CHP nasıl iktidar olur?

Bizim milletimiz nankör değildir. Bizim milletimiz bir fincan kahvenin kırk yıllık hatrını çiğnemez. Bu böyle iken ne olmuştur da CHP'nin sarıldığı söyleme göre, Cumhuriyeti ilan eden partiyi, Atatürk'ün partisini iktidardan almış ve bir daha geri vermemiştir? CHP bu soru üzerinde düşünmeli.

"Asiye nasıl kurtulur" gibi bir soru sorduğumun farkındayım. İkinci olarak, sana ne CHP'den, CHP'nin nasıl iktidar olacağının tasası sana mı düştü? İktidar oldu da başımız göğe mi erdi sanki? Hâlâ açtığı yaralar kapanmadı, yeni bir yara mı açmak istiyorsun? diyenleri de duyar gibiyim. Gaflete düştüm, sormuş bulundum.

CHP'nin böyle bir isteği yok

Bana öyle geliyor ki CHP iktidar olmak isteyen bir parti değildir. Eğer iktidar olmak isteseydi 367 garabetinin müsebbibi olmazdı. Bana göre CHP'ye en büyük kötülüğü akıl hocaları Sabih Kanadoğlu ve dönemin Anayasa Mahkemesi yaptı. Eğer o 367'nin sadece karar yeter sayısı değil, aynı zamanda toplantı yeter sayısı olduğunu iddia etmeseydi su bulanmayacaktı. Bulanık suda balık avlamaya teşne olan CHP, Cumhurbaşkanlığı seçimini Anayasa Mahkemesine taşıdı ve ebediyen Türk siyasetinde tek başına iktidar olma imkanını kaybetti.

2007 referandumu ile başlayan Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi değişmedikçe CHP iktidarı ancak rüyasında görür.

Güçlendirilmiş parlamento oyunu

367 oyunuyla kısa vade düşünen ve alınan sonucun ayağına dolandığını gören CHP, şimdi de sınırları, içeriği, uygulama şekli belirsizliklerle dolu "güçlendirilmiş parlamento" oyununu sürdü sahneye. Laf sırası geldiğinde CHP'den "Cumhuriyet'i kuran parti, "Atatürk'ün partisi" olarak söz eden ve bu sözlerle CHP'nin aslından uzaklaştığı eleştirisi getirenlere söyleyelim ki siz CHP'nin tek parti dönemine gitmesini mi istiyorsunuz? Hem 1930'ların CHP'sini eleştirip hem değişimlerinden şikayetçi olmak tutarsızlıktır. Bırakınız ne halleri varsa görsünler. İkincisi, Cumhuriyet'i CHP kurmamıştır, çünkü Cumhuriyet ilan edildiğinde CHF bile yoktu.

Halk Fırkası 924'te Cumhuriyet Halk Fırkasına dönüştüğü ve M. Kemal Paşa da Fırka reisi olduğu için CHP hep onun mirasını ve karizmasını öne sürmüştür seçim cephelerine. İsmet İnönü bile bu mirasın ve karizmanın kendini ilelebet iktidarda tutamayacağını görmüş ve (tabiri caizse) 1938'den sonra İnönü Cumhuriyet'i kurmuştur. CHP'yi "İnönü CHP'si" yapmıştır. DP'nin 1950 iktidarı; CHP'nin İnönü partisine dönüşmesi ile de iktidar olmayacağını göstermiştir. O da çıkış yolu olarak (mecburen) 27 Mayıs 1960 darbesi ile sırtını orduya dayamıştır.

Bizim milletimiz nankör değildir. Bizim milletimiz bir fincan kahvenin kırk yıllık hatrını çiğnemez. Bu böyle iken ne olmuştur da CHP'nin sarıldığı söyleme göre, Cumhuriyeti ilan eden partiyi, Atatürk'ün partisini iktidardan almış ve bir daha geri vermemiştir? Bence CHP bu soru üzerinde düşünmeli, 23-50 arasındaki icraatları bir bir gözden geçirmeli, halkın bu icraatlarla ilgili tavrına bakmalı ve bulduğu cevabın gereğini yerine getirmelidir.

