATGPT eğitimin çıkmaz sokağı mı?

Prof.Dr. İsmail Çakır/ Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi
28.12.2023

Yapay zekâ uygulamalarının öğretmenin yerini alacağı endişesinden kurtulup öğretmenlerin bu alanda kendilerini geliştirmeleri, yapay zeka okuryazarlığı ve uygulama sürecinde etik sorunlar konusunda kendilerini ve öğrencileri bilinçlendirmeleri gerekmektedir.


CHATGPT eğitimin çıkmaz sokağı mı?

Son zamanlarda eğitim camiasının özellikle de üniversitelerin gündemini genelde yapay zekâ uygulamaları özelde de ChatGPT meşgul etmektedir. Peki, nedir bu ChatGPT? ChatGPT aslında bir robot. İnternet üzerinden edindiği bilgileri kullanarak size sorduğunuz soru ile ilgili sistemli bir şekilde cevap verebilen yapay zekâ ürünü etkileşimli bir robot. Bize sunduğu bilgiler bazen bize ait bilgiler veya başkalarına ait bilgiler olduğu için kendinin ürettiği hiçbir bilgi bulunmamakta. Kullanımının kolay ve hızlı olmasından dolayı pek çok kişi tarafından tercih edilmektedir. OpenAI tarafından ortaya sürülen ChatGPT Kasım 2022 tarihinde kullanılmaya başlamış ve iki ay gibi kısa bir süre içinde de milyonlarca kullanıcıya ulaşmıştır. Çok ilgi gören bu uygulamanın üreticisi olan OpenAI şirketinin sitesinin şu ana kadar bir buçuk milyardan fazla kullanıcı tarafından ziyaret edildiği iddia edilmektedir.

ChatGPT ne işe yarar?

ChatGPT uygulamasına uygun komutlar (prompt) verildiğinde her türlü çeviri, içerik oluşturma, yazma çalışmaları, özet çıkarma, soru hazırlama, makale, hikâye ve roman yazma gibi birçok görevi başarıyla yerine getirmektedir. Ürettiği yazılar da neredeyse asıllarından farklı değildir. Bazen yazarın insan mı yoksa makine mi olduğu çok net anlaşılamamaktadır. Zaman, fikir, planlama, anlık dönüt verme açısından da pek çok öğrenci ve eğiticinin işini kolaylaştırdığı için bir dijital destek aracı olarak kabul edebiliriz.

Yapay zekâ tabanlı bu uygulamanın günlük hayatta birçok alanda hızlı veri elde edilmesi ve istenilen komutlara büyük oranda cevap verebilmesi beraberinde bir takım sorunları da ortaya çıkarmıştır. Özellikle öğrencilerin hiçbir çaba göstermeden yapay zekâya aşırı bağımlı olması, elde edilen verilerin her zaman güvenilir kabul edilmesi, öğrencilerin sorun çözme ve eleştirel düşünme becerilerinin azalması veya yok olmasına sebep olması gibi konularda endişeler duyulmaktadır.

Bu endişelerden en önemlisi de etik sorun olarak kabul edilmektedir. ChatGPT'nin başkalarına ait olan verileri izinsiz kullanması, kaynak göstermemesi ve bazen de doğru olmayan bilgileri sunması etik açıdan sorunlu bulunmaktadır. Tartışılan bir diğer konu da herkesin bu verilere ulaşma şansının olmaması nedeniyle kullanıcılar arasında özellikle de öğrenciler arasında fırsat eşitsizliği gibi sorun oluşturacağı, bunun da adil olmayacağı yönündedir. Bazı bilimsel çalışmalarda makale verilerinin analiz ettirilmesi, hatta makale ve kitap yazdırmak gibi girişimlerin olması bilimsel açıdan yapay zekâ araçlarının ne kadar güvenilir olduğunu tartışılır kılmaktadır. Öte yandan, uluslararası alanda önemli bazı bilimsel dergiler ChatGPTyi ortak yazar olarak kabul ederken bazı dergiler de bu uygulama ile yapılan çalışmaları kabul etmeme yönünde kararlar almaktadır.

Eğitimde ChatGPT kullanımı yasaklanmalı mı?

Teknolojide her yeni çıkan uygulama ve yenilik mutlaka eğitimde hızla kendine yer bulmaktadır. Üniversitelerde yapay zekâ uygulamaları ile yapılan ödevlerin geçerliliği ve güvenirliliği tartışılmakta ve bu konuda öğrencinin ödev ve sınav sırasında kendini ne kadar sürecin içine soktuğu anlaşılamamaktadır. Yapay zeka uygulamalarının her zaman doğru bilgi veremediklerini, doğru bilgi veriyormuş gibi halüsinasyon görme potansiyellerinin yüksek olduğunu, doğru kullanılmadığında bir takım sorunlara yol açabileceğini burada tekrar vurgulamak istiyorum. Bazen verilen komutları anlamadığı durumlarda yanlış bilgi verdiği ve içerik oluşturmada tam anlamıyla başarılı olamadığı da görülmektedir.

Eğitimde yapay zekâ uygulamalarını yasaklamayı kabul etmek doğru olamayacağı için var olan bu uygulamaların öğrenmeyi kolaylaştırıcı ve hızlandırıcı olma yönünü iyi değerlendirip eğitim programlarına dahil etmenin yolunu aramak gerekmektedir. Yapay zekâ uygulamalarının öğretmenin yerini alacağı endişesinden kurtulup öğretmenlerin bu alanda kendilerini geliştirmeleri, yapay zeka okuryazarlığı ve uygulama sürecinde etik sorunlar konusunda kendilerini ve öğrencileri bilinçlendirmeleri gerekmektedir. Yapay zeka uygulamalarının kullanılmasını yasaklamak veya engellemek çözüm olmadığına göre ChatGPT/Yapay Zeka Uygulamaları Kullanma Rehberi gibi bir rehber hazırlayıp öğrencilerin istifadesine sunmak daya doğru bir uygulama olacaktır. Böylece hazırlanan ödevlerin ve projelerin hangi kriter esas alınarak değerlendirmeye tabii tutulacağı öğrenciler açısından daha anlaşılır, eğitimciler açısından da daha objektif olması mümkün olacaktır.

Geleneksel değerlendirme sistemine devam mı?

Her öğrencinin yapmış olduğu ödevi, hazırlamış olduğu projeyi, sunmuş olduğu çalışmayı ve öğretmene değerlendirme amacıyla verilen her türlü sözlü ve yazılı belgeyi öğrencinin kendisinin yapmadığından kuşkulanıp yapay zekâ uygulamaları tarafından yapılmış diye geçersiz saymak pedagojik açıdan doğru kabul edilemez. Bu yüzden öğrenci başarısını ölçerken akademik amaçlı verilen görev türünün değiştirilmesinde fayda vardır. Artık her sorduğunu dijital ortamda hazırlamasını mümkün kılmayacak, öğrencinin kendi düşüncesini, yorum yapma becerisini, eleştirel bakma ve değerlendirebilme yetisini geliştirecek, sorumluluk bilincini geliştirecek ödevler vermek daha uygun olacaktır. Öte yandan verilen ödevlerin değerlendirilmesinde tek bir yöntem kullanmak yerine alternatif değerlendirme yöntemlerinin de genel değerlendirmeye dâhil edilmesini daha çok düşünmek gerekecek. Aksi takdirde tek taraflı, makine ürünü, eleştirel düşünce içermeyen, başkalarına ait bilgilerin derlenip tek potada eritildiği ödevleri sunan mekanik öğrenci sayısının artması kaçınılmaz olacaktır.

Ayrıca, daha bilimsel ve üst düzey çalışmalarda ChatGPT ve diğer yapay zekâ tabanlı araçlar tarafından üretilen çıktıların doğruluğunu tespit edecek yazılımların da geliştirilmesi kullanıcı ve değerlendiricilerin işini kolaylaştıracaktır. Unutulmamalıdır ki her türlü yazılı ve sözel ve hatta görsel ürün hangi yapay zekâ tabanlı uygulama tarafından üretilmiş olursa olsun mutlaka insan eline ihtiyaç vardır. İnsan elinin değmediği ve son noktayı koymadığı hiçbir çalışma tamamlanmış sayılmaz.