Eğer böyle samimi bir özeleştiri yapar ise iktidar olmak için Cumhuriyet'i biz kurduk, partimiz Atatürk'ün partisidir, demesine gerek kalmayacaktır. Ancak CHP bunu hiçbir zaman söyleyemeyecektir. Çünkü mirasın üzerine oturmak istiyor. Oysa o miras sadece olumlu icraatları değil, 50'de Menderes'i iktidara taşıyan baskıcı, faşist, pozitivist, kişi kültüne yaslanan uygulamaları da hatırlatıyor. (CHP'ye ve meraklısına Onur Atalay'ın Türk'e Tapmak adlı doktora tezini tavsiye ederim.) CHP, bazı hizmetlerini peş akçesi olarak öne sürerken, Cumhur başka şeyler hatırlıyor. Ve Cumhur'un hatırladığı o şeyler acıtıcı, incitici, derin yaralardır. Bugünkü CHP'ye hatırlatalım ki eski CHP'nin mirasının kendini iktidara taşıyamayacağını ilk gören Bülent Ecevit olmuştur. Ecevit, 12 Eylül askeri darbesinin CHP'yi kapatmasını fırsat bilerek DSP'yi kurdu. Halkın huzuruna Ecevit imgesi ile çıktı. DSP, DP'ye karşı seçim kaybeden İnönü CHP'sinden ve 38-50 tatbikatından ancak bu yol ile kurtulabildi. Ecevit'in açıklamalarında bu hususlar vardır. Ecevit, DSP'si ile tek başına iktidar olamadı fakat birinci parti oldu, ölmezden önce Başbakanlık koltuğu gördü. Yani ki Ecevit, (CHP'nin eski genel başkanı) "Bizim partimiz Cumhuriyeti kuran partidir, bizim partimiz Atatürk'ün kurduğu partidir" demeden, deme ihtiyacı duymadan birinci parti olmuş ve hükûmet kurmuştur. (Belki böyle demediği için birinci parti olmuştur.) Dememiz odur ki CHP bu tarihi ağırlıklarından ne kadar erken kurtulursa iktidara o kadar yakındır. CHP madem iktidar olmak en azından hükûmetin büyük ortağı olmak istiyor, o da CHP tarihinden uzak durmalı, kimsenin ardına saklanmamalı, kimseyi tarihi şahsiyetlerle korkutmamalıdır. Bırakınız insanlar tarihi ile hesaplaşsın ve siz o tarihin sevaplarından nemalanacağız diye günahlarını yüklenmeyin, Bir adım daha atarak diyoruz ki CHP bir nostalji partisi bile olmamalıdır. Çünkü CHP'yi kapatmazsanız, Ecevit gibi DSP'ye benzer bir parti kurarsanız, birileri o mirasa mutlaka oturmak isteyecek ve önünüzü kesecektir.

Evren'in 'jest'i

12 Eylül darbecileri, partileri özellikle CHP'yi kapatarak aslında bu kişilere bir imkan sunmuş bir iktidar fırsatı vermişti. Fakat Kenan Evren'in bu "jest"i anlaşılmadı. İktidar olmak için mutlaka (eski-tarihi) CHP'yi diriltmeliyiz, mutlaka o bayrağı açmalıyız, yoksa bize iktidar yüzü görmek haram olur diye düşünen CHP'liler varsa; onlara MNP'yi hatırlatırım. Anayasa Mahkemesi MNP'yi, MSP'yi kapattı fakat Refah Partisinin iktidara gelmesini engelleyemedi. En sonunda iktidardaki partiyi kapatmak zorunda kaldılar. Yani 12 Eylül sonrasında Milli Görüş camiası illa MNP, illa MSP demedi. Onun müspet yönlerini de menfi yönlerini de aktif siyasete taşımadı, miras peşine düşmedi. Bundan dolayı diyoruz ki Yeniden Refah Partisi de Saadet Partisi de CHP geleneğini hatırlatan bir tavırla; biz eskiden şöyle idik diye Erbakan mirası üzerinden yürütecekleri söylem ve politikanın semeresini yiyemeyecektir. Çünkü zarfın içinde sadece iyi şeyler yok, en azından halk sadece iyi şeyleri hatırlamıyor. Yapılacak şeyi Ak Parti yaptı. Yeni bir vizyon, yeni bir kadro ve yeni bir misyon seçti. Muharrem İnce'nin, Sarıgül'ün bu anlamda parti teşebbüslerinin doğru olduğunu söyleyebiliriz.

Sonuç olarak CHP iktidar olabilmek için: ya kendini kapatacak ya yolda görse selam vermeyeceği, selamını almayacağı, adına parti lideri denilen kişilerle masa kuracak (şimdilik bu yılana sarılmış görünüyor) ya da illa tarihi mirası yiyeceğim diyerek muhalefette kalacaktır. Aşırı ısrar ederse belki de barajı aşamayan CHP gibi, ANAP gibi, DYP gibi tarih onu da partiler mezarlığına gönderecektir. Dediklerime kulak verirlerse "Asiye kurtulur mu" bilmiyorum. En azından kurtulma iradesi var mı yok mu onu öğrenmiş oluruz. Bekleyelim görelim.

[email protected